Sayfa Yükleniyor...
CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın Suriyeli mültecilere yönelik yaptığı açıklama tepkilere neden oldu. Bir eleştiri de Konak Mülteci Meclisi’nden geldi
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un seçim sürecinde Suriyeli mültecilere yönelik yapmış olduğu açıklamanın ardından benzeri bir konuşma Bolu Belediye Başkanı CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’dan geldi. Suriyeli mülteciler için ‘Bu misafirlik fazla uzadı’ diyen Özcan, ilk resmi yazısında, Bolu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne, ‘İlimizde yaşamakta olan yabancı uyruklu kişilere ayni ve nakdi yardım yapılmaması’ ifadeleriyle talimat verdi. Tüm bu yaşananlar üzerine mülteci haklarını merkeze alan sivil toplum kuruluşları ayaklandı. Bir tepki de Konak Mülteci Meclisi’nden geldi. Etkili olabilmesi için ulusal çapta imza çalışması başlatan üyeler, bu misyondaki kişi ve yapıların ‘böylesi sorumsuz açıklama yapmaması’ gerektiğinin altını çizdi. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ı ‘ayrımcı, hukuk dışı ve tehlikeli’ kararından vazgeçmeye davet eden Konak Mülteci Meclisi, Özcan için hazırladıkları yanıtı bizlerle paylaştı.
Açıklamayı aktaran Konak Kent Konseyi Mülteci Meclisi Başkanı Mete Hüsünbeyi, sözlerine şu şekilde başladı: “31 Mart’taki yerel seçimler sonrası mazbatasını alan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın ilk kararı mültecilere karşı ayrımcı bir yaklaşım sergilemek olmuştur. Özcan, Geçici Koruma altındaki Suriyeli mültecilere belediye tarafından yapılan her türlü sosyal yardımı kestiğini ve iş yeri açma ruhsatı vermeyeceklerini duyurdu. Bu karar hukuka aykırı olup insan hakları ihlalidir.”
“AÇIKLAMASI YASALARIMIZA AYKIRIDIR”
Öncelikle mülteciliğin bir zorunluluk hali olduğunu ve ilticaya erişimin bir lütuf değil hak olduğunun altını çizen Hüsünbeyi, “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 14. maddesine göre herkesin zulüm altında başka ülkelere sığınma ve sığınma olanaklarından yararlanma hakkı bulunmaktadır. Türkiye’nin hazırlayıcısı ve imzacı tarafı olduğu 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Statülerini düzenleyen Cenevre Sözleşmesi ve uluslararası hukuk doğrultusunda hazırlanan 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK), Türkiye için mülteci ve sığınmacılara yönelik hukuki ve sosyal korumayı uluslararası ve ulusal hukuk açısından bir zorunluluk olarak düzenlemektedir. Ayrıca gerek uluslararası anlaşma ve şartlarda gerekse de Belediyeler Kanunumuzda, kentli hakları sadece vatandaşları değil mülteciler dahil belediye sınırları içinde yaşayan herkesi kapsamaktadır: 5393 Sayılı Belediyeler Kanunu’nun Hemşehri Hukuku başlıklı 13. maddesine göre, herkes ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye idaresinin yardımlarından yararlanma hakları vardır. Görüldüğü gibi Sayın Özcan’ın açıklaması yasalarımıza aykırıdır” cümlelerini kullandı.
“PARTİSİYLE ÇELİŞİYOR”
Hüsünbeyi, Belediye Başkanının bağlı olduğu partisi CHP’nin ‘Sınırlar Arasında İnsanlık Dramından İnsanlık Sınavına’ başlıklı mültecilerle ilgili raporunda, belediyelerin, mültecilerin günlük hayatta karşılaştıkları sorunlarının çözümünde daha aktif rol oynamaları gerektiğini belirttiğini ancak Özcan’ın bu açıklamasıyla partisi ile çeliştiğini vurguladı. Özcan’ın açıklamasında yer alan ve birçok çevre tarafından da dile getirilen, Suriyelilere maaş verildiği söylemlerinin ise tamamen yanlış bir bilgi olduğunu kaydeden Hüsünbeyi, şöyle ekledi: “Suriyeli ve diğer mültecilere devlet tarafından bağlanan her hangi bir maaş söz konusu değildir. Çok sözü edilen Kızılay Kart desteği, Avrupa Birliği’nin vaat ettiği 3 milyar Euro kapsamında Sosyal Uyum Yardımı adı ile tüm Suriyelilere değil, belirli koşulları taşıyan mültecilere verilmektedir. Tutarı da ayda 120 TL’dir. Ayrıca bu yardım, yabancı kaynaklardan fonlanmış dahi olsa ihtiyaç sahibi Türkiyeli ailelere verilen destek ile uyumlu olarak ve bu desteği aşmayacak şekilde hazırlanmıştır. Bu tür söylem ve yaklaşımlar, dünyada ve ülkemizde nefret söylemi anlamına gelmekte; zamanında, gerekli ve etkili tedbirlere başvurulmaz ise dünyada olduğu gibi Türkiye’de de nefret suçları, ırkçı saldırı ve linçlere uygun ortam hazırladığı bilinmelidir. Dünya tarihinde yaşanan birçok ırkçı saldırı ve katliamlarda olduğu gibi daha yakın zamanda Yeni Zelenda’da yaşanan insanlık dışı saldırının bu tür açıklamalardan beslendiği ve saldırı cesareti bulduğu unutulmamalıdır. Bazı işaretlerinin ülkemizde de görüldüğü benzer saldırıların Türkiye’de de görülmesini istemiyorsak yerel seçim kampanyaları döneminde farklı partilerde de görülebilen bu şekildeki açıklamalara prim ve hoşgörü gösterilmemelidir.”
TANJU ÖZCAN’IN TALİMATI
İlk resmi yazısını Bolu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne gönderen Başkan Özcan, talimatında şunlara yer vermişti: “Ülkemizde yaşamakta olan yabancı uyruklu kişilere Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP), Türk Kızılay’ı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından ‘Sosyal Uyum Yardımı’ adı altında yardım yapılmaktadır. Bu nedenle, ilimizde yaşamakta olan herhangi bir yabancı uyruklu kişiye Belediyemiz Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nden ayni ve nakdi yapılmaması hususunda, gereğini rica ederim.”
Haber Merkezi