Sayfa Yükleniyor...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, geçici-mevsimlik statüsünde çalışırken sürekli kadroya geçen işçinin derece ve kademesi belirlenirken sürekli kadroya geçmeden önceki çalışmalarının da hesaba katılması gerektiğine karar verdi
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, geçici-mevsimlik statüsünde çalışırken sürekli kadroya geçen işçinin derece ve kademesi belirlenirken sürekli kadroya geçmeden önceki çalışmalarının da hesaba katılması gerektiğine karar verdi. Samsunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı bir enstitüde 1989da mevsimlik işçi olarak çalışmaya başlayan Saniye Kılıçoğlu, 2001de sürekli kadroya alındı.
DAVA AÇTI
Kılıçoğlu, 2009da emekli olduktan sonra sürekli kadroya alınması sırasında mevsimlik işçi olarak çalıştığı hizmet sürelerinin dikkate alınmaması nedeniyle derece ve kıdeminin yeniden hesaplanması talebiyle dava açtı. Davalı Bakanlık tarafından, öncelikle davanın zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddedilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, davacı Kılıçoğlunun ücreti düşürülmeden sürekli kadroya alındığı, kademe ilerlemesi, derece terfi ve değerlendirme konularının da toplu iş sözleşmesine göre uygulandığı ifade edildi.
Samsun 2. İş Mahkemesi, davacı Kılıçoğlunun sürekli işçi kadrosuna geçmenin şartlarını bildiği ve işlemin rızasına dayandığı halde aradan 10 yıldan fazla süre geçtikten sonra protokol hükümlerini göz önünde bulundurmaksızın ücretin eksik belirlendiğini ileri sürerek fark ücreti ve buna bağlı diğer işçilik alacakları isteğinde bulunmasının yerinde olmadığına karar vererek davayı reddetti. Kararda, işçinin şartları kabul etmesi, çalışmayı sürdürmesi ve aradan çok uzun süre geçtikten sonra geçmiş dönemdeki çalışmaları kapsamında intibak ve ücret farkı talep etmesinin iş hukuku ilkeleriyle bağdaşmadığı kaydedildi.
İŞÇİ ALEYHİNE KARARLAR
Öte yandan toplu iş sözleşmesiyle ancak İş Kanununda işçilere tanınmış hakların işçi lehine genişletilebileceği, aksine düzenlemelerin geçerlilik taşımayacağı vurgulanan kararda, işçi aleyhine sonuç doğuran protokollere geçerlilik tanınamayacağı kaydedildi. Dairenin bozma kararında, işverene bağımlı ve ekonomik geleceği işverene bağlı olarak çalışan işçinin kadroya alındığı tarihten sonra mevcut uygulamayı zımnen kabul etmiş olduğunun varsayılamayacağı, hak arama özgürlüğünün anayasal teminat altında olduğu ve bu hakkı kullanma zamanının hak sahibi aleyhine değerlendirilemeyeceği bildirildi. (AA)
Haber Merkezi