Sayfa Yükleniyor...
Uzm.Dr. Onur Oral, yaz aylarından kış aylarına geçtiğimiz süreçte kişide yaşanabilecek duygu-durum değişikliğine karşı alınabilecek önlemleri sıraladı
ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL HABER
Mevsim değişikleri ve iklim farklılaşmasının tüm canlılar üzerinde fiziksel, metabolik, psikolojik açıdan etkileri var. Mevsimler arasında geçişte yaşanılan duygu-durum bozukluğu ise kişide yılda 2 kere yaşanıyor. Bu durum kış aylarından yaza geçerken özellikle de yazdan kışa geçerken yaşanıyor. Sonbahar aylarında bireylerde görünen hüzünlü, karamsar ruh hali, motivasyon eksikliği aynı zamanda kişide ortaya çıkan günlük aktivitelere karşı isteksizlik, yapılan işlerde çabuk yorulma hali sonbahar aylarından sık yaşanan olaylardan. Yaşanan bu durumu klinik olarak mevsimsel duygu-durum bozukluğunun kişide depresyona neden olabileceğini söyleyen Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Uzm.Dr. Onur Oral, “Yalnız bu durum kalıcı ve uzun süreli değil kısa dönem yaşanan yani kış aylarına adaptasyon ile ortadan kalkan duygu durumudur. Özellikle şu günlerde yaşanan duygu-durum bozukluğu gün ışığının azalmasına bağlı olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir. Yaz aylarında erken gün doğumu ve aydınlık süresinin uzun olması kişiyi enerjik kılan etkisi vardır. Gün ışığı olarak adlandırdığımız bu etki melatonin hormonu üzerinden etki gösterir. Melatonin her ne kadar uyku düzenleyen bir hormon olarak bilinse de aynı zamanda bu hormon sağlıklı olumlu düşünmeyi, hayatla mücadele konusunda enerji ve aktivasyonu artıran aynı zamanda bağışıklığı artıran bir hormon olarak bilinir. Gün ışığı bu hormonun salgılanmasında etken rol oynar. Bununla beraber seratonin hormonundaki artışlarda bu durumu desteklemektedir. Çünkü seratoninde kişide mutluluğu artıran ve anksiyeteyi ortadan kaldıran bir hormon olarak bilinmektedir. Aynı zamanda seratonin seviyesinde yaz aylarında yaşanan artışlara ek olarak güneş ışığının D Vitaminindeki sentezindeki etkisinden yola çıkarak D vitamininin de metabolik yapıyı desteklemesi ve kan basıncını düzenlemesi bununla beraber kişiye bağışıklık konusunda katkıları olan hormondur. Sonbahar ile beraber gün ışığının etkisini kaybetmesi sonucu ortaya çıkan yeni mevsimsel değişimde kişi azalan hormonlardan dolayı bir süre kendini kötü hissedebilir. Ancak adaptasyon süreci ile birlikte bu süreç ortadan kalkacaktır” dedi.
FİZİKSEL AKTİVİTE ÖNEMLİ
Mevsimsel duygu-durum değişikliğinde yaşanan olumsuz durumları anlatabilmek için bireyin alabileceği bir takım önlemler olduğunu kaydeden Oral, “Bunların en başında fiziksel aktivite ve beslenme gelmektedir. Fiziksel aktivite sadece iskelet sistemi ve bedeni ilgilendirmekten öte aynı zamanda psikolojik sağlığı da etkileyen bir eylemdir. Bu olumlu gelişmenin hem biyokimyasal hem de hormonal tabanları vardır. Yapılan klinik araştırmalarda fizik aktivitenin bireyde bazı hormonları arttırdığını kanıtlayan yayınlar mevcuttur. Bu araştırmaları yürüten Nuriyer Bayar’ın da altığını çizdiği gibi fizik aktivite düzenli spor alışkanlığı kanda seratonin, endorfin, dopamin gibi bazı hormonların kan seviyesini artırmaktadır. Bu hormonların artışı kişide canlılık, mutluluk, enerjik bir ruh hali ve depresyona karşı metabolik direnç geliştirmeye sebep olmaktadır. Böylelikle kişi mevsimsel duygu-durum değişikliğine bağlı olarak yaşayabileceği psikolojik sorunları, fizik aktivite ile aşabilir. Beslenme ile alınabilecek farklı gruptaki maddelerin metabolik düzeni sağlayacağı gibi aynı zamanda sonbahar aylarında sık görülen viral enfeksiyonlara karşı vücut direncini geliştirir. Tüm dünyanın içerisinde bulunduğu koronavirüs pandemisinde bağışıklık sisteminin iyi olması hedeflenen bir noktadır. Bu anlamda yeterli ve dengeli beslenmenin hem mevsimsel dönemde yaşanabilecek duygu-durum değişikliğine yapacağı olumlu katkı ile beraber koronavirüs pandemisinde kişinin virüslere karşı daha dirençli olmasını sağlar” diye konuştu..
Haber Merkezi