Okul yok iş var

İnsan Hakları İzleme Örgütü, “Türkiye’deki Suriyeli Mülteci Çocukların Eğitime Erişiminin Önündeki Engeller”  başlıklı raporunda Türkiye’de yaşayan 400 binden fazla Suriyeli mülteci çocuğun okula gitmediğini bildirdi


  • Oluşturulma Tarihi : 15.11.2015 08:21
  • Güncelleme Tarihi : 15.11.2015 08:21
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Okul yok iş var

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

‘Geleceğimi Hayal Etmeye Çalıştığımda Hiçbir Şey Göremiyorum’: Türkiye’deki Suriyeli Mülteci Çocukların Eğitime Erişiminin Önündeki Engeller” başlıklı 59 sayfalık raporda 2011 yılında başlayan Suriye’deki çatışmalardan bu yana çok sayıda mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’de, Suriyeli mülteci çocukların eğitim almalarını engelleyen temel engeller belgeleniyor. Konuyla ilgili gazetemize açıklama yapan Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci-Der) Yönetim Kurulu Başkanı Eda Bekçi, “Türkiye’ye gelen mülteci nüfusunun yarısından fazlası kadınlar ve çocuklardan oluşuyor. Bu çocuklarda eğitim öğretim yaşında. Son yayınlanan raporda okul çağındaki çocukların 400 bin kadarının eğitimden mahrum olduğu raporlandı. Bunun son derece gerçekçi bir rakam olduğunu düşünüyoruz. Maalesef çocuklar daha eğitim çağındalar ve eğitim kurumlarından çok uzaktalar, okullaşma oranı çok düşük” dedi.

“ÇOCUK İŞÇİLİĞİ ORANI ÇOK YÜKSEK”

Mülteci çocukların okula gidememesinin arkasında birçok sebep olduğunun altını çizen Bekçi, en önemlisinin ekonomik nedenler olduğunu ifade etti. Bekçi, “Mültecilerde çocuk işçiliği yani çocuk yaşta çalışma oranı çok yüksek. Çoğu ailede çalışacak yaşta ergin erkek bulunmadığı için çocuklar çalışıp annelerine ve kardeşlerine bakma durumundalar. Biraz daha yaşı büyük çocuklar ailenin geçimini sağlıyor. Çok düşük ücretlerle ve elbette kayıtsız, kontrol dışı olarak çocuklar çalıştırılıyor. Haftalık 25 lira gibi çok düşük ücretlerle çocuk işçilerin çalıştırıldığını biliyoruz maalesef. En büyük nedeni bu…” diye konuştu.

ENTEGRASYON VE DİL ÖĞRETİMİ YOK

Mültecilerin mevcut yasal koşullar ve sistem içerisinde Türkiye’de bir gelecek ihtimali üzerinde duramadıklarını açıklayan Bekçi, gelecek kaygısının öngörülemez bir şekilde eğitimde alanında da kendini gösterdiğini söyledi. Bekçi, “Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Türk okullarında, Türk müfredatına göre ve Türk çocuklarıyla birlikte eğitim görebiliyorlar. Bunun için bir entegrasyon ve dil öğretimi gibi bir sistem oluşturulmuş değil. Doğrudan okula başlayıp birkaç yıl bocalayıp ondan sonra uyum sağlayarak okula devam edebiliyorlar. Bu şu demek, bu çocuklar kendi kültürlerinden farklı bir dilde ellerinde farklı bir diplomayla mezun olacaklar. Çoğunluğunda ülkelerine geri dönme umudu veya kendilerine başka ülkede başka bir hayat kurma umudu var. Türkiye’de, Suriyelilerin açtığı Arap müfredatına uygun okullarda mevcut, ancak bunların tamamına yakını yüksek ücretli okullar. Bunlara erişim ihtimalleri de düşük. Geçici koruma denen bir rejime tabi tutuldukları için Türkiye’de geleceklerinin ne olduğu belli olacağı belli değil. Bu geçici korumanın ne tür sonuçlar doğuracağı, gelecekte devam edip etmeyeceği veya ne zaman hangi koşullarla kaldırılacağını belirsiz. Çoğu yasadışı yollarla Avrupa’ya, Amerika’ya ulaşmaya çalışıyorlar” diyerek eğitim alanında entegrasyon sağlanamadığını vurguladı.

“PAMUK İPLİĞİNE BAĞLI HAYAT YAŞIYORLAR”

Sığınmacıların insani şartlarda bir hayat sürebilmesi için çok ciddi yasal düzenlemeler yapılması gerektiğine dikkat çeken Bekçi,  “Mültecilerin durumuna yönelik Avrupa ülkeleriyle yapılan son görüşmeler bize şunu gösterdi ki, dünya ülkelerinden çok sınırlı sayıda mülteci kabul edilecek. Avrupa’ya yasal yollarla geçiş sağlanabilecek ama bunun da nasıl yapılacağı belirsiz. Türkiye’de çok ciddi bir kitlenin kalacağı aşikar. Bunun üzerinden yeni yasal düzenlemeler yapılması gerekiyor. Kalıcı çözümlerle bu insanların burada daha mutlu huzurlu geleceğe dönük bir hayat kurma ihtimalleri üzerinde düşünülmesi gerekiyor. Ama maalesef geçici koruma önlemleri böyle bir güvence sağlamıyor. Buna bir çözüm bulunması gerekiyor ki insanlar artık hayatlarına bir yön verebilsinler. Çocuklar eğitim hakkına erişebilsinler. İş imkanlarına sabit ve kayıtlı bir şekilde ulaşabilsinler. Şu anda tamamen pamuk ipliğine bağlı bir hayat yaşıyorlar” şeklinde açıklama yaptı.

 

Haber Merkezi