Müşteri tamamen elini ayağını çekti!

Bornova’da yer alan Ayakkabıcılar Sitesi ile Fincancılar Çarşısı esnafı, salgın öncesinde de siftahsız günler geçirdiklerini vurgulayarak, Başkan Soyer’in üreticiye kucak açması gerektiğini hatırlattı

  • Oluşturulma Tarihi : 16.06.2020 08:11
  • Güncelleme Tarihi : 16.06.2020 08:11
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Müşteri tamamen elini ayağını çekti! haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Yaklaşık 10-15 yıl önce Kemeraltı’nda yer alan ancak üretici ve alıcı adına daha elverişli bir alan inşa edilmek istendikten sonra Bornova Işıkkent’e taşınan Ayakkabıcılar Sitesi ile Pınarbaşı’nda bulunan Fincancılar Çarşısı esnafı, yeni tip koronavirüs salgınından sonra da kendileri için değişen bir şeyin olmadığını vurguladı. Perakende değil, toptan satış yapan esnaf, pandemi öncesinde de zaten kazanç sağlayamadıklarını, karantina sürecinde büyük yara aldıklarını, kısıtlamalar kaldırıldıktan sonra ise yaraların hala sarılamadığını dile getirdi. Seneler önce Kemeraltı gibi merkezi bir noktada çalıştıkları için müşteri sıkıntısı çekmediklerini dile getiren esnaf, Bornova’ya taşındıktan sonra alıcının ilgi gösteremediğini, salgın dolayısıyla da tamamen elini ayağını çektiğini kaydettiler. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in seçim sürecinde kendilerine vaat verdiğini fakat seçim sonrasında bir kez olsun siteye gelmediğini hatırlatan esnaf; salgın dolayısıyla Soyer’in üreticiye kucak açmasını, dertlerini dinlemek için dükkanlarını ziyaret etmesini talep etti.



“KEPENK KALDIRIYORUZ AMA BOŞA…”
Ayakkabıcılar Sitesi’nde dükkanı bulunan 52 yaşındaki Nalan Tunç, pandemi öncesi yaşadıkları sorunu anlatarak, “Aydın Otobanı’ndan buraya giriş vardı, orası kapatıldı. Benim oradan gelecek olan müşterilerim maalesef buraya ulaşamıyor. Buraya geleceğine yol üzerindeki diğer toptancılara gidip işini hallediyor ve yoluna devam ediyor, bize gerek kalmıyor. Bu üst tarafa kesinlikle müşteri gelmiyor. Hele ki müşterinin bir toptancıya borcu varsa hiç uğramadan gidiyor” dedi. Toptancıların nakit ile çalışmadığını hatırlatan esnaf Tunç, karantina sonrasına değinerek, “Çek ile çalışıyoruz. Ay sonu geldiği zaman maalesef ki çekleri ödeyemiyoruz. Göz göre göre batışa gidiyoruz. Ulaşım da kolay. Ama gelen yok. İnsanların alım gücü kalmadı. Hele şimdi hiç yok… Koronadan önce hiç yoktan iyi Kemeraltı Çarşısı esnafı gelirdi, toptan ürün alır giderdi. Onların da çoğu ürünü depoda kalınca yeni ürün alamıyor. Sabahın köründe gelip kepengi kaldırıyoruz ama inanın boşa” şeklinde konuştu.



“SİFTAHSIZ GÜNLER GEÇİRİYORUZ”
İzmir’in, ayakkabı üretiminde İstanbul ve Gaziantep ile beraber öncü illerin başında geldiğini kaydeden ancak şimdilerde İzmirlilerin deyimiyle siftahsız günler geçirdiklerini vurgulayan bir diğer esnaf Korkut Yılmaz da “Ülkemizdeki kadın ve çocuk ayakkabılarının yüzde 35’i şehrimizde üretiliyor. Ancak olası bir krizden ilk ve derinden etkilenen de yine ayakkabı sektörü oluyor. Özellikle 2018’in ikinci yarısında döviz kurunun yükselmesiyle beraber zincir ayakkabı mağazalarının konkordato ilan etmesi, malzemecilerin vadeli mal satmaması, alışveriş merkezlerinde kiraların dolar üzerinden alınması, piyasadaki nakit sıkışıklığı, iç pazarda daralmaya neden oldu. Öyle ki ayakkabı üretiminde Türkiye’nin kalbi konumunda bulunan Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi’nde günlük üretilen 80-100 bin çift ayakkabı sayısı, 15-20 binlere düştü. Sitede yaklaşık 150 esnaf kepenk kapattı” bilgisini verdi.



“LÜTFEN HALKIN İÇİNE GİRİN”
Sektör olarak iyileşmeyi umarken Kovid-19 dolayısıyla daha da kötüye gittiklerini aktaran Yılmaz, “Anlayacağınız tıkandık, kaldık. Belediye reisimiz Tunç Soyer! Lütfen halkın içine girin, sorunlarımızı çözün. Ayakkabıcılar Odası Başkanımız da var. Oy isterken iyi, aidat isterken iyi ama bir çalışma var mı? Hayır. Zaten önceden yapmıyordunuz bari şu zor günlerde esnafınızın yanında durun, yardım edin. Kirayı, şunu, bunu ötelemekle olmuyor. Kim bilir zamanı gelince ne şekilde alacaksınız. Bize can verecek bir adım atın” yorumunda bulundu. Fincancılar Çarşısı’nda esnaflık yapan bir başka üretici de “İsmini duyup da merak edip geleni görmüyoruz. Aydın’dan ya da diğer yakın illerden yol üzeri durup giren de yok. İnsanları çarşıya getirecek, onların zamanını anlamlı kılacak bir faaliyet yok. Dükkanlar dışında oturacakları yer yok. Korona dolayısıyla tüm tedbirleri alsak dahi müşteri neden buraya gelsin? İşi tıkırında olan büyük esnaf paraya para demiyor ama küçük esnaf da böyle bizim gibi sürünüyor. Perakende olmuş ya da olmamış çarşıdaki büyük esnafın umurunda değil. Bu dükkanlar için kira veriyoruz. Dükkan sahibi senin kazancına, kazanmayışına ya da virüse bakar mı? Zamanı gelince kapına dayanır” dedi.