- Gündem
- 15.05.2025 23:32
Yarın Öğretmenler Günü. Fakat Mehmet Öğretmen, okuluna gidemiyor. Çünkü 2 aydır izole bir odada lösemi tedavisi görüyor ve sağlığına kavuşabilmesi için ilik nakli olması şart. Yeniden mesleğe başlayacağı günün hayalini kuran Mehmet Öğretmen’in aklında sadece öğrencileri ve yeniden tahtanın başına geçmek var
ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Öğretmen Mehmet Demen, mesleğinde 20 yılı geride bıraktı. Kendi gibi öğretmen olan eşi ve iki çocuğuyla birlikte İzmir’de yaşıyor. Yarın Öğretmenler Günü. Fakat Mehmet Öğretmen, ‘evlatlarım’ dediği öğrencilerini göremiyor, okuluna gidemiyor. Çünkü okullar açıldıktan iki gün sonra grip diye gittiği hastanede lösemi hastası olduğunu öğrendi. Yaklaşık 2 aydır izole bir odada kemoterapi tedavisi görüyor. Yeniden sağlığına kavuşabilmesi için tek çare ise ilik nakli. İlk önce iyileşeceği ardından da mesleğe başlayacağı günün hayaliyle yaşama tutunduğunu anlatan Mehmet Öğretmen’in aklında sadece öğrencileri ve yeniden tahtanın başına geçmek var.
GRİP DİYE GİTTİ KANSER OLDUĞUNU ÖĞRENDİ
Lösemi teşhisi konulmadan önce Bornova’da bir ilköğretim okulunda sınıf öğretmenliği yaptığını anlatan 41 yaşındaki Mehmet Demen, “Eylül ayında soğuk algınlığı şikayetimden dolayı doktora gittim. Zatürre başlangıcı denildi ve antibiyotik tedavisine başlandı. İlaçları kullanırken durumum daha da ağırlaştı. Bu kez yüksek ateşle Ege Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırıldım. 2 gün boyunca acilde kaldım. Yapılan tetkiklerin ardından AML türü lösemi teşhisi konuldu. Aynı gün hematoloji servisine yatış kararı alındı. Vakit kaybetmeden kemoterapi almaya başladım. İlk kürde 1 hafta boyunca, sabah akşam kemoterapi aldım. Sonra bir dinlenme süreci oldu çünkü vücut yıkıma uğramıştı. Kan değerleri normal seviyeye çıktığında diğer iki kür daha aldım. Şimdi nakil sürecine geçildi. Akraba taramalarının tamamı yapıldı ama uygun ilik bulunamadı. Ne yazık ki kardeşim yok, en büyük dezavantajım bu. Çünkü en yüksek uyum oranı kardeşlerde oluyor. İki çocuğum var, ikisinin iliği de tutmadı. Hastane konseyinden karar çıktı ve genel tarama sürecine geçildi. Şimdi uygun iliğin bulunmasını bekliyoruz” dedi.
ÖYKÜ ARİN İÇİN BAĞIŞÇI OLMUŞTU
Kanser olduğunu öğrenmeden önce, Öykü Arin ve tüm lösemi hastaları için başlatılan kök hücre bağışı kampanyasına katılarak destek verdiğini kaydeden öğretmen Demen, “Öykü Arin ile birlikte kök hücre bağışı konusunda toplumda farkındalık arttı. Hatta ben de o dönem Öykü Arin için kök hücre bağışında bulunmuştum. Fakat hala çoğu insan, bu konuda yeterince bilinçli değil. İlik naklinin nasıl yapıldığı konusunda kafalarında soru işaretleri var. Nakil sürecinin kendileri açısından zararları olduğunu düşünüyorlar. Hatta çoğu kişi kök hücre naklinin ameliyatla gerçekleştiğini, kendilerinden bir parça alınıp hastaya nakledildiğini düşünüyorlar. Fakat süreç böyle değil. Yani ameliyatlık bir operasyon yok. Hastalar için en kötü süreç ise uyum sağlandıktan sonra bağışçıların vazgeçmesi. Çünkü uygun ilik bulunduğu anda hastalara, ‘bulundu’ bilgisi veriliyor. İnsanlar büyük bir sevinç yaşıyor ama kişi vazgeçince bu sevinç yerini büyük bir hayal kırıklığına bırakıyor. Bu sefer hasta için ilik arama süreci yeniden başlıyor ama bu da hastalar için vakit kaybı demek!” ifadelerini kullandı.
