“Mazottan ÖTV vergisi alınmamalı”

Tarımla uğraşan üreticilerin en büyük probleminin tarımda yüksek girdi maliyetleri olduğunun altını çizen Kestelli,  ÖTV vergisinin tarımsal üretimde kullanılan mazottan alınmaması gerektiğini söyledi

  • Oluşturulma Tarihi : 24.06.2019 10:59
  • Güncelleme Tarihi : 24.06.2019 10:59
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Mazottan ÖTV vergisi alınmamalı” haberinin görseli

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Tarım sektöründe üreticiyi en çok sıkıntıya sokan faktörlerin başında gelen ‘Tarımda yüksek girdi maliyetleri’ son dönemde gündemden düşmüyor. Üreticinin bu sorunun çözülmesi için yetkililerden destek istediği konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli; kırsalda tarımla uğraşan üreticilerin son dönemde en çok dile getirdiği ve çözülmesi için yetkililerden destek istediği ‘Tarımda yüksek girdi maliyetleri’ ile ilgili şikâyetlerinin asla temelsiz olmadığını savundu.  Çiftçinin kullandığı mazotta özel tüketim adı altında ÖTV vermesini de değerlendiren Başkan Kestelli, “Üreticilerimizin kullandığı mazot tarımsal üretimin devamlılığı için zorunludur. Bu nedenle ÖTV vergisinin tarımsal üretimde kullanılan mazottan alınmayabileceğini düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.



PARA KAZANMASI ŞART
‘Tarımda yüksek girdi maliyetleri’ ile ilgili şikâyetlerinin asla temelsiz olmadığını dile getiren Başkan Kestelli,  Tarımsal üretim maliyetlerinin yüksek olması sektörün en önemli sorunlarından başında yer aldığını belirtti. Tarım sektöründe sürdürülebilir üretimin olması için çiftçinin para kazanmasının şart olduğunu söyleyen Başkan Kestelli, “Tarımla uğraşanların bu yöndeki şikâyetleri asla temelsiz şikâyetler değildir. Tarımsal üretim maliyetlerinin yüksek olması sektörün en önemli sorunlarından başında yer alıyor. Tarım, tüm sosyal ve kültürel boyutları ile çok önemli bir sektör. Ancak, sürdürülebilir üretim için üreticilerimizin en başta bu işten para kazanarak ailesinin geçimini karşılıyor olması şart. Ne yazık ki son dönemde artan girdi maliyetleri bunu iyiden iyiye zorlaştırıyor. Buna bir çare bulamazsak tarımdan kaçışın önlenmesi, üreticilerin verimlilik artışı sağlayacak yeni yatırımlar yapması, yeni girişimcilerin tarım sektörüne yatırım yapması mümkün olmayacaktır” diye konuştu.
EN YÜKSEK SEVİYEYE YÜKSELTİLMELİ
Girdi maliyetlerinin en aza indirilmesi için çözüm önerisini de paylaşan Başkan Kestelli, girdi maliyetlerin azaltılması adına verdiği desteğinin mümkün olan en yüksek seviyeye çıkarılması gerektiğinin altını çizdi. Başkan Kestelli, “Tarımsal girdileri temelde iki gruba ayırabiliriz. Birincisi; enerji, gübre, tohum ve kimyasallar gibi değişken giderlerdir. Bu alanda devletimiz tarafından bazı destekler verilmektedir. Bu destek bütçesinin mümkün olan en yüksek seviyeye çıkarılması gerekmektedir. Ayrıca, üreticilerin girdilerini ortak şekilde tedarik etmelerine imkân sağlayacak mekanizmalar geliştirilmelidir. İkincisi ise tarım alet ve makinaları gibi sabit maliyetlerdir. Tarımsal teknolojiler ve bununla bağlantılı olarak toprak işleme, hasat gibi alanlarda mekanizasyon her geçen gün gelişmektedir. Yeni teknolojilere ulaşmak bazen mali imkânsızlıklar, bazen de işletme ölçeklerinin küçük olması nedeniyle mümkün olmamaktadır. Bu nedenle verimlilik sağlayacak yeni teknolojileri ulaşmak amacıyla üreticiler için ortak kullanıma yönelik makine parkları oluşturulmalıdır. Hatta bu oluşumların üreticiler tarafından kullanılmasını zorunlu kılacak uygulamalar kamu tarafından geliştirilebilir. Böylece bir taraftan maliyetlerin düşürülmesi mümkün olacak, diğer taraftan gereksiz alet ve makine yatırımları önlenmiş olacaktır” ifadelerine yer verdi.
ÇİFTÇİNİN EN BÜYÜK SORUNU
Girdi maliyetleri çiftçinin genel olarak en büyük sorunu olduğunu belirten Başkan Kestelli,  “Genel olarak girdi maliyetleri çiftçinin en büyük sorunu. Ancak bazı dönemlerde ürün fiyatlarındaki aşırı artış maliyetleri önemli bir sorun olmaktan çıkarmaktadır. Şöyle ki, ülkemizde tarımsal piyasalar maalesef en az öngörülebilir piyasalardır. Bunda planlama eksikliğinin yanı sıra tarımsal üretimin iklim gibi beklenmedik etkiler yaratabilen değişkenler ile olan yakın ilişkisinin büyük önemi vardır. Sonuç olarak tarımsal ürün fiyatlarında çok yüksek oynaklıklar yaşanabilmektedir. Fiyatlar aşırı yükseldiğinde maliyetler dönemsel olarak bir sorun olarak görülmeyebilir ama genel seyir içerisinde maliyetlerin en büyük sorun olduğunu söylemek mümkündür” diye konuştu.
KAMU KAYNAKLARI ARTIRILMALI
Tarımsal girdi temininde finansmanın tarımsal üretim sürecine göre şekillendirilmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Kestelli, kamu tarafından ayrılmakta olan kaynakların arttırılmasının faydalı olacağını bildirdi. Başkan Kestelli, “Tarımsal üretim dönemsel bir işlemdir. Tohumun ekilmesi, yetiştirilmesi, hasadı ve satışı belirli bir süreci gerektirmektedir. Bu nedenle tarımsal finansman da buna göre şekillendirilmelidir. Ayrıca, örneğin bir üretici tarımsal üretimi için bir yıllık bir kredi kullandığında o finansmanı sadece bir kez kullanabilir. Ancak, farklı bir işkolunda alınan bir yıllık kredi ile sağlanan kaynağın birden fazla kez kullanılması mümkündür. Bu durum tarımsal kredilerin maliyetlendirilmesinde dikkate alınmalıdır. Özel finans kurumlarının bu konuda çok esnek olması mümkün olmayabilir. Bu nedenle tarımsal girdilerin finansmanı için kamu tarafından zaten ayrılmakta olan kaynakların arttırılması faydalı olacaktır. Ayrıca, üreticilerimizin bu kaynaklara ulaşmasını kolaylaştırıcı uygulamaların hayata geçirilmesi de büyük önem taşımaktadır” ifadelerine yer verdi.