Kurban Resmi

“Mübadelede Kadın” söyleşisi gerçekleştirildi

Buca Belediyesi Kent Konseyi’nin düzenlediği “Mübadelede Kadın” konulu söyleşiye katılan Ah Mana Mu romanın yazarı Handan Gökçek, “Mübadele döneminde kadının rolü çok önemli. Çünkü kadınlar ailelerini toparlamak, kocalarına, evlatlarına destek olmak zorundaydılar. Bu yüzden acılarını erteleyerek, yıllar sonra yaşamak zorunda kaldılar” dedi.

  • Oluşturulma Tarihi : 25.03.2018 08:08
  • Güncelleme Tarihi : 25.03.2018 08:08
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Mübadelede Kadın”   söyleşisi gerçekleştirildi  haberinin görseli

Buca Belediyesi Kent Konseyi tarafından düzenlenen “Mübadelede Kadın” konulu söyleşide Ah Mana Mu romanının yazarı Handan Gökçek konuk yazar olarak ağırlandı. Buca Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen söyleşide Gökçek, mübadelede kadının rolünü anlattı. Gökçek, “O dönemde en çok kadınlar acı çekti. Göç etmek zorunda kalan kadınlar ailelerini toparlamak, kocalarına, evlatlarına destek olmak zorundaydılar. Bu yüzden acılarını erteleyerek, yıllar sonra yaşamak zorunda kaldılar” dedi.

“KADINLARIN AĞLAMAYA ZAMANI OLMADI”

Handan Gökçek, 3’üncü kuşak mübadil olduğunu dile getirerek, büyükannesinin bir Rum kızı olduğunu ve Müslüman bir delikanlıyla evlenerek mübadele sırasında Türkiye’ye göç ettiğini anlattı. Gökçek, 10 yaşındayken büyükannesini kaybettiğini, o yaşa kadar Rumca ninni ve masallarla büyüdüğünü belirterek, “Ah Mana Mu kitabımı yazarak büyükanneme bir selam göndermek istedim” dedi. Romanını yazarken, mübadele konusunda kapsamlı bir araştırma yaptığını, bu sayede çok şey öğrendiğini ve çok fazla hikâyeyle karşılaştığını dile getiren Gökçek, şöyle konuştu:

“Her iki yakada da göçe maruz kalanlar aynı kaderi paylaşmak zorunda kaldı. 2 milyon insan sadece evlerini değil, sosyal ilişkilerini, komşularını, ailelerini de yitirdi. Geride bıraktıkları için artık ölüydüler, bir daha görüşemediler çünkü. Bu dönemde kadının rolü çok önemli. Çünkü kadınlar ailelerini toparlamak, kocalarına, evlatlarına destek olmak zorundaydılar. Evleri topladılar, çocuklarını yola hazırladılar. ‘Ağlamaya zamanımız olmadı’ der mesela bir mübadil kadın... Bu yüzden acılarını erteleyerek, yıllar sonra yaşamak zorunda kaldılar.”  İHA