- Gündem
- 10.05.2025 22:52
İzmir’in sanat mabedi olan tarihi AKM’nin, İzmir İl Emniyet Müdürlüğüne tahsis edileceği iddia edilirken, bir tepki de Mimarlar Odasından geldi: “Aksini değil önermek, düşünmek bile İzmir’e ihanettir” dedi
SULTAN GÜMÜŞ KAYA
Önceki gün, Sanata farklı dönemlerde aynı bahaneyle ‘darbe’ başlığıyla yayımlanan haberimiz aracılığıyla İzmir İl Emniyet Müdürlüğüne tahsis edileceği iddia edilen 42 yaşındaki Konak Atatürk Kültür Merkezi’ni ve farklı dönemlerde ‘dayanıksızdır’ bahanesiyle kapatılmak istenen sanatsal eğilimlerin boy gösterdiği diğer mekanları gündeme getirmiştik. Bahri Baba’da yer alan ve ‘sanat adası’ olarak işaret edilen bölgede AKM’nin yanı sıra, Resim-Heykel Müzesi, İzmir Devlet Tiyatrosu, Sabancı Kültür Merkezi, tarihi İl Halk Kütüphanesi ile tarihi İzmir Kız Lisesi’nin de bulunduğunu ve zamanında buralara da göz dikildiğini kaydetmiştik.
Tüm bunları gazetemizle paylaşan Yüksek Şehir Plancısı, Doğal ve Kültürel Yaşam Girişimi Sözcüsü Ahmet Tuncay Karaçorlu’nun ardından bir açıklama da Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nden geldi. Yazılı açıklama yapan Başkan İlker Kahraman, “Tüm İzmir kamuoyunu bu konuda bir arada durmaya ve belediye hizmet binası ile başlayan Cumhuriyet dönemi yapılarının yıkımı kararlarına karşı durmaya çağırıyoruz. Parçası olmaktan mutluluk duyduğumuz, kültürüne hayran olduğumuz şehrimizin kültür yapılarını korumak tüm İzmirlilerin görevidir” dedi.
‘DAYANIKSIZ’ DENİLİYOR
Başkan Kahraman’ın yaptığı yazılı açıklama şöyle başlıyor: “Yerel basında Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi binasının İl Emniyet Müdürlüğü'ne tahsis edilmesine yönelik haberler yayınlanmış bulunuyor. Ayrıca bu yapının hemen bitişiğinde yer alan Resim Heykel Müzesi’nin yıkım tehdidi altında olduğunu da öğrenmiş durumdayız. Resim Heykel Müzesi ile ilgili bilgisine başvurduğumuz Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bize ilettiği yazısında; İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı'nca 2018 Türkiye bina deprem yönetmeliğine göre yaptırılan deprem dayanım performans analizi sonucunda, yapının depreme dayanıksız olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle içindeki eserlerin taşınmasına karar verildiği söylenmektedir. Bilinmesini isteriz ki özellikle 1999 yılından önce yapılan tüm yapıların 2018 deprem yönetmeliğine göre yapılacak performans analizi testlerinde dayanıksız çıkması çok normaldir. Günümüzde güçlendirme teknikleri çok gelişmiştir ve bu teknikler ile bu çok değerli yapı rahatlıkla güçlendirilebilir. 2000’li yılların başında benzer bir konunun gündeme geldiğini biliyoruz, o zamanki koşullarda dahi güçlendirme projesi hazırlanması istenmişken, aradan geçen 20 yılı aşkın sürede teknolojideki ilerleme ile güçlendirmenin çok daha rahat yapılabileceği ortadadır.”
AKM’YE BÜYÜK MÜDAHALE
Mimarlar Odası İzmir Şubesi olarak, binaya yapılması düşünülen bu büyük müdahalelerin yanlış olduğunu belirten Kahraman, “Resim Heykel Müzesi, 1973 yılında Prof. Dr. Muhlis Türkmen ve İnal Göral tarafından tasarlanmış, ardından aynı mimarlar tarafından Atatürk Kültür Merkezi, müze ile bütünleşik bir sanat ve kültür merkezi olarak tasarlanmıştır. Tasarımda göze çarpan en önemli unsur; mekânlar arası ilişkilerin hem sirkülasyon olarak hem de görsel olarak sağlanmasıdır. İzmir’in imbatının bina içinde ve dışında hissedilebilmesini sağlamanın da tasarımın ana yaklaşımlarından birisi olduğu söylenebilir. Resim Heykel Müzesi aynı zamanda 1988 yılı Mimarlar Odası Ulusal Mimarlık Ödülü sahibidir. Ulusal Mimarlık Ödülüne layık görülen bir mimari yapıtın kültür mirası olarak değerlendirilmesi, korunması gereken eserler içine alınması gerekir” ifadelerini kullandı.
AKSİNİ DEĞİL ÖNERMEK…
İzmir’in kent ve toplumsal belleğinde önemli yer tutan her iki yapının aynı zamanda silüete saygı duyan, yapıldığı günden günümüze kadar şehrin ana meydanında önemli röper noktaları olarak İzmir’in kimliğine, kültürüne katkı koyan ve kentin kültürel hayatı için ihtiyaç olan vazgeçilmez ölçüde değerli yapı olduğunu söyleyen Kahraman, son olarak, “Yapılar kesinlikle mevcut işlevleri dahilinde korunmalı ve gerekli güçlendirmeler ile yapıların üstlendiği misyonların devamlılığı sağlanmalıdır. Aksini değil önermek, düşünmek bile İzmir’e ihanettir. Her iki yapı sit alanında yer almaktadır ve her yapı için tanımlanmış olan alanlar kesinlikle resmi tesis alanı değildir. Özellikle AKM hakkında basında çıkan haberlerin yanlış olduğunu umuyoruz, tüm İzmir kamuoyunu bu konuda bir arada durmaya ve belediye hizmet binası ile başlayan Cumhuriyet dönemi yapılarının yıkımı kararlarına karşı durmaya çağırıyoruz. Parçası olmaktan mutluluk duyduğumuz, kültürüne hayran olduğumuz şehrimizin kültür yapılarını korumak tüm İzmirlilerin görevidir” dedi.
10 Ocak’ta AKM’ye ilişkin yapılan haberin linkine burada ulaşabilirsiniz:
https://www.ilksesgazetesi.com/guncel/sanata-farkli-donemlerde-ayni-bahaneyle-darbe-h124143.html