Narin Güran soruşturmasında yeni gelişme: 2 kişiye tahliye

Narin Güran cinayeti soruşturması kapsamında tutuklu bulunan 2 kişi tahliye edildi.


  • Oluşturulma Tarihi : 17.02.2025 21:34
  • Güncelleme Tarihi : 17.02.2025 21:34
  • Kaynak : DHA
Narin Güran soruşturmasında yeni gelişme: 2 kişiye tahliye

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19'uncu gününde dere yatağında çuvalda, üzeri 30, 25 ve 20 kilo ağırlığındaki 3 taşla kapatılıp, çalılıklarla gizlenmiş halde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın cinayetiyle ilgili tutuklanan 12 kişiden 4'ü hakkında, Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede; aracında Narin'e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında, HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, olay anında aynı evde oldukları tespit edildiği kaydedilerek, 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

 

TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMINA HÜKMEDİLDİ

Davanın 26 Aralık'ta görülmeye başlanan ve 28 Aralık’ta sona eren 2'nci duruşmasında Salim Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran’a ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar’a ise ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti.

 

TUTUKLU SAYISI 6’YA DÜŞTÜ

Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili olarak 3’ü çocuk 15 şüpheli hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı. Başsavcılığın hazırladığı 2 iddianameden biri Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesine, 18 yaşından küçük 3 şüpheli hakkındaki diğer iddianame ise 2’nci Çocuk Mahkemesine sunuldu.

İddianamelerde 15 şüpheli hakkında ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5'er yıla kadar ayrı ayrı hapis cezası talep edildi. 15 şüpheli içerisinde yer alan tutuklu şüpheliler Hediye Güran ve Salim Güran’ın işçisi R.A.’nın (16) tahliyesine karar verildi. Tahliye edilen 2 şüpheli tutuksuz yargılanacak. Böylece, bu suçtan tutuklu kalan sayısı 6'ya düştü.

 

İDDİA EDİLEN SAATTE GÖRMELERİ İHTİMALİ OLMADIĞI BELİRTİLDİ

Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan ve ‘Suçluyu kayırma’ suçundan tutuksuz yargılanan Barış Güran, Kurtuluş Güran, İbrahim Halil Güran, Ömer Faruk Güran, Hediye Güran ve Şeyma Kaya ile aynı suçtan tutuklu olan Birsen Güran, Fuat Güran, Maşallah Güran, Mehmet Selim Atasoy, Mehmet Şevket Kaya, Muhammed Kaya’nın gördüklerini iddia ettikleri saatte Narin Güran’ı görme ihtimallerinin olmadığının belirtildiği iddianamede şunlar kaydedildi:

“Dosya kapsamında alınan ifadeler ile toplanılan deliller dikkate alındığında, Narin Güran’ı muhtemel ölüm saatinden sonra gördüğünü zaman belirtmek suretiyle beyan eden şüphelilerin birbirlerinden haberli olarak zaman belirttikleri, nitekim ifadeleri irdelendiğinde belirtilen zamanların birbirlerinden farklı ve bir sıralama içerisinde olduğu, ancak gördüklerini iddia ettikleri zaman diliminde Narin Güran’ı görme ihtimallerinin bulunmadığı, bu haliyle şüphelilerin belli bir organizasyon içerisinde planlı hareket ettikleri ve önceden aldıkları karar ile Narin Güran’ın bulunmasına yönelik arama tarama faaliyetlerini sekteye uğratmak, zora sokmak ve şüphelilerin ortaya çıkmasını engellemek amacıyla hareket ederek kronolojik sıralama içerisinde zaman belirttiklerinin anlaşıldığı, bu hareketleriyle arama tarama faaliyetlerinin vermiş oldukları zaman diliminden sonraki zamana odaklanmasını sağladıkları, bunun da Narin Güran’ın cansız bedeninin geç bulunmasına ve dolayısıyla beden üzerinde elde edilebilecek delillerin çürümeye bağlı olarak yok olmasına sebebiyet verdiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, şahısların yukarıda izah edilen sebeplerle verdikleri beyanların kendi aralarında çelişkili ve tutarsız beyanlar olduğu, yargılamada netleşen maddi delillerle de uyuşmadığı, buna rağmen ısrarla aynı şekilde beyanda bulunmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, jandarma personelinin sürekli takip edilip dinlenilerek çalışmalara engel olunmaya çalışıldığı, bir kısım şahısların ellerinde bulunan çubuklarla yangın çıkmasını sebebiyet vererek, bir kısım şahsın bulduğu iddia ettiği terlik ile olayın seyrini değiştirmeye çalışarak, bir kısım şahsın ise telefon kayıtlarını silerek organize bir biçimde olayın ve gerçek fail ya da faillerin tespitine engel olmaya çalıştıkları anlaşılmaktadır.”

 

AYRI AYRI CEZALANDIRILMALARI İSTENDİ

İddianamede, sanıkların işlemiş oldukları suç nedeniyle ayrı ayrı cezalandırılmaları talep edilerek, şunlar kaydedildi:

“Kayıp şahıs olarak başlanan araştırma çalışmalarında bu tür beyanlar ile eylemler sebebiyle araştırmaların farklı mecralara yöneltildiği ve cinayet eylemi ile eylemi gerçekleştirenlere yönelik araştırma yapılmasının açıkça engellenildiği, bu şekilde şüphelilerin verdikleri gerçek dışı beyanlarıyla, tutanak içeriklerinde bulunduğu şekilde yangın çıkararak, jandarma personelini takip ederek ve dinleyerek, telefon kayıtlarını silerek suç işleyen kişilerin araştırmadan kurtulmalarına imkan sağlamak suretiyle ortak saikle hareket ederek üzerlerine atılı ‘Suçluyu Kayırma’ suçunu işledikleri ve bu hususta yeterli şüphenin elde edildiği anlaşılmakla, yukarıda izah olunan nedenlerle üzerlerine atılı ‘Suçluyu kayırma’ suçunu işlediklerine dair 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170/2 maddesi uyarınca yeterli delil elde edilen şüphelilerin yargılamalarının mahkemenizce yapılarak eylemine uyan yukarıda yazılı sevk maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmalarına, adli emanette bulunan harddisk ve flash belleklerin dosyasında delil olarak saklanılmasına, şüphelilere ait cep telefonlarının ise sahiplerine iadesine, işlemiş oldukları suçun kasti suç olması nedeni ile haklarında hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmolunması durumunda 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 53’üncü maddesinin 1’inci fıkrası gereğince belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına, şüphelilerin gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 63.maddesi gereğince cezalarından mahsubuna, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 325/1 maddesi gereğince tüm yargılama giderlerinin şüphelilerden müteselsilen tahsiline karar verilmesi, kamu adına iddia ve talep olunur.”

 

DHA

Yazarımız Kim ?

DHA