- Gündem
- 22.05.2025 11:06
İzmir’de 350 bin seyyar satıcı olduğunu, bunun 100 binini çocukların oluşturduğunu söyleyen Başkan Laçin, “Çoğu şu an ki süreçte para kazanabilmenin, eğitimden daha yararlı olduğunu düşünüyor” dedi
SULTAN GÜMÜŞ KAYA - ÖZEL HABER
Okulların yaz tatiline girmesiyle birlikte öğrencilerin bir kısmı tatil yapmak yerine sokakta çalışmaya başlamıştı. Neredeyse binlerce öğrenci, sokakta midye, su, simit, mendil, mısır gibi ürünler satarak ailelerine ekonomik açıdan destek sağlıyordu. Öğrencilerin seyyar satıcılığa mecbur kaldığı bu süreci Türkiye’nin 36 ilinde örgütlenmeye başlayan, kentteki seyyar satıcıların kaydını tutmaya çalışan İzmir Seyyar Satıcılar Derneği Başkanı Evren Laçin ile konuşmuş; 6 Haziran 2022 tarihinde yayımlanan ‘Güvencesizlik, sahipsizlik, yoksunluk… Çaresizliğin sonu sokak!’ başlıklı haber ile konuyu kamuoyuna duyurmuştuk. Aradan geçen zaman zarfında ve okulların açılmasına sayılı günler kala Başkan Laçin, son durumu değerlendirdi. İzmir’de 350 bin seyyar satıcı olduğunu, bunun 100 binini çocukların oluşturduğunu söyleyen Laçin, okullar açılsa bile sokakta çalışan öğrencilerin eğitim hayatını sonlandırabileceğini kaydetti: “Çoğu şu an ki süreçte para kazanabilmenin, eğitimden daha yararlı olduğunu düşünüyor.”
HER ÜÇ ÖĞRENCİDEN İKİSİ SOKAKTA
“Öğrencilerimiz yaşamlarını idame ettirebilmek için halen sokaklarda çalışmaya devam ediyor” diyerek sözlerine başlayan Laçin, “Aralarında ilkokul çağındaki çocuklardan tutun, ortaokul, liseye giden gençlere kadar geniş bir kitle var. Okulların yaz tatiline girdiği Haziran ayından bu yana seyyar satıcılık yapan çocuklarımızın sayısı daha da arttı. Her 3 öğrenciden ikisi şu an ailelerine destek olmak, ekonomik krizin üstesinden gelebilmek için ter döküyor. Bu çocuklarımızda okulların açılmasına yönelik bir heyecan ne yazık ki kalmadı. Her geçen gün işsizlik arttıkça sokaklarda seyyar satıcı talepleri de artıyor. Bu çocukların ailelerinin düzenli bir geliri olsaydı elbette kimse sokaklarda çalışmak istemezdi. Ancak şu an ebeveynler hiçbir şeyin üstesinden gelemiyor, kaldı ki eğitim masraflarının üstesinden nasıl gelebilsin? Hanelerdeki şartlar iyileştirilirse hem bir çocuğun hayatı kurtulur, hem de o çocuğun parasına ihtiyaç duyan aileler kalmaz. İzmir Büyükşehir Belediyesi yüzde 60 oranında isteklerimize, taleplerimize karşılık vermeye başladı. Derneğimiz açısından oldukça sevindirici. Fakat sokakta çalışanların daha fazla desteğe ihtiyacı var. Seyyar satıcıların çoğu kayıt dışı ekonomi olarak adlandırılıyor. O yüzden bu çocuklarımızın eğitimde de, istihdamda da adı geçmiyor. Bizler kayıt altına, güvence altına alınmak istiyoruz” dedi.
ONLAR BU ÜLKENİN GELECEĞİ
Özellikle geri dönüşüm ve atık toplama alanında çalışan çocuk işçi sayısının fazla olduğunu kaydeden Başkan Laçin, “Midye, su, mısır satan bu çocuklarımız hiçbir sosyal güvencesi olmadan günde ortalama 100 liraya çalışıyor. 50 lirası masraflarına gidiyor ve kazandığı 50 lirayla bu ekonomik koşullarda evine katkı sağlıyorlar. Hayatın acı gerçekleriyle erken yaşta tanıştılar. Aralarında okula giderken yarım gün çalışıp şimdi tam gün satıcılık yapanlar da var. Devletimiz bu çocuklara sahip çıkamadı. Onlar bu ülkenin geleceği. Aralarında geleceğin doktorları, avukatları, siyasetçileri, bilim insanları olabilecek yetenekler varken bu imkânsızlıklarda, ekonomik krizde perişan olup gidiyorlar. Sokaklarda hiçbirinin iyi bir hayat, parlak bir gelecek garantisi yok… Eylül’de okullar açılacak, o çocukların gidip gitmeyeceği bile belli değil. Çoğu şu an ki süreçte para kazanabilmenin, eğitimden daha yararlı olduğunu düşünüyor” sözlerini kullandı.
KAYIT DIŞI OLMAK İSTEMİYORUZ
Başkan Laçin, son olarak, “Ülke ekonomisinin her geçen gün kötüye gittiği bir dönemdeyiz. Bunu asla yadsıyamayız. Vekillerimiz mecliste konuşacağına sahiden sahaya inip, kalka bir dokunsunlar bakalım. Ekran başında bu sorunları konuşmak çok basit çünkü. Siyasetçilere kullandığım bir cümle var: ‘O yüksek mertebelerde değil de sokaklarda insanlara dokunun, onları dinleyin.’ Hani birçok kişi seyyar esnafımız için ‘kayıt dışı ekonomi’ diyor ya biz kayıt dışı olmak istemiyoruz ki… Devletin ya da yerel yönetimlerin yapamadığını bizler dernek olarak yapmaya çalışıyoruz. Sokaklarda kimler çalışıyorsa çoğunu kayıt altına almaya başladık. Dernek ve kooperatiflerimizi kurarak Türkiye’nin 36 ilinde örgütlenmeye başladık. Bugün seyyar satıcılar emin olun ki ülkenin görünmeyen kahramanları! Enflasyonu, işsizliği önleyen kesimiz. Piyasaya sıcak para aktarıyoruz. İnsanlara fayda sağlamak için çıktık bu yola. Asla örgütlenmeden hak talep edilemez ve hiç kimse sizleri muhatap almaz. Muhakkak örgütlenmeliyiz” cümlelerini kullandı.