Sayfa Yükleniyor...
EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, Merkez Bankasının kurdaki artış karşısında müdahalede geciktiğini vurguladı. Büyümede imalat sanayisini etkisini dikkat çeken Yorgancılar, Üretim yoksa kalkınmak bir hayaldir dedi
KENAN YEŞİL
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Mayıs Ayı Olağan Meclis Toplantısı düzenlendi. Toplantı öncesinde geçtiğimiz hafta hayatını kaybeden EBSO Meclis Üyesi Kürşad Yuvgun için anma töreni yapıldı. Öte yandan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ekonomik gündemi değerlendirirken, geçtiğimiz günlerde açıklanan üretimden satışlara 100 büyük sanayi kuruluşunun önemli analizlerini sanayicilerle paylaştı. Kur artışlarını değerlendiren Yorgancılar, kurdaki bu artış karşısında Merkez Bankasının (MB) müdahalede geciktiğini belirtti. Yorgancılar, imalat sanayisinin büyüdüğü sürece Türkiyenin büyümesinin arttığını vurgulayarak, Üretiminiz yükseldiği sürece büyüme de yükseliyor. Üretim yoksa kalkınmak bir hayaldir. Almanya iki büyük savaş geçirdi ona rağmen eğitimle iyi bir yere geldi. Eğitim 4.0 uyguladığımız ve sanayi yatırımlarını uyguladığımız sürece 7.9, 7.5 büyümeyi çok daha rahat bir şekilde yaparız. Yeter ki eğitim, üretim olsun diye konuştu.
MÜDAHALEDE GECİKTİ
Toplantıda konuşan Ender Yorgancılar, petrol fiyatlarının 3.5 yılın en yüksek seviyesinde olduğunu ve 2017 yılında dolardaki artışın yüzde 21 iken, 2018in ilk 5 ayında yüzde 20yi aştığını söyledi. Sadece Mayıs ayında yüzde 17 oranında bir dolar kuru artışı ile karşı karşıya kalındığını dile getiren Yorgancılar, kurdaki bu artış karşısında Merkez Bankasının müdahalede geciktiğini belirtti. Özel sektörünün bu süreçte dış borcunun arttığını vurgulayan Yorgancılar, Merkez Bankası mayıs ayında değil de 2 ay önce yapmış olsaydı bu kadar olmazdı. Özel sektörün 326-330 milyar dolar civarından dış borcu var. İhracat rakamını düştüğümüzde 223 milyar dolar borcu var. Bu borç devalüasyonla birlikte yüzde 100 arttı. Merkez Bankasının hiçbir müdahale içinde bulunmamasını, ülkemizin fakirleşmesini, enflasyonun tetiklenmesini sadece izledik dedi.
SÜREÇ KÖTÜ YÖNETİLDİ
Yorgancılar, 18 Nisandaki erken seçim kararının ardından Merkez Bankasının sadece 0,75 puan faiz artırarak süreci izlemeyi tercih ettiğini ve ilk adımı 16 Mayısta attığını söyledi. Son hamleler olumlu olduğunu ancak tablonun sürecin nasıl kötü yönetildiğini açıkça ortaya koyduğunu ifade eden Ender Yorgancılar, şöyle konuştu: Birçok kararın ardından en son 1 Haziran itibari ile 1 haftalık vadeli repo ihale faiz oranı 16.50 olan politika faiz oranına eşitlenerek, sadeleştirmeye gidildi. Baktığımızda dolar bugün 4,57, Euro 5,33 seviyelerinde ve hala olması gerekenin çok üstünde. Beklentimiz Merkez Bankasının para politikasını öncelikle normalleştirmesi yani istisnai bir araç olan geç likidite penceresi yerine gecelik pencereden ve haftalık repo faizi kanalından piyasayı yönlendirmesi. Ayrıca, kurlarda istikrar sağlanıncaya kadar faiz politikasını normal kanaldan etkin olarak kullanması gerekiyor.
YABANCI SERMAYE KAÇIYOR
Kurlardan bağımsız olarak, hükümetin piyasaları canlandırma girişimlerinin önemli olsa da geçici adımlar olduğunu vurgulayan Yorgancılar, Belirsizlik, güven ortamının sorgulanması ve geçici, kalıcı olmayan adımlar sorunları ortadan kaldırmıyor. Birçok uluslararası değerlendirme kuruluşu tarafından yatırımcılara Türkiyeye dair ciddi uyarılarda bulunuyor. Bu da sermayenin kaçması anlamına geliyor. Artan kurlar ile birlikte artan maliyetler ve enflasyon özellikle üretici üzerinde ciddi baskı yapacak. Tek çarenin Merkez Bankası faiz artırımı olmadığını da çok iyi biliyoruz dedi.
REFORMLARA ODAKLANILMALI
Yılın ikinci yarısında adımların daha farklı olması ve neler yapılacağının değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Yorgancılar, sözlerini şöyle sürdürdü: Öncelikle piyasa-Merkez Bankası ayrışması giderilmeli. Kalıcı çözüm için, ithalat bağımlılığını düşürecek şekilde üretim yapısında dönüşüm sağlayacak önlemler hayata geçirilmeli. Makro ekonomik istikrar için reformlara odaklanılmalı. Maliye bir yıllık borçlanma ve itfa programını açıklamalı. Sanayi ve tarımsal üretimde enerji maliyetleri ÖTV indirimi ile düşürülmeli. Olağanüstü hal kapsamı yeniden değerlendirilmeli, Adalet reformu gündeme alınmalı. Bürokraside liyakat ve performans temelli kariyer sistemi yerleştirilmeli. AB ile ilişkiler yeniden hız kazanmalı, Britanyanın ayrılıyor olması fırsata dönüştürülmeli. Suriyeli sığınmacılar ve Suriye sorununun çözümüne kalıcı çözüm üretilmeli.
SANAYİCİLERDEN SEÇİM YORUMU
İş dünyasının ardından Türkiyede de yeni bir seçim sürecine girildiğini ifade eden Esen, Kasım 2019da gerçekleştirilmesi planlanan milletvekili genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri 24 Haziran 2018 gibi oldukça yakın bir tarihe çekildi. Cumhuriyet tarihimizde ilk defa yeni bir yönetim sistemine de geçişi temsil eden söz konusu seçim, sadece ülkemiz değil bölge coğrafyasının geleceği için de belirleyici nitelikte olacak dedi. Ender Yorganacılar ise, Yaz ayı geldiğinde ülke olarak da, kurumlar bazında da bir sakinlik olurdu. Ancak, son birkaç senedir her yaz çok hareketli ve sancılı geçiyor. Sıcak bir yazın ilk haberi beklenmeyen erken seçim tarihi ile geldi. Ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Zira önümüzde çözmemiz gereken çok konumuz var ve her biri birbirinden kritik yorumunda bulundu.
Haber Merkezi