- Gündem
- 15.05.2025 00:56
Sosyoekonomik olarak elverişsiz koşullara sahip öğrenciler, mülteci çocuklar, internete erişimi kısıtlı olan, bilgisayar ve tableti bulunmayan, anadili Türkçe olmayan öğrenciler için ‘uzaktan eğitim’ kulağa pek de hoş gelmiyor. Ve ülkenin doğusunda da, batısında da durum aynı
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Ağrı merkeze bağlı Yukarı Küpkıran Köyü ahalisi kendi imkanları ile köylerine internet çekerek köyde yaşayan öğrencileri sevindirdi… Isparta’nın Yalvaç’a bağlı Sağır Köyü’nde ise GSM operatörlerinin ve şebekelerinin çekmemesi nedeniyle yurttaşlar internet sorunu yaşıyor, köyde yaşayan çocuklar, imkansızlıklar nedeniyle uzaktan eğitimden faydalanamıyorlar… Koronavirüs salgını nedeni ile eğitim ve öğretimin uzaktan eğitimle devam etmesi interneti olmayan Doğu ve Güneydoğu’nun köylerinde sıkıntıların yaşanmasına neden olurken benzer sorunlar batıda, İzmir’de de göze çarpıyor. Ödemiş, Torbalı, Kiraz gibi merkeze uzak ilçelerde ulaşım kadar internet sorunu da kanayan bir yara… Kimi köylere internet gelse dahi bilgisayar yok. Ülkede herkes ‘Kırmızı Pazartesi’yi oynarken, vatandaşların telefonlarına gelen ‘indirimli tablet-laptop’ mesajları da oldukça ironik. Konuya ilişkin görüşlerine yer verdiğimiz eğitimciler, “Sadece şanslı çocuklara uzaktan eğitim” diyerek olayı özetlediler. Eğitim-İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Adem Yıldırım, öncelikle, “Eğitim döneminin başlama takvimi gelip kapıya dayanmışken Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, pandemi koşullarında eğitimin nasıl sürdürüleceğine dair sorulara hâlâ istenen netlikle cevap verememektedir” dedi.
CEHALETİN BEDELİNİ HESAPLAYIN
Uzaktan eğitime imkansızlıklar nedeniyle dahil olamayan, internete erişimde bulundukları bölgeler itibarıyla sorun yaşayan yaklaşık 1,5 milyon çocuk olduğunu hatırlatan Yıldırım, Eğitim-İş olarak bu konuya aylardır dikkat çektiklerini ve Bakanlığın tüm öğrencilere ücretsiz internet ve tablet/bilgisayar temin etmesi gerektiğini vurguladıklarını, fakat yetkililerin eğitimin ameliyatlık her yarasına ancak pansuman yapabildiklerini söyledi. Yıldırım, “Bakanlığı, derhal fırsat eşitliği sağlayacak hamleler yapmaya çağırıyoruz. Eğitim, bir hak ve kamu hizmetidir. ‘Sosyal devlet’ ilkesi gereğince her bir çocuğumuz bu hak ve hizmetten eşit ve adil biçimde yararlanabilmelidir. Eğitime ulaşmak için aynı imkanı tanımadığınız çocukları, aynı sınava sokarak düzenleyeceğiniz tüm yarışların kaybedeni ülkemiz olacaktır. Eğitim-İş olarak MEB’i uyarıyoruz: En azından bu olağanüstü dönemde eğitimin sorunlarına dair tüm eğitim çevrelerinin önerilerine açık olun. Eğitime dair derhal gerçekçi ve ayrıntılı bir planlama yapıp, bunun için Hazine’den ek bütçe talep edin. Ünlü düşünür Sokrates’in dediği gibi, ‘Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, cehaletin bedelini hesaplayın’” şeklinde konuştu.
ÜNİVERSİTELERDE ALTYAPI YETERSİZ
Eğitim-İş İzmir 4 No’lu Yükseköğretim Şubesi Başkanı Haşim Karaman ise ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin yanı sıra uzaktan eğitime tabii tutulan üniversite öğrencilerini esas alarak “Türkiye’de 129’ü devlet, 78’i vakıf olmak üzere toplam 207 üniversite vardır. Bu üniversitelerde 7.5 milyon öğrenci eğitim görmektedir” bilgisini paylaştı. Ülkemizi ve dünyayı saran Kovid-19 salgını nedeniyle 23 Mart 2020 tarihinden itibaren üniversitelerde uzaktan eğitim sistemine geçildiğini hatırlatan Karaman, “Dersler bilgisayar üzerinden anlatıldı. Pek çok üniversitede teknik altyapı yetersizliği nedeniyle verimli eğitim yapılamadı. Diğer yandan öğrenciler, bilgisayar eksiği, bulundukları ortamda internet altyapısı olmaması gibi nedenlerle derslere erişim sağlayamadı” dedi.
ŞİRKETLERİN ‘İNDİRİM’ TUZAĞI
“Asgari ücret ile çalışan ailelerin üniversitede okuyan çocukları uzaktan eğitime nasıl katılacak?” sorunu yönelten Karaman, “Köylerinde internet altyapısı olmayan öğrenciler uzaktan eğitime nasıl katılacaklar? Bu sorulara cevap veren bilgisayar ve donanımlarını satan şirketler, ‘Uzaktan eğitimde kampanya’, ‘Uzaktan eğitim için bilgisayarlarda son fırsatlar’ şeklinde kampanyalar yaparak en düşük bilgisayar ve donanımı ücretinin 5 bin hatta son günlerde 7 bin 500 lira olduğunu ilan ediyorlar. Bakanlık verilerine göre ülkenin yüzde 40’lık kesiminin 2 bin 324 lira geliri olduğu söylenirken, ülkede işsizlik oranının yüzde 12.8 olduğu söylenirken, bu kesimdeki ailelerin üniversiteye yeni başlayan ya da üniversiteye devam eden çocukları bilgisayara nasıl sahip olacaklar, nasıl uzaktan eğitim alacaklar?”