- Gündem
- 08.10.2025 18:52
İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, TBMM’deki grup toplantısında terör övgüsüne sert tepki gösterdi. “Bu çatı, egemenliğimize kastedenlere övgü yeri değildir” dedi.
İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "Bu çatı, egemenliğimize, birliğimize, istiklalimize kasteden bir caniye övgü sloganları atılacak yer değildir. Bakınız düşük bir ses tonuyla anlatıyorum; 'Yine bunlar celallendi' demesinler. Türk milletinin sessiz halinden korksunlar" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Dervişoğlu, "Hiç kuşku yok ki çetrefilli bir dünya zamanından geçiyoruz. Yaşanan dış gelişmeler, bir şeylerin değişmekte olduğunu gösteriyor. Bu devranda kendi şahsi çıkar ve ajandalarını, ülkesinin çıkarları olarak pazarlayan bir lider enflasyonu sebebiyle kırılgan bir zemindeyiz. İşte böyle zamanlarda, ülkemiz açısından Irak, Suriye, Ege ve Akdeniz gibi meselelerdeki stratejik çıkarlarımızın korunması, korunabilmesi, daha zor ve ama elzem hale geliyor. Bundan 2 hafta sonra Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde, Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Bu seçimler, Kıbrıslı Türklerin geleceği açısından son derece önemli. İYİ Parti olarak bu konuda duruşumuz bellidir. Bizim önceliğimiz, Ada'daki Türk varlığının huzur ve güven içinde ilelebet var olmasıdır. Ben, Kıbrıs Türk halkının iradesine etki etmemek için buradan bir adayı desteklemek gibi bir saygısızlık içinde olmak istemem. Eğer Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bağımsız bir devlet olarak tanınması en büyük arzumuzsa, Kıbrıs Türk halkının egemenliğine ve iradesine ilk önce bizlerin saygı duyması gerekir. Kardeşlerimizin vereceği her kararın bizim için milli iradenin tecelli etmesinden başka bir anlamı yoktur. Ancak Kıbrıs Türk toplumunun var olabilmesi için iki koşul vardır. Bunlardan ilki elbette ki var olma iradesidir. Kıbrıs Türklerinin güvende olabilmeleri için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin zorunluluğuna dair sarsılmaz bir inanca sahip olmaktır. Federasyon veya konfederasyon gibi arayışların karşısında, iki devletli çözümün ve ilelebet Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yanındayız" diye konuştu.
Var olmanın ikinci koşulunun ise Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin egemen, hukukun üstünlüğüne dayanan, demokratik ve şeffaf bir devlet olarak var olabilmesi olduğunu aktaran Dervişoğlu, "Tam teşekküllü ve saygın bir devlet olarak varlığını devam ettirmesi, uluslararası tanınma kazanması gerekir. Son zamanlarda, karanlık ilişkilerle gündeme gelmesi ve bazı illegal işler adasına dönüşmesi kabul edilemez. Bunun böyle algılanması dahi korkunçtur. Bir devletin itibarını tüketerek onun bağımsızlığını savunamazsınız. Kıbrıslı kardeşlerimizin beklentisi de özgür, müreffeh ve kural temelli bir ülkede yaşamaktır" dedi.
'UNUTTUĞUMUZ MÜCADELELERİN BEDELİNİ ÖDÜYORUZ'
Türkiye'nin kişisel politikaların bedelini ödediğini söyleyen Dervişoğlu, "O bedeli bugün, Beyaz Saray'dan bir randevu almak için bir çırpıda milyar dolarlık yolcu uçağı siparişi verilirken ödüyoruz. Milyonlarca hektar ormanımız yanmasın diye söndürme uçağı alamayarak ödüyoruz. Ve parasını verip kendisini bir türlü alamadığımız F-35'lerle anlaşma yapıldı derken, Kongre onayının olmadığı anlaşılan F-16'larla, Avrupa'dan tedarik edilmeye çalışılan Eurofighterlarla 'Yapıyoruz, yaptık' diye heyecanla beklediğimiz kendi savaş uçaklarımızın motorsuz olduğunu öğrenerek ödüyoruz. Bugün içeride Öcalan aracı kılınıp, PKK ile pazarlık komisyonu çalıştırılıyor. Dışarıda ise Trump ricacı yapılarak, İsrail ile pazarlık süreci yürütülüyor. Açıktır ki yine unuttuğumuz mücadelelerin bedelini ödüyoruz. Aksi olsaydı, dün bu Meclis çatısı altında teröristbaşına slogan atılması hayal bile edilemezdi. Bu çatı Türk milletinin iradesinin, egemenliğinin, istiklalinin ve birliğinin sembolü, Büyük Millet Meclisi'nin çatısıdır. Bu çatı, egemenliğimize, birliğimize, istiklalimize kasteden bir caniye övgü sloganları atılacak yer değildir. Bakınız düşük bir ses tonuyla anlatıyorum; 'Yine bunlar celallendi' demesinler. Türk milletinin sessiz halinden korksunlar. Millet Meclisi'nin haysiyeti, bir haysiyetsize atılan sloganlarla yaralanamaz. Dün burada, İmralı canisi için atılan slogan, en az 15 Temmuz hain darbe girişiminde Millet Meclisi'ne atılan bombalar kadar tahripkardır. Bu gerçeği herkes görmek zorunda. Kimse ses çıkarmıyor, fark ediyor musunuz? O sloganları atana da müsaade edene de görmezden gelene de yazıklar olsun" diye konuştu.
Müsavat Dervişoğlu, grup toplantısı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Dervişoğlu, Filistin'e yardım götüren gemide gözaltına alınan milletvekilleri ile ilgili, "Sabahtan itibaren gözaltına alınmış milletvekillerinin durumunu takip ediyoruz. Buradan İsrail'i uyarıyorum; TBMM'nin bırakın bir mensubunu, hiçbir Türk'ü gözaltına alabilecek kadar kudretli zannetmesinler kendilerini. Hem Türkiye'nin hem Türk demokrasisinin hakkını müştereken savunma kabiliyeti sergileyeceğinden emin olsunlar. Sadece İsrail değil, dünya da böyle düşünsün. Ortada istifade edilebilecek bir durum yok, çözülmesi icap eden bir problem vardır. Bu problemin çözülmesi adına da atılması gereken bütün adımlar, tezkere dahil atılmalıdır" açıklamasında bulundu.
Dervişoğlu, Serdar Öktem cinayeti ile ilgili ise "Orta yerde bir cinayet var, soruşturması, tahkikatı devam ediyor. Herhangi bir resmi açıklama yok, sanık sayısından başka; ama birbiriyle ilişkilendirilebilecek olaylar zincirinin bir parçası gibi görünüyor bu olaylar. İzlemeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Kaynak : DHA