Sayfa Yükleniyor...
Türkiye’de vakalar ve ölümler artıyor, normalleşme ise sürüyor. Uzmanlar kentte yoğun bakım servislerinde yer bulmanın her geçen gün daha da zorlaştığını vurguluyor
ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Türkiye, mart ayından itibaren ‘yerinde karar’ dönemine geçti. İller 100 binde vaka oralarına göre renklere ayrılıp, farklı önlemler uygulanmaya başlandı. Ancak son açıklanan verilere göre Türkiye’deki vaka haritası alarm vermeye devam ediyor. Düşük riskli illerin sayısı azalırken, yüksek ve çok yüksek riskli illerin sayıları ise artıyor. Uzmanlar da sahadaki durumun ciddi olduğuna vurgu yapıyor; yeterli kısıtlama uygulanmazsa Kasım ayındaki tablonun daha kötüsünün görülebileceğini belirtiyor.
YOĞUN BAKIMLAR DOLMAK ÜZERE
Vaka sayılarındaki artışla birlikte yeni pandemi servislerinin açıldığını ve yoğun bakımlardaki yatak kapasitesinin dolmak üzere olduğunu söyleyen İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, “İzmir’de son 1 aylık süreçte Kovid-19 vakalarında yüzde 160’lık bir artış gerçekleşti. İzmir risk haritasında çok yüksek riskli il grubuna girdi. Artan vakalar Kovid-19 polikliniklerine başvurularında ve filyasyon takip sayılarında artışa yol açtı. Kasım-Aralık ayında yaşanan salgında ikinci pik sonrası kısıtlamalarla azalan vaka sayıları nedeniyle birçok hastanede Kovid-19 hasta yatağı azaltılmış, bazı pandemi servisleri Kovid-19 dışı hastalara hizmet vermeye başlamıştı. Ancak yeni vaka artışı sonrası gerek pandemi servislerinin gerekse Kovid-19 için ayrılan yoğun bakımların dolma noktasına gelmesi nedeniyle yeni Kovid-19 servislerinin ve yoğun bakımların açılmasının planlandığı duyumlarını almaktayız. Resmi rakamlara göre geçtiğimiz hafta İzmir’de günlük Kovid-19 vaka sayısının 700’ler düzeyinde olmakla birlikte bulunduğumuz günlerde bu sayıların daha da arttığını düşünüyoruz” diye konuştu.
KURALLARA UYALIM
Virüsün yayılımını önleyebilmek amacıyla acilen toplum sağlığını önceleyen kararlar alınması gerektiğinin altını çizen Çamlı, “Bu dönemde daha önce çok rastlamadığımız çocuk ve genç erişkin Kovid-19 hastaları var. Aşılı sağlık çalışanları arasında da Kovid-19 hastalığını geçirenler var. Bu kişiler hastalığı genelde hafif geçiriyorlar. Salgının geçmediğini, aksine üçüncü pikin içinde olduğumuzu, giderek vaka artışı yaşadığımızı unutmadan aşılı olsak bile rehavete kapılmadan katı bir şekilde fiziksel mesafe, maske hijyen kurallarına uyalım. Gerekmedikçe dış ortamlara çıkmayalım. Kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak duralım. Gerekmedikçe toplu taşım kullanmayalım. Yetkililerce giderek artan vaka sayılarının sadece izlenmesi, sanki salgın yokmuş gibi davranılması, kontrolsüz kalabalıkların katıldığı toplantıların devam etmesi kabul edilemez. Ülkemizde son açıklamayla günlük Kovid-19 vakalarının 30 binlere yaklaştığı ve bu saylar ile dünyada yeni vaka sayısı açısından ilk beşte olduğumuz düşünüldüğünde acilen tedbir alınması gerektiği ve artık ülkenin yüzde 90’a yakın nüfusunun yüksek ve çok yüksek riskli iller yaşadığı göz önüne alınırsa tüm ülkeyi kapsayan ve toplum sağlığını önceleyen kararların biran önce hayata geçirilmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
