Muayene ücreti karmaşası

İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, muayene ücreti yüzünden vatandaş ile eczacının arasının açıldığını belirterek, “Bu durumu anlatmak ve o parayı SGK için tahsis etmek görevi eczacıya düşüyor” diye konuştu

  • Oluşturulma Tarihi : 03.01.2018 07:37
  • Güncelleme Tarihi : 03.01.2018 07:37
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Muayene ücreti karmaşası haberinin görseli

KENAN YEŞİL - ÖZEL HABER

Uzun bir süre önce hayatımıza giren ve katkı payı ücreti adı altında alınan, daha çok muayene ücreti olarak bilinen ücretler, vatandaşlar tarafından henüz tam anlamıyla anlaşılmadı. Muayene sonrası eczaneye ilaç almaya giden vatandaş, eczanede ödeyecek olduğu ilaç parasının üzerinde bir ücretle karşılaşınca şaşırıyor. Devlet hastanelerinde 6, eğitim ve araştırma hastanelerinde 7, üniversite hastanelerinde 8 ve özel hastanelerde 15 lira olan muayene ücreti, vatandaşların karşısına muayene sonrası eczaneye ilaç almaya gittiğinde çıkıyor. Eczacıyı bir nevi tahsilatçı konumuna getiren bu sistemde vatandaş ile eczacının arası bozuluyor. Beklediğinden daha yüksek bir ücretle karşılaşan vatandaş, ‘bu neyin parası’ diye eczacıya soruyor. Eczacı ise durumu anlatana kadar vatandaşla arası bozuluyor. İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, muayene ücreti konusunu vatandaşların daha henüz anlayamadığını dile getirerek, “Eczacı kendisinin olmadığı bir para yüzünden gecenin bir vakti vatandaşla tartışıyor. SGK ile vatandaşın arasındaki bir hadise. Ancak anlatmak ve o parayı SGK için tahsis etmek görevi eczacıya düşüyor. Bu bizim yıllardır anlatamadığımız, hastalarla aramızın bozulmasına neden olan baştan beridir kabul etmediğimiz bir tahsilatçılık işidir” diye konuştu.

KONU ANLAŞILMADI

Muayene ücreti konusunda yaşadıkları sıkıntıları anlatan Sayılkan, “Muayene ücretini vatandaşımız maalesef daha henüz anlayamadı. Yeni yeni anlıyor. Muayene ücreti konusu, her hastane veya her sağlık kuruluşuna başvurulduğunda vatandaşlık numarası üzerine bir miktar borç yazılır. Devlet hastaneleri için 6 lira, eğitim ve araştırma hastaneleri için 7 üniversite hastaneleri için 8 lira ve özel hastaneler için 15 liradır. Muayene sonrası ilaç almasanız dahi daha sonra eczaneye ilaç almaya gittiğinizde bu ücretle yine karşılaşıyorsunuz. Mesela devlet hastanesine diş tedavisine gittiniz. 10 defa muayene oldunuz. Muayene başı 7 liradan 70 lira borç olarak vatandaşa yükleniyor. İlaç almaya gittiğinizde bu ortaya çıkıyor. Bu işin tahsilatı da eczacılara angarya iş olarak yüklendiği için eczacı bilgisayarda sisteme girip vatandaşın bu ilaçlara hak sahibi olup olmadığını baktığında sistem borç çıkartıyor. İlaçlardan dolayı 6 lira, önceden 10 defa muayene olduğu için 70 lira muayene ücreti ekleniyor. Sistem vatandaşın borcunu 76 lira olarak karşımıza çıkartıyor” ifadelerini kullandı.

ECZACI İLE VATANDAŞIN ARASI AÇILDI

Vatandaşların çıkan borç yüzünden eczacıya tepki gösterdiğini belirten Sayılkan, “Vatandaşta bize tepki göstererek ‘Bu neyin parası? İlaç 6 lira sen benden 76 lira istiyorsun’ diyor. Bu bizim yıllardır anlatamadığımız, hastalarla aramızın bozulmasına neden olan baştan beridir kabul etmediğimiz bir tahsilatçılık işidir. Aldığımız para bizim değildir. Sosyal Güvenlik Kurumu adına bu parayı alırız. Bu parayı direkt oraya veririz. Bir nevi bedelsiz aracılık yaparak tahsilatçılık yapıyoruz. Bunun karşılığı olarak da her gün çıkan reçete sayısı kadar aile hekimi 3 lira, devlet hastanesi 6 lira, eğitim, araştırma ve üniversite hastaneleri 8 lira, özellere 15 liraya çarptığımızda çok büyük bir para ortaya çıkıyor. Bu çılgın bir paradır. Günde 1 milyon 100 binin altında reçete yazılmıyor. Çarpı bu kadar para. Bu para fişte, faturada yok eczane bunu senden alıyor. SGK’da eczacıdan ‘Sen vatandaştan muayene ücreti aldın diyerek’ bu parayı kesiyor. Eczacı kendisinin olmadığı bir para yüzünden gecenin bir vakti vatandaşla tartışıyor. SGK ile vatandaşın arasındaki bir hadise. Ancak anlatmak ve o parayı SGK için tahsis etmek görevi eczacıya düşüyor” dedi.