Memur-Sen’den Fransa protestosu

Memur-Sen İzmir İl Temsilciliği, Fransa’da Kur’an-ı Kerim’e karşı başlatılan iftira kampanyasını kınayan bir açıklama yaparak, “Bu ilahi kelam, hiçbir harfi değişmeden günümüze kadar gelmiş, değiştirilemeyecektir” dedi

  • Oluşturulma Tarihi : 12.05.2018 07:19
  • Güncelleme Tarihi : 12.05.2018 07:19
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Memur-Sen’den Fransa protestosu haberinin görseli

NİHAT AK

Memur-Sen İzmir temsilcileri ve üyeleri, Fransa’da Kur’an-ı Kerim’e karşı başlatılan iftira kampanyasını kınamak için Konak Meydanı’ndaki Yalı Camii önünde bir araya gelerek basın açıklaması düzenledi. Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi Ali Musa Bina’nın da katıldığı açıklamayı Diyanet-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı İbrahim Güzeldağ okudu. Güzeldağ, “Müslümanların ortak inancına göre Kur’an-ı Kerim, Allah’ın indirdiği son kitaptır. Bu ilahi kelam, hiçbir harfi değişmeden günümüze kadar gelmiştir, kıyamete kadar da değişmeyecek ve değiştirilemeyecektir. Bu cahiller grubu, kendi kutsal kitaplarında yaptıkları tahribatı, bizim de yapmamızı istemektedir” ifadelerini kullandı.

KIYAMETE KADAR DEĞİŞMEYECEK

Fransa’da yaşlı bir Yahudi kadının öldürülmesi üzerine ortaya çıkan bir takım tartışmalara bağlı olarak bazı İslam karşıtı odaklar tarafından Müslümanların kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’e karşı bir iftira kampanyası başlatıldığını belirten Diyanet-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı İbrahim Güzeldağ, “Bu İslam karşıtı grup, Kur’an-ı Kerim’den bazı ayetlerin çıkarılmasını teklif etme cehaletinde ve saygısızlığında bulunmuştur. Müslümanların ortak inancına göre Kur’an-ı Kerim, Allah’ın indirdiği son kitaptır. Bu ilahi kelam, hiçbir harfi değişmeden günümüze kadar gelmiştir, kıyamete kadar da değişmeyecek ve değiştirilemeyecektir. Bu cahiller grubu, kendi kutsal kitaplarında yaptıkları tahribatı, bizim de yapmamızı istemektedir. Kur’an-ı Kerim’e göre inancı ne olursa olsun insan hayatı değerlidir, dokunulmazdır, hatta bir insanın haksız yere öldürülmesi bütün insanların öldürülmesi; bir insanın yaşatılması ise bütün insanlığın yaşatılması gibidir. Bu sebeple İslam dünyasında yaşanan bazı problemlerinin kaynağını kuranda aramak son derece saçmadır. Avrupa’da yaşanan katliamları, bizler nasıl Hristiyanlığa bağlamıyorsak, Avrupalılar da bizim coğrafyamızda yaşanan olumsuzlukları İslam’a bağlı olarak yorumlamaktan vazgeçmelidirler” dedi.

ŞİDDETLE KINIYORUZ

Tarih boyunca İslam toplumlarında Yahudi ve Hristiyanlar da dahil değişik inançlara mensup kişi ve grupların barış ve huzur içerisinde yüzyıllarca birlikte yaşadıkları inkar edilemez bir hakikat olduğunu ifade eden Güzeldağ, şunları kaydetti: “İslam medeniyetinin merkezleri konumundaki İstanbul, Kudüs, Bağdat, Şam, Kahire, Saraybosna gibi şehirlerde birlikte yaşamanın en güzel örneklerine şahit olunmuştur. Bütün bu gerçeklere rağmen münferit ve faili meçhul bir takım olaylar üzerinden algı oluşturarak İslam’a, Müslümanlara ve Kur’an-ı Kerîm’e iftira edilmesi akla, ilme, tarihe, hakka, hukuka ve vicdana aykırıdır. Bu önyargılı çaba özellikle son zamanlarda Müslümanların temel hak ve hukukunu tehdit eden İslamofobiye hizmet etmekten başka bir işe yaramayacaktır. Bütün Müslümanları incitecek ve dünya barışını bozacak bu tür provokatif eylemleri şiddetle kınıyor ve tüm dünya kamuoyunu daha insaflı ve hakkaniyetli olmaya davet ediyoruz.”