'Meslek Şehidi’ unvanı gündemde: “Sağlık çalışanları da bir savaşta”
Kovid-19 nedeni ile yaşamını yitiren sağlık çalışanlarının şehit sayılması gerektiği aile hekimleri tarafından tekrardan gündeme getirildi; ‘meslek şehidi’ unvan ve haklarının tanınması talep ediliyor
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Salgın dolayısıyla vaka sayılarında yaşanan artış ve sonrasında gerçekleşen ölümler, ön saflarda çalışan sağlık emekçilerinin de hayatını karartmaya devam ediyor. ‘Tükendik, bittik…’ isyanlarına rağmen izin kullanmaksızın yoğun bir iş yüküyle çalışmaya devam eden sağlıkçılar, tüm bu çırpınışların gölgesinde günden güne hayatlarını kaybederken, aile hekimlerinden anlamlı bir talep geldi. Daha doğrusu aylar öncesinde ortaya atılan ancak reddedilen bir öneri, tekrardan gündeme oldu.
Aylardır yuvasına gitmeden, çocuğunun, eşinin, dostunun yüzünü görmeden, anne-babasını arayamadan çalışan, her gün Kovid-19 ile mücadele eden, pandemide emekleriyle destan yazan ancak ne yazık ki hayatını bu virüs nedeniyle kaybeden sağlık çalışanlarının ‘Meslek Şehidi’ olmaları isteniliyor.

YORULDUK, MORALLERİMİZ BOZULDU…
İlçelerin semt polikliniklerinde çalışan aile hekimleri, yıl boyunca okul aşıları, grip aşıları ve zatürre aşıları da dahil olmak üzere 12 farklı aşıyı yapmakla yükümlü kılınıyor; yanlarına ebe, hemşire vb. gibi sağlık çalışanı bulmakta zorlanan hekimler, aşılar dışında yüzlerce görevi de üstleniyor. Son olarak, Kovid-19 aşılarının da Aile Sağlığı Merkezleri’nde (ASM) yapılacağı söylentisi, Türkiye genelindeki aile hekimlerinin stresini arttırmıştı. Bunu göz önünde bulunduran hekimler, bu uğurda yaşamlarını kaybeden sağlık çalışanlarının en azından Meslek Şehidi olarak lanse edilmesini talep ediyor. Bayraklı’daki semt polikliniğinde görev alan bir aile hekimi ise konuya ilişkin düşüncelerini şöyle aktardı: “Yüzyılda bir insanlığın başına gelebilecek bir salgın, Kovid-19 salgını tüm dünyayı etkisi altına aldı. Sağlık çalışanları olarak bir yandan bu virüs ile mücadele ederken bir yandan da haklarımızı arama savaşı ile yorulduk, morallerimiz bozuldu. Bir yandan kendi canlarımızı da korumaya çalışırken yaşamlarımızı yitirdik.”

10 AYDIR EVLERİNE GİDEMİYORLAR
Virüs nedeniyle hayatlarını kaybeden arkadaşlarına hak ettikleri Meslek Şehidi unvanının neden verilmediğini anlayamadıklarını söyleyen aile hekimi, “‘Çanakkale geçilmez!’ diyerek yurt topraklarını savunurken şehit olanları, Kurtuluş Savaşı’nda kadını, genci, yaşlısı bir karış toprağına hayatını feda edenlerimizi, toprak bütünlüğümüze göz diken teröristleri şehirde-kırsalda yok eden silahlı kuvvetlerimizi, emniyet mensuplarımızı bağrımıza basıp şehit mertebesine yücelttik. Hiç birisinin kıymeti, değeri ölçülemez. Ancak sağlık çalışanlarının da bir savaşta olduğu artık kabul edilmelidir” ifadelerini kullandı. 10 aydır evlerine gidemediklerini vurgulayan hekim, çocuklarını, eşini-dostunu görmeden çalışan, ana-babasını arayacak zaman dahi bulamayan diğer sağlık çalışanlarının da her gün Kovid-19 ile mücadele edip, temasta bulunduğunu söyledi.
SAĞLIKÇILAR ÖLÜYOR FARKINDA MISINIZ?
Hekim, sözlerine şöyle devam etti: “Kovid-19 hastalarının derdine koşan, filyasyona çıkıp kapı kapı dolaşan, polikliniklerde saç dökülmesi şikayeti ile gelen belki de Kovid + taşıyıcısını birebir muayene eden, acil sezaryene aldığı gebesinin Kovid + olup olmadığını bilmeden müdahale eden, ‘kişisel mesafeyi koruyalım!’ sloganı kendisi için geçerli olmayan, çünkü hastasının tansiyonunu ölçüp, kan alıp, aşısını yapmak zorunda olan, yoğun bakımlarda yatan hastaların anası babası, evladı olan, bir yudum su vereni olan, tüm emeklere rağmen hayata tutunamayanların son nefesinde elini tutan, her gidenin ardından içten içe gözyaşı akıtan, kısacası pandemide emekleriyle destan yazan sağlık çalışanlarının Meslek Şehidi unvanı almaları neden kabul edilmiyor?”
Salgında Türkiye’de 301 sağlıkçının öldüğünü ve turkuaz tabloda sadece sayı olan bu değerin 101’inin doktorlar olduğunu kaydeden hekim, “Salgında hayatını kaybeden sağlıkçılar için illiyet, milliyet, zilliyet ve benzeri kavramlar aranmadan hemen Meslek Şehidi unvan ve haklarının tanınmasını talep ediyoruz. Artık ciddi meselelere eğilmelerini, bir an önce Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’na (CMUK) dahil olan ‘Sağlıkta Şiddet’ yasasının çıkartılmasını istiyoruz” bilgisini paylaştı.