ÖĞRENCİLERİ BAĞIŞ KAMPANYASI BAŞLATTI
Hastalığının tedavisinde ilaçların yanı sıra ailesi ve öğrencilerinden gördüğü desteğin de iyileştirici olduğunu söyleyen öğretmen Demen, “Okullar açıldıktan iki gün sonra lösemi teşhisi konuldu ve hemen hastaneye yatışım yapıldı. Dolayısıyla öğrencilerimi yalnızca iki gün görebildim. Aylardır hepsi bana çok destek oldu. Başta ailem, kardeşlerim, dostlarım bütün öğretmen camiası… İnsanların o kadar çok seveni oluyormuş ki bu tür zor durumlara düşünce anlaşılıyor. Bir de mesajları ve telefonları ile her zaman yanımda olan öğrencilerime teşekkür ediyorum. Hepsi hastalığımla birlikte büyük bir üzüntü yaşadı. Okulda kök hücre bağışı kampanyası başlatmışlar. Her gün arayıp nasıl olduğumu soruyorlar. ‘Şu an Kızılay’dayız bağış yapıyoruz’ diyerek fotoğraf atıyorlar. Hiç tanımadığımız insanlardan bile dayanışma görüyoruz ve bu beni çok sevindiriyor. Örgütlü olduğum Eğitim-Sen’deki dostlarım da büyük bir destek ağı oluşturdu. Başka illerdeki öğrencilerimin de haberi olmuş. Hepsinden aldığım tepki, ‘Öğretmenim siz çok güçlü bir insansınız, bu hastalığı çok kolay yenersiniz’ şeklinde. Sağlığıma kavuştuğumda büyük bir kutlama yapacağımızı söylüyorlar. Bütün bunları duydukça yıllardır işinizi iyi yaptığınızı anlıyorsunuz ve iyi ki diyorsunuz…” ifadelerini kullandı.
EN BÜYÜK MORAL ÖĞRENCİLERİM OLDU
Mesleğini çok sevdiğini ve en kısa zamanda öğrencileriyle kavuşmayı hayal ettiğini dile getiren Demen, şunları söyledi: “Küçüklüğümden beri kendimi öğretmen olarak hayal ediyordum. Mesleğimi çok seviyorum. Öğrencilerimi evlatlarım olarak görüyorum. Bu süreçte bana en büyük moral öğrencilerim oldu. Başlattıkları bağış kampanyası beni çok mutlu ediyor. Belki bu sayede başka hastalara da umut olacaklar. Bana da uygun ilik bulunur, bulunmaz. Bilmiyorum bunu zaman gösterecek. Ama esas önemli olan farkındalığın yayılması. Bu hastane koridorlarında, bütün hastalarla aile gibi olduk. Kimini taburcu edip gönderiyoruz, kimini maalesef kaybediyoruz. Üzüntülerimizi de sevinçlerimizi de paylaşıyoruz. Burada sadece kendine sevinip üzülemiyorsun. 2,5 aydır bu hastane odasındayız. Bizden daha uzun süredir kalan hastalar var. Başka şehirlerden gelenler de. Kaldı ki onlar için süreç daha zor. Normal olabilmeyi çok özledim. Çünkü şu an birçok yönden kısıtlıyım. En önemlisi dışarı çıkamıyorum. Özgürlüğüme çok düşkün bir insandım. Kendimi bildim bileli ağzımda hep özgürlük türküleri vardı.”
MESLEĞİMİ YAPMAYI ÖZLEDİM
“Hiçbir şey yapmadan öylece beklemek çok zor” diyen Demen, “Öğrencilerim beni görmeyi çok istiyor fakat hastanede ziyaretler çok kısıtlı, izole odada kalıyorum. Annem, babam ve çocuklarım dahi çok kısıtlı zamanlarda beni görmeye gelebiliyor. Onlara sarılmam bile yasak. En kısa sürede tekrar tahtanın başında olmak istiyorum. Çok özledim, mesleğimi yapmayı çok özledim. Yeniden okulda öğrencilerimle olabilmek istiyorum. Uzun süre ayrı kalacağız sanırım ancak onları her an burada hissediyorum” şeklinde konuştu.
UMUDA DAVET!
Eşinin sağlığına kavuşması için ilik nakli olması gerektiğini ifade eden Evren Demen ise, kök hücre bağışı konusunda şu çağrıda bulundu: “Doktorlar ilik naklinin şart olduğunu söylüyor. Sonra normal bir şekilde yaşamına devam edebilecek. Herkesi donör olmaya davet ediyorum. Çünkü çok basit bir işlemle bir hayat kurtarma şansınız var. Ben de öğretmenim ve benim öğrencilerim de şu an seferber olmuş durumdalar. Onlar da gidip kök hücre bağışçısı oluyorlar. Eşimin öğrencileri de aynı şekilde. Görüntülü olarak her gün arayıp öğretmenleri ile konuşuyorlar ya da biz video çekip atıyoruz. Bu süreçte yanımızda olan herkese teşekkür ederiz.”