Kurban Resmi

Medyaya alet edilen çocuklar

Ailelerin çocukları oyalamak için sıkça başvurduğu yöntemlerden biri, tablet bilgisayar ya da akıllı telefonlarla oynamalarına izin vermeleri. Ancak psikologlara göre bu durum, çocuklarda çok ciddi sağlık problemleri ve ruhsal sorunlara yol açıyor.

  • Oluşturulma Tarihi : 03.09.2017 10:24
  • Güncelleme Tarihi : 03.09.2017 10:24
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Medyaya alet  edilen çocuklar haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ - ÖZEL HABER

Dünyada olduğu kadar ülkemizde de teknoloji bağımlılığı oldukça ciddi seviyelerde. Bu durumu kontrol altına almak için neler yapmalı? Çocuklar nasıl yönlendirilmeli? Özellikle çocukları tehdit eden alışkanlıkların başında gelen teknoloji bağımlılığı dünyada ve Türkiye’de her geçen gün artıyor. Yeşilay’ın teknoloji bağımlılığını ilk sıraya alması bu durumun ciddiyetini gözler önüne serer nitelikte.

Facebook, Instagram ve son dönemde ortaya çıkan Youtuber’ler özellikle de henüz karakteri oturmamış çocuklar başta olmak üzere birçok insan açısından tehlike oluşturuyor. Televizyonda yayınlanan yarışma programlarında kullanılan çocuklarsa medyanın en büyük silahı durumunda.

Aileleri tarafından yönlendirilen çocuklar yine aileleri tarafından açılan Instagram hesaplarıyla ne yaptıklarından habersiz, geleceklerini etkileyen paylaşımlar yaparak her anlamda reklam oluyorlar.

Gazetemize konuşan ve teknoloji konusuna değinen Ege Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik mezunu Halil Koca, hayatın her alanında pek çok kolaylığın sağlandığı teknolojik araçların kullanım alanları, kullanım biçimi ve süresine dikkat edilmesi gerektiğini, yanlış ve sınırsız kullanımın sonuçlarının bir hayli korkutucu olabileceğini değerlendirdi. Ayrıca bu konunun üniversiteler başta olmak üzere her yerde ve her alanda araştırılması gerektiğini vurguladı.

SOKAK OYUNLARI NOSTALJİ OLDU

Koca, “Televizyon, internet ve bilgisayar bağımlılığı yüzünden özellikle sosyal medyanın ve sanal oyunların esiri haline gelip, gerçek hayattan tamamen kopan gençleri bu konuda ilk sıraya koyabiliriz. Küçük yaşlardan itibaren bu ilgi ve merak zaman içinde korkutucu bir bağımlılık haline geliyor. Sık sık tartışılan konulardan biri ‘Çocuklar neden eskisi gibi sokakta oynamıyor?’ sorusunun cevabı da burada yanıt buluyor. Oyun anlayışı da artık bambaşka bir halde. Eskiden bahçelerde, kapı önlerinde bir araya gelip hava kararana kadar oyun oynayan çocuklar artık ya evlerinde bilgisayar başında ya da ellerinde ‘akıllı telefonlar’ ile birbirinden ayrı köşelerde. Sokakta oynanan oyunlar nostalji olarak hatırlanıyor ve çocuklar tamamen sosyal ilişkilerden uzak olarak büyüyor. Sosyolojik açıdan değerlendirildiğinde daha farklı birçok neden ortaya sunulabilir, ancak burada asıl görev öncelikli olarak aileye düşüyor. Ailelerin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirip çocukların teknoloji kullanım alanlarını ve araçlarını kontrol altında tutması gerekiyor. Çocukları daha fazla özgürleştirmek, yaratıcı oyunlara ve birbirleriyle iletişim halinde olabilecekleri alanlara daha fazla yönlendirmek önem taşıyor. Böylece bağımlı hale gelmeden teknolojiden yeterli ölçüde fayda sağlanarak, çocukları ve gençleri sosyal hayatın içinden koparmamak ancak mümkün olabilir” dedi.

ÇOCUKLAR MEDYA KURBANI OLMASIN

Yarışma programlarıyla ünlenen çocukların aileleri tarafından açılan sosyal medya hesaplarında reklam amaçlı kullanılmaları imza kampanyası toplanmasına da neden oldu. Kampanyaya destek veren Koca, “Yaklaşık üç gündür sosyal medyanın her köşesinde Efe’yi görüyorum ve durumdan aşırı rahatsızım. Yer aldığı çocuk programından sonra ilginin fazlalaştığını gören aile, çocuğun adına hemen bir Facebook ‘hayran’ sayfası ve Instagram ‘hayran’ sayfası açmışlar. Efe’ye ‘Sizi seviyorum, beni takip edin.’ vs. gibi cümleleri ezberlettirip, videoya çekip bunu paylaşıyorlar. Ayrıca çocuk obez, güçlükle konuşuyor ve cümlelerini bitirirken en az üç kere boğuluyormuş gibi nefes alıp veriyor, her şeyi yemek olarak görüyor. Çok acil bir şekilde diyetisyen eşliğinde düzene oturtulmalı yeme alışkanlığı ancak gördüğüm kadarıyla, aile, Efe’nin bu haliyle (obez ve izlediğim kadarıyla ayrıca kaba, söylemleri hiç hoş değil ona değinmiyorum bile.) insanlara sevimli geldiğini düşündüğü için o dala basmıyorlar bile” dedi.

BU BİR ÇOCUK İSTİSMARI

Çocuğun daha sağlıklı bir yaşam elde etmesi açısından, ailesinin ve medyanın onu kullanmasına bir dur denmesi gerektiğini vurgulayan Koca, “Son zamanda karşımıza çıkan instamom, socialmom’lardan farksız. Instagram’da, çocuğunun uyanmasından tutun da gece yatağa girmesine kadar paylaşan bir anne, fotoğrafların ona getirdiği beğeni sayesinde şu an bir çocuk programında sunuculuk yapıyor, ayrıca kitap yazmış, içeriği ne kadar doğru-tutarlı bilmiyorum. İstismar ettiği çocuğunun eline bebek bezi verip, bez markasının reklamını yapanlar; ‘Biz bu yoğurttan yiyoruuussss’ diyerek yine çocuğunun eline yoğurt tutuşturup bundan para alanlar ve daha birçok şey. Aşırı rahatsızım bu durumdan. Çocuklarını istismar etmelerinden ayrı, doğum yaptıktan sonra kendilerini ‘A’nın annesi, B’nin annesi’ diye tanımlamalarından ayrı rahatsızım. Tabii burada sadece anneler değil, babalar da aynı oranda suçlular gözümde. Ancak Instagram’da daha çok “mom”lar ile karşılaştığımızdan örnekleri onlar üzerinde belirttim. Bir de bunun bir istismar olduğunu söylediğimde ‘Çocuk o çocuk, bu nasıl vicdansızlık, saçmalama, ne kadar yanlış düşünce’ gibi cevaplar alıyorum ki zaten bu ebeveynler de bu kişilerden güç alıyor. Çocuğun siyasete bulaştırılması, sloganlar attırılması da ayrı bir istismar. Onlar bizim geleceğimiz ve geleceğimizi böyle körü körüne heba etmemeliyiz” diyerek sözlerini sonlandırdı.