KRONİK HASTALIKLAR DA ARTTI
Son günlerde vaka sayılarındaki yükselişin yanı sıra kronik hastalıklarda da artış olduğu kaydeden Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hülya Ulaşoğlu ise şunları söyledi: “Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi İzmir’de de vaka sayılarında ciddi bir artış var. Ama bu dönem en belirgin görünen şey salgın sürecinde iyi tedavi alamayan vatandaşların kronik hastalıklarındaki artış... Kronik hastalıklar hortlamış durumda. Salgından dolayı kendi hastalıklarıyla ilgili tedavileri doğru düzgün alamıyorlar. Klinikler karmakarışık. Bakanlığın verilerine baktığımızda iyileşen hasta sayısını çok fazla gösteriyorlar. Filyasyon ekiplerinden aldığımız bilgiye göre vakaların birinci derece yakınları da hasta kabul ediliyor ve ilaç tedavisine başlanıyor. 10 gün sonra da test yapmadan herkes iyileşti kabul ediliyor. Bu sebeple iyileşen hasta sayısı çok fazla görünüyor. Vaka sayılarında yaşanan artışı, hükümetin bilimsel verileri ve halk sağlığını hiçe saymasına ayrıca da tamamen sermayeden yana kararlar almasına bağlıyoruz. Her yerde kongreler yaptılar ama bizim hastane bahçelerinde 50 kişi ile bir basın açıklaması yapmamız dahi yasak. Tamamen tutarsız, piyasanın istemine göre bir yönetim izliyorlar. Kısacası yönetemiyorlar. Salgından kurtulmanın tek yolu 14 ya da 28 gün ülke genelinde tam kapanmaya gidilmesidir.”
VERİLER ÇELİŞKİLİ
Pandeminin başından ekonomik kaygılarla alınan kararların sonucunda binlerce insanın hayatını kaybettiğini ifade eden SES İzmir Şube Sekreteri Ümit Doğan da, “İktidarın aşılama dahil olmak üzere başından itibaren hiçbir aşamayı şeffaf yürütmemesinden dolayı açıklanan rakamların gerçeği yansıtmadığını, vaka ve yaşamını yitirenlerin sayısının ise açıklanan rakamların en az birkaç katı olduğunu düşünüyoruz. Son aylarda açıklanan verilerin ne kadar doğru olduğu hastanelerden alınan bilgiler ile açıklanan veriler arasındaki çelişkiler nedeniyle tartışmalıdır” dedi.
ETKİN AŞILAMA ÖNEMLİ
Yoğun bakım servislerinde yer bulmanın her geçen gün daha da zorlaştığını dile getiren Doğan, “En son ocak ayında İzmir’de vaka sayılarında yüzde 35 azalma olduğu açıklanmıştı. Düşme eğiliminde olan vaka sayısı, kısıtlamaların esnetilmesi ile birlikte yeniden artışa geçmiş ve bu hafta itibariyle vaka sayısı iki katından fazla oranda artmıştır. Hastane yoğun bakımlarında yer bulmak her geçen gün daha da zorlaşmakta. Bizler bir an önce iktidarı salgın yönetiminde şeffaflığı sağlayarak bilimsel yaklaşımlarla süreci yönetmeye çağırıyoruz. Salgınla mücadelede zorunlu hizmet ve mal üretimi dışında bütün çalışma durdurulmalı, bu alanlar dışındaki tüm çalışanlara ücretli izin verilmelidir. Belediyelerin salgınla mücadelede yürüttüğü faaliyetlerin yasaklanmasından vazgeçilmeli, salgın koşullarında halkın sağlığının korunması ve salgınla etkili mücadele edilmesi için yerel yönetimler tarafından sunulan zorunlu kamusal hizmetlerin aksamadan ve gerekli sağlık önlemleri alınarak sunulması sağlanmalıdır. Tüm vatandaşlara ivedilikle ücretsiz, ulaşılabilir ve etkin bir aşılamanın hayata geçirilmesini talep ediyoruz” açıklamasında bulundu.
Haber Merkezi