Mültecilere hapis hayatı yaşatılıyor iddiası

Halkların Köprüsü Derneği üyesi avukat Ayşegül Karpuz, Pehlivanköy Geri Gönderme Merkezi'nin hapishane formatında kurgulandığını ve mültecilere bu koşulları dayatılarak ülkelerine gönüllü olarak geri dönüş zorlaması yapıldığını iddia etti


  • Oluşturulma Tarihi : 05.05.2016 07:32
  • Güncelleme Tarihi : 05.05.2016 07:32
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Mültecilere hapis hayatı yaşatılıyor iddiası haberinin görseli

TANER UYANIKER

Türkiye ile AB arasında imzalanan Geri Kabul Anlaşması sonrası Yunanistan'dan gönderilen mültecilerin gönderildiği Kırklareli Pehlivanköy Geri Gönderme Merkezi'nde mültecilerle konuşan Halkların Köprüsü Derneği üyesi avukat Ayşegül Karpuz, gözlemlediklerini basınla paylaştı. 

Dernek binasında yapılan açıklamada Karpuz, “Kırklareli Pehlivanköy’de bulunan Geri Gönderme Merkezi’nde (GGM) 1 aydır haklarında herhangi bir işlem yapılmadan tutulan mültecilerin yakınları derneğimize ulaşarak yardım talebinde bulundular.  Halkların Köprüsü gönüllüsü bir avukat olarak ben Pehlivanköy’e giderek mültecilerle görüştüm. Öncelikle belirtmek isterim ki kuruma resmi olarak 5 mülteci ile görüşme talebinde bulundum. Ancak kurumdan aldığım cevap diğer mültecilerin dosyalarının Yunanistan’dan gönderilmediği bir karışıklık olduğu bu nedenle görüşemeyeceğim şeklindeydi. Elbette ki bunun da hukuki bir karşılığı bulunmamaktadır. Söz konusu mülteciler hukuki olarak tanımlamak gerekirse; idari gözetim altında tutulan yabancılardır. Şu an yürürlükte bulunan YUKHK’a göre her daim hukuki yardımdan faydalanma ve her zaman avukatlarıyla görüşme hakkına sahiptirler” dedi.

“AİLELER BİRBİRLERİNE KELEPÇELENDİ”

Türkiye’ye geri gönderilecekleri bilgisinin mültecilere iletilmediğini iddia eden Karpuz, “Kendilerine Yunanistan’ın başka bir adasına götürüldükleri yalanı söylenmiştir. Herhangi bir hukuki yardımdan faydalanmadıkları gibi bir göç uzmanı ile mülakat da yapmamışlardır. Uluslararası koruma hakları hatırlatılmamıştır. Ki bu insanların mülteci olup olmadıkları kararının verilebilmesi için bir göç uzmanıyla 1 saat 45 dakika görüşülmesi gerekmektedir. 16 saat küçük odalarda tutulmuşlar daha sonra dilini anlamadıkları belgeler imzalatılmıştır. Otobüslere ve gemilere bindirilirken yalnız olan erkek mültecilere zor kullanılmıştır. Aile olan mülteciler birbirlerine kelepçelenerek gemilere bindirilmiştir. Bu işlemleri AB’nin sahil güvenlik elemanları yapmıştır. Özetle bu anlaşma uygulamaya geçildiği bu ilk örneğiyle hukuka aykırı olarak AB tarafından uygulanmaktadır” ifadelerini kullandı.

“MÜLTECİLERE PSİKOLOJİK BASKI YAPILIYOR”

Pehlivanköy GGM’nin hapishane formatında kurgulandığını iddia eden Karpuz, şunları söyledi: “Televizyon, gazete, kitap, kağıt, kalem, telefon, internet yok. Sabah kahvaltıdan sonra 15 dk. öğle yemeğinden sonra 15 dk. ve aksam yemeğinden sonra 15 dk. olmak üzere günde 45 dk. havalandırmaya çıkmaktadırlar. Kapıların üzerlerine kilitlendiği bilgisine ulaşılmıştır. Görüşme yapılan mülteciler bu hapishane koşullarına daha fazla katlanamayacaklarını iletmişlerdir. Bu durum göstermektedir ki Türkiye’de de mültecilere yepyeni lüks geri gönderme merkezlerinde hapishane koşulları dayatılarak ülkelerine gönüllü olarak geri dönüş zorlaması yapılmaktadır. Mültecilere psikolojik baskı yapılıyor.”

“EMPERYALİST GÜÇLERİN OYUNU”

Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Cem Terzioğlu ise bunun bir mülteci krizi olmadığını en zenginlerin en yoksullara karşı yürüttüğü kirli bir savaş olduğunu ifade etti. Terzioğlu, “Kendi ulus devletinin temel yurttaşlık haklarından mahrum olduğu gibi, uluslararası karar alıcı örgütler tarafından da insan haklarından mahrum bırakılmış; tüm uluslar ailesinden dışlanmış, haklara sahip olma hakkından mahrum bırakılmış bu insanlar topluluğuna karşı başta AB olmak üzere emperyalist devletler kirli bir savaş yürütüyor, onları ölüm yolculuklarına ya da savaş, çatışma alanlarına sürüyorlar. Yaşamalarına izin vermiyorlar. Bu savaşta mültecileri yalnız bırakmayacağız” dedi.