“Meslek liseleri cazip hale getirilmeli”

Genç işsizlik oranının yüzde 27’lerde yer aldığını vurgulayan EBSO Başkanvekili Gökçüoğlu, istihdamın artırılmasında meslek liselerinin önemine vurgu yaparak “Meslek liseleri cazip hale getirilmeli” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 28.07.2021 07:54
  • Güncelleme Tarihi : 28.07.2021 07:54
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Meslek liseleri cazip hale getirilmeli”

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER

İşsizliğin düşürülmesinde meslek liseleri çok önemli bir yer tutuyor. İş insanları bu noktada gençlerin mesleki teknik eğitime yönlendirilmesi gerektiği konusunda hemfikir. Meslek liseleriyle yetiştirilecek nitelikli işgücünün ekonomiye kazandırılması sağlanmış oluyor. Nitelikli mesleki teknik eğitim alınarak sanayi, bilişim ve hizmet sektörlerinde istihdam da sağlanmış oluyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanvekili H. İbrahim Gökçüoğlu, “Meslek lisesi mezunlarının tüm iş yaşamları boyunca eğitim aldıkları alanda çalışması koşuluyla, SGK ve Gelir Vergisi oranında devamlı yüzde 25 indirim ile hayat boyu az vergi, az sigorta primi ödemesi sağlanabilir. Bunun gibi adımlar atılarak meslek liseleri cazibeli bir konuma getirilebilir” dedi.
 

HER 3 GENÇTEN 1’İ İŞSİZ!

Resmi kayıtlarda işsizlik oranının yüzde 13’lerde, genç işsizlik oranının ise yüzde 27’lerde yer aldığını hatırlatan Gökçüoğlu, “Yani her üç gençten birisi işsiz. Son açıklanan verilere göre Avrupa Birliği içerisinde 15-24 yaş grubunda ne işte, ne de eğitimde yer alan genç nüfus oranının en yüksek olduğu ülke de Türkiye. AB ortalamasının yüzde 11’lerde olduğu dikkate alındığında hedeflere koşmak pek mümkün görünmüyor. Her ne kadar eğitimimizin kalitesi tartışılsa da, eğitim alan gençlerimizi işsiz bırakma lüksümüz yok. Her zaman ifade ettiğimiz üzere mahalle aralarında açılan niteliksiz üniversitelerle hem maddi, hem de manevi kayıplara sebebiyet veriyoruz. O nedenle bugün mesleki teknik eğitim, dünden daha elzem bir hal almıştır. Mesleki ve teknik eğitimde Yönetim Kurulu Başkanımız Ender Yorgancılar’ın liderliğinde ‘Üretim yoksa kalkınmak hayaldir’ mottosuyla yola çıktık. İleri teknolojili ve katma değerli üretim için Batılı gelişmiş ülkelerde var olan, geçmiş dönemde ülkemizde de başarılı şekilde uygulanan mesleki eğitim sisteminin tekrar yapılanması gerektiğine olan inancımızı her fırsatta dile getiriyoruz” diye konuştu.

BATININ BİZDEN ALDIĞI SİSTEM

Ülkemizde Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda başarıyla uygulanmış ve bugün Almanya’da uygulanan, Finlandiya’nın da bizden kopyaladığı sistemi tekrar Meclis Üyeleri ile paylaşmak istediğini dile getiren Gökçüoğlu, “O dönemde ilkokuldan mezun olmak için mezuniyet sınavı vardı. Sınavı geçtikten sonra ister normal ortaokula, ister sanat okuluna girme şansı bulunuyordu. Ama sanat okuluna girerken de öğrenciler yine sınava tabi tutulmaktaydı. Üç yıl boyunca mobilyacılık, torna tesviye, elektrik-elektronik gibi bütün bölümlerde eşit zamanlı eğitim alınıyordu. Orta üçe gelindiğinde ise eğer öğretime devam edilmeyecekse öğrencinin almış olduğu teorik ve uygulamalı eğitimle mavi yaka işçi olunabiliyordu. Liseye devam edilmek isteniyorsa da yine uzmanlık alanı seçmek için sınava giriliyor, istenilen bölüm kazanılırsa devam ediliyor ya da sınav puanına en yakın meslek grubuna yönlendiriliyordu. Bu noktada erkek sanat enstitüsü söz konusuydu ve bu enstitüler hem teoriyi, hem de uygulamayı veren kurumlardı. Seçilen uzmanlık alanında üç yıl boyunca yarım gün atölye, yarım gün teoriyle tam sanayicinin istediği nitelikte uygulama yapabilen öğrenciler yetiştiriliyordu. Eğer lise bitirme sınavlarını verip mezun olarak üniversiteye gidilmiyorsa teknisyen olarak, mavi yakanın üstünde eğitim alındığı için teknisyen seviyesinde sanayide işe devam edilebiliyordu. Üniversiteye devam edilmek isteniyorsa da mühendislik fakültesi, tekniker okulları ve teknik öğretmen okulları vardı. O dönemde mühendislik eğitimini sadece Yıldız Mühendislik Fakültesi veriyor, tekniker okulları ise üç yıllık eğitimi ile bugünkü meslek yüksekokullarına eşdeğerdi. Bu sistem zaman içerisinde yok edildi ve bugünkü duruma gelindi. Ama Almanya ve Finlandiya bu sistemi başarılı bir şekilde uyguladılar” ifadesini kullandı.

