- Gündem
- 01.07.2025 16:03
Eşi tarafından şiddete uğradıktan sonra 6. kattan atılan Dilek Gökgül ağır yaralandı ve felç kaldı. Fail Çağlar Gökgül’ün ‘intihar’ iddiasına karşı çıkan kadın örgütleri, olayın üstünün örtülmesine izin verilmeyeceğini vurguluyor: “Dilek yalnız değildir!”
Kadına yönelik şiddetin yeni bir örneği daha ülke gündemini sarstı. Çağlar Gökgül isimli erkek, evli olduğu Dilek Gökgül’ü önce sistematik olarak fiziksel şiddete maruz bıraktı, ardından da İstanbul’da yaşadıkları apartmanın 6. katından aşağı atarak ağır yaralanmasına ve kalıcı felç geçirmesine neden oldu.
Olayla ilgili gözaltına alınan Çağlar Gökgül, Dilek’in ‘intihar ettiğini’ öne sürdü. Ancak başta Mor Dayanışma olmak üzere çok sayıda kadın örgütü ve toplumsal cinsiyet eşitliği savunucusu, bu anlatının kadın cinayetlerini gizlemek için bilinçli olarak kullanılan bir yöntem olduğuna dikkat çekiyor.
Kadın örgütleri, Dilek Gökgül vakasının münferit olmadığını, aksine yıllardır Türkiye’de birçok kadının ölümünün şüpheli biçimde ‘intihar’ olarak kayıtlara geçtiğini vurguluyor. Şiddete, tehdide, sistematik baskıya maruz kalan kadınların can güvenliğini sağlayamayan yargı ve kolluk sistemine tepki gösteren Mor Dayanışma, olayın aydınlatılması ve failin gereken cezayı alması için hukuki sürecin takipçisi olacaklarını açıkladı.
“Kadın cinayetleri intihar süsüyle gizlenemez” diyen Mor Dayanışma şu ifadelerle çağrıda bulundu: “Dilek Gökgül, eşi tarafından şiddete uğradı, ardından 6. kattan atılarak yaşamı altüst edildi. Şimdi felç kaldı. Fail, Dilek’in intihar ettiğini söyleyerek kendini aklamaya çalışıyor. Ama biz biliyoruz: Kadınlar ölmüyor, öldürülüyor! Bu ülkede birçok kadın şüpheli biçimde hayatını kaybetti ve dosyaları kapatıldı. Dilek yalnız değildir, biz buradayız!”
Kadına yönelik şiddet vakalarında failin delilleri karartma ve olayı intihar gibi göstermeye çalışma eğilimi, insan hakları savunucuları tarafından yıllardır dile getiriliyor. Kadın cinayetlerinin ‘şüpheli ölüm’ ya da ‘intihar’ adı altında kayıtlara geçmesi hem toplumsal adaletin sağlanmasını engelliyor hem de diğer kadınlar için tehlikeli bir emsal oluşturuyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, yalnızca son beş yılda 300’ü aşkın kadın ölümü ‘şüpheli ölüm’ başlığı altında kaldı. Bunların büyük bölümünde fail ya da sorumlu kişi tespit edilmeden dosyalar kapandı ya da takipsizlik kararı verildi.
Eski Foça eşsiz doğasıyla göz kamaştırıyor
15 Yıllık Tecrübe Üretime Dönüştü