Sayfa Yükleniyor...
Sahipsiz Yok Oluş isimli kitabı üzerine değerlendirmelerde bulunan Burak Çelik, salgının kendisini nasıl etkilediği sorusuna şöyle yanıt verdi: Salgının beni etkileyen kısmı kesinlikle sosyal yaşamın kısıtlanmış olması oldu. Yazmaya salgın ile birlikte kısıtlanan sosyal yaşam sonrası başladığını öğrendiğimiz Çelik, kitabında okuru yormadan tarihi bilgiler kazandırdığını ve yazarken toplumun önyargılarını ele aldığını söyledi.Okuruna yeni kitap müjdesini veren Çelik bir de itirafta bulundu : İnsanların yaşayış biçimi ve dertleri yazarken beni etkileyen unsurlardır
Öncelikle sizi tanımak isteriz. Burak Çelik kimdir?
8-12-2000 tarihinde doğdum. Doğuştan görme engelliyim. Tarihe olan ilgim Sakarya Üniversitesi’nde tarih bölümünü kazanmakla devam etti. Okumak her zaman hayat tarzım olmuştur.
Yazarlık hayatınız nasıl başladı? Size öncülük eden bir isim var mı?
Öncelikle yazma fikri çocukluğumdan beri aklımdaydı. Aziz Nesin, Yaşar Kemal gibi değerli yazarlarımız benim idolüm oldu. Topluma yararlı olabileceğim ve toplumdaki ön yargıları değiştirebileceğim düşüncesi beni yazarlığa iten sebeplerdendir.
Yazarken nelerden etkilenirsiniz?
Benim odak noktam toplumdur. İnsanların yaşayış biçimleri, ön yargıları ve dertleri kitap yazarken beni etkileyen unsurlardır.
Sahipsiz Yok Oluş isimli eserinizden bahseder misiniz?
Daha önce de belirttiğim gibi odak noktam toplum olduğundan, Türk kültür ve değerlerinden uzaklaşmadan kalemim döndüğünce topluma ayna tutmaya çalıştım. İki farklı karakter üzerinden insanlığın ortak sorunlarını işledim. Tarih tutkumdan dolayı fazla sıkmadan, ilginç tarihi bilgiler vermeye çalıştım.
Sahipsiz Yok Oluş isimli eserinizin ismi nerden geliyor?
Kitabı yazarken kafamda tam olarak bir isim yoktu. Kitabı tamamladıktan sonra fazla düşünmeme gerek kalmamıştı aslında. Kitabın konusuyla bütünleştiğini düşünmekteyim.
Sahipsiz Yok Oluş isimli kitabınızı okur gözüyle yorumlar mısınız?
Bir okur gözüyle nasıl cevap verebilirim, bilmiyorum ama okuyanların düşüncesine yer vermek istiyorum. Genel olarak kitabın toplumu yansıtan bir ayna görevi gördüğü yorumu yapılıyor. En çok yapılan yorumlardan biri ise karakterleri benimsedikleriydi.
Sahipsiz Yok Oluş isimli kitabınızın vermek istediği mesaj nedir?
İnsanlar mutluluğu ve başarıyı ararken mutsuzlaşıyorlar. Ben bu kitabımda mutluluğun yakınımızda bir yerde saklı olduğunu, yok oluşun ise yalnızlıkla geldiğini anlatıyorum.
Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Şu anda üzerinde çalıştığım başka bir kitap var. Dört farklı gencin ön yargılar ve hayat ile mücadelesini anlatıyorum. İleride bu kitabı okuyanlar gençlerin yaşamının arkasında toplumsal sorunları da görecekler.
Kovid 19 salgını sizi nasıl etkiledi?
Salgından çok korktuğumu söylemeliyim. Bu süreçte oldukça dikkatli davranmaya çalışıyorum. Bu zamana kadar salgının beni etkileyen kısmı kesinlikle sosyal yaşamın kısıtlanmış olması oldu ama şunu söylemeden de geçemeyeceğim; kitap yazmaya bu dönemde başladım. HABER MERKEZİ
Haber Merkezi