ÖNEMİNİ ANLATMAYA ÇALIŞIYORUZ

EBSO olarak bu sistemi hiç unutmadan teknik eğitim çalışmalarını yıllardır uyguladıklarını vurgulayan Gökçüoğlu, “Meclis Üyeliğine seçildiğim günden itibaren eğitim gönüllüsü olarak bu çalışmaların içerisinde yer aldım. Odamız bünyesinde teknik eğitim çalışma grubunda eğitimi daha iyi bir hale getirebilmek adına çalıştık. Odamız çalışmalarında fikirleri, beyanları ve uyumlu çalışmalarıyla emeği geçen tüm üyelere teşekkür ediyorum. Çünkü ortak akılla, birlikte karar vererek eğitime hizmet etmeye çalıştık. Çalışma grubunda hedefimiz okul, odamız, okul yönetimi, aileler ve psikologlar eşliğinde öğrencilere mesleki eğitimin önemini ve mesleklerin değerini anlatmaktı. Eskiden meslekler ‘altın bilezik’ olarak tabir edilirdi. Bütün aileler çocuklarını sanat enstitülerine vermek istiyorlardı. Şimdi ise ekonomik olarak çok düşük gelirli ailelerin tercih ettiği bir okul durumunda görülüyor. Bu yargıyı değiştirmek için de çaba harcıyoruz” dedi.

MESLEK LİSELERİ CAZİP HALE GETİRİLMELİ

Mesleki eğitimde bir diğer önemli konunun meslek lisesi öğretmenlerinin yurt içi ve yurt dışındaki ‘eğiticilerin eğitim programlarına’ katılması olduğunu ifade eden Gökçüoğlu, “Zira öncelikle eğitimi verecek öğretmenlerimizin güncellenmesi gerekiyor. Teknik lisede okuyan biri olarak o dönemlerde su gibi lisan bilen öğretmenlerden eğitim aldık. Okullarda atölye ve ders programlarının da güncel teknolojiler ışığında revize edilmesine dönük çalışmalarımız var. Alanında uzmanlaşmış butik meslek liselerinin açılması hedefimiz içerisinde Mazhar Zorlu Endüstri Meslek Lisesi bir örnek teşkil ediyor. Otomasyon ve plastik teknolojileri olmak üzere, Japonlarla birlikte kurulmuş iki bölümü bulunan okuldaki çok başarılı projeler üretiliyor. Almanya’da meslek lisesinden mezun olan bir öğrenci hayatı boyunca o mesleği yapabiliyor. Ülkemizde ise meslek lisesi mezunları bekçi, güvenlik görevlisi, şoför ve garson olarak çalışmak durumunda kalabiliyor. Dolayısıyla öğrencilerin eğitimini aldıkları mesleği yapabilmeleri için meslek liselerinin cazibeli duruma getirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunun için ciddi çalışmalar da gerçekleştiriyoruz. Bir şeyi cazip hale getirmek, ekonomi ile mümkündür. O nedenle meslek lisesi mezunlarının tüm iş yaşamları boyunca eğitim aldıkları alanda çalışması koşuluyla, örneğin, SGK ve Gelir Vergisi oranında devamlı yüzde 25 indirim ile hayat boyu az vergi, az sigorta primi ödemesi sağlanabilir. Az prim günüyle emekli olmaları ve daha az askerlik süresi sağlanarak meslek liseleri cazibeli konuma getirilebilir” diye konuştu.

ÇINARLI GÜNCELLİĞİNİ YİTİRDİ!

Çınarlı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin 1966 yılında 42 dönüme yakın araziye yapıldığını, dokuz bloktan oluşan 71 bin metrekare alanı ile İzmir’in en büyük ve kapsamlı okulu konumunda bulunduğunu belirten Gökçüoğlu, “Lisenin 2405 öğrencisi var. Bütün atölyelerin tekrar elden geçirilmesi gerekiyor, çünkü güncelliğini yitirdi. Gerekli tespitleri yaptık, yavaş yavaş uygulamaya geçtik, ancak pandemi sürecinde eğitimin kapanması fiziki çalışmaları etkiledi. Bina çok eski olduğu için yenileme çalışmaları yüksek meblağlar içeriyor. Bu noktada İzmir Büyükşehir Belediyesi ve meslek fabrikasıyla birlikte koordineli çalışma protokolü yaptık. Büyükşehir Belediyesi tüm binaların bakım, onarım, peyzaj, tadilat işlerini karşılayacak. Lisenin eğitimcileri ise meslek fabrikasında eğitim gördü. Makine teçhizat alt yapısının güncellenmesi ve öğretmenlerin yurtdışında eğiticilerin eğitimi programlarına katılabilmesi için bilişim, makine ve elektrik-elektronik alanlarında Odamızca toplam 1,2 milyon avro bütçeli beş adet AB projesi yazıldı. Gazete ve bunun gibi araçlarla tanıtımlar gerçekleştirildi. 2018 yılında 650 olan yeni öğrenci kayıt sayısı 2019’da 800, 2020 yılında pandemi koşulları olmasına rağmen 900 öğrenciye çıktı. Öğretmen ve öğrencilerin yurtdışı eğitim programlarına katılmasına yönelik hazırlanan iki Erasmus projesi kabul edildi, 40 öğretmen ve 50 öğrenci sekiz ülkede düzenlenen eğitim programlarına katılacaklar ve yabancı ülkelerden hocalar ülkemize gelecek. Proje bedeli yaklaşık 32 bin avro” dedi.

Haber Merkezi