- Gündem
- 30.06.2025 00:32
Oğuz Atay Kulübü, Türkiye’nin her bir noktasında toplantılar düzenleyerek Oğuz Atay severler ile birlikte kitap analizleri yapmaya devam ediyor. Kulüp tüm toplantıların sonunda katılımcıların sahibi olduğu bir eser ortaya koymayı planlıyor
BURCU YANAR/RÖPORTAJ
“Fakat, Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benim de sevmeğe hakkım yok mu albayım? Yok. Peki albayım. Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size: Nasıl? Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım.”
Yazar Oğuz Atay’ı pek çoğumuz bu satırlarıyla hatırlarız. Kitaplarını okumayanlar olsa bile bu cümleler o kadar çok diziye replik olmuştur ki birçoğumuzun hayatına uzaktan da olsa değmiştir Oğuz Atay. İçimizden geçenlerin aynısını aktarabilmiştir okurlarına. 1977 yılında aramızdan ayrılmış olan Oğuz Atay, 2020’li yıllara gireceğimiz şu günlerde hala daha hayatımıza dokunmaya devam ediyor. Öyle ki kedisini ve eserlerini anlamak için kurulmuş olan bir kulüp bile var. ‘Oğuz Atay Kulübü’ Türkiye’nin pek çok yerinde kitap toplantıları düzenleyen bu kulübü gelin biraz daha yakından tanıyalım. Kim bilir belki sizler de aralarına katılmak istersiniz.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz, kulübün kurucusu musunuz?
Merhaba, ben Bilgehan Burak Türkmen. Oğuz Atay Kulübü’nün kurucularından biriyim. Kayseri Barosuna bağlı olarak serbest avukatlık yapmaktayım. Kulübün Türkiye genelindeki toplantılarını koordine ediyorum.
Oğuz Atay Kulübü nasıl ortaya çıktı?
Aslında fikir olarak 2017 yılında Kayseri Kitap Topluluğu katılımcılarından oluşan bir grupla beraber gerçekleştirdiğimiz Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar kitabı değerlendirmesiyle başladı. Tutunamayanlar değerlendirmeleri bittiğinde aslında tüm Oğuz Atay kitaplarının değerlendirilmesi gerektiğini düşünmüştük. İlerleyen süreçte bir grup arkadaşla Oğuz Atay kitaplarını değerlendirmeye karar verdik. Ben daha büyük bir organizasyonla Türkiye geneline yayılma fikrini ortaya attım. Kurucu olan diğer arkadaşların desteğiyle Türkiye’ye yayılmaya karar verdik. İzmir, Kayseri ve İstanbul’da toplantılara başladık.
Bu kulübün amacı nedir?
Oğuz Atay, yaşadığı dönemde okuyucusuna erişememiş, yaşadığı dönemde kitapları ikinci baskıyı görmemiştir. İlerleyen dönemde okuruna ulaşmaya başlamış ancak ne yazık ki bu defada popülizmin kurbanı olmuştur. Bugün sosyal medyada, dizilerde sıkça Oğuz Atay’a rastlamak mümkündür. Bu noktada sorulması gereken en önemli soru, yaşamı boyunca anlaşılamamış olan ve bundan duyduğu sıkıntıyı ifade eden Oğuz Atay, bugün anlaşılmış mıdır? Ne yazık ki olumlu bir cevap vermek mümkün değildir. Zira popülizm kitaplarındaki mana ve derinliğin üzerini örtmektedir. Oğuz Atay Kulübü temelde bu sorunun üstesinden gelmeyi amaçlamaktadır. Yaptığı toplantılarla Oğuz Atay kitaplarının derinliğini araştırmakta, fikirlerini ve Oğuz Atay’ı anlamaya çalışmaktadır. Oğuz Atay eserleriyle Türk toplumunun ve aydınının portresini çıkarmaya çalışmış, toplumun sorunlarına yeni bir üslupla ışık tutmuştur. Üstelik tespitleri bugünümüzü de aydınlatmaktadır. Bu bağlamda Oğuz Atay’ı anlamak, sosyal medyada veya dizilerde sıkıştırıldığı birkaç cümlesinin ötesinde eserlerindeki derinliği ortaya çıkarmak temel hedefimizdir.
SEVGİLİ OKUYUCUM, SEN NEREDESİN?
Neden diğer yazarları değil de Oğuz Atay’ı tercih ettiniz?
Bu sorunun iki yönlü bir cevabı olacak. Birincisi Oğuz Atay’ın hayatı ve eserleri, ikincisi kurucuların şahsi sevgileri bu tercihin temelinde yer almaktadır. Oğuz Atay’ın Demiryolu Hikayecileri-Bir Rüya öyküsünün sonunda “Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?” sorusuyla aradığı okuyucuların bizler olduğunu ve hep birlikte onu anlamaya çalışmamız gerektiğini düşünerek, Türkiye genelinde bir araya gelmeye karar verdik.
Oğuz Atay kitapları ile ilgili toplantılarınızda ne yapıyorsunuz ve konuşuyorsunuz?
Toplantılarımız temelde ‘kitap değerlendirme’ toplantılarıdır. Katılımcılar Oğuz Atay’ın belirlenmiş olan kitabını toplantı öncesinde okumakta, toplantı esnasında kitap hakkındaki fikirlerini beyan etmektedir. Bu fikirler beğenilerin anlatılmasından çok, Oğuz Atay’ın kitapta neler anlattığı, hangi fikirleri öne sürdüğü, toplumun portresini çıkarırken hangi noktalara değindiği şeklinde konuşulmaktadır. Zaman zaman kitaptaki kurgu dünya ile Oğuz Atay’ın hayatındaki paralellikler ortaya konularak, bu fikri neden ortaya atmış olacağı bulunmaya çalışılmaktadır. Kitap değerlendirme toplantılarında katılımcılar aslında birer madenci gibidir. Kitabın cümleleri ve kurgusu arasında gizlenmiş olan altın değerindeki fikirleri aramakta, ortaya çıkarmakta ve işlemektedir. Toplantılarda ortaya atılan fikirler, moderatörlerimiz tarafından not edilmekte ve kitaplara ilişkin toplantı notları oluşturulmaktadır. İlerleyen süreçte toplantılarda ileri sürülen fikirlerin bir araya getirildiği, Oğuz Atay Kulübü katılımcılarının sahibi olduğu bir eser ortaya koymayı planlamaktayız.
Kitaplar bittiğinde toplantılarınız nasıl devam edecek?
Kulüp olarak Oğuz Atay’ın tüm eserlerini kitap değerlendirme toplantılarına konu etmemekteyiz. Sırasıyla Korkuyu Beklerken, Tehlikeli Oyunlar ve Tutunamayanlar eserlerini değerlendireceğiz. Hacim ve üslup bakımından Tutunamayanlar için sıralı olarak yedi ayrı toplantı yapmayı planlıyoruz. Oğuz Atay eserlerinin değerlendirilmesi, toplamda dokuz toplantı da tamamlanacak. Bu toplantılardan sonra Oğuz Atay’ın sevdiği ve ilgilendiği yazarların kitaplarıyla toplantılara devam edeceğiz. Bu şekilde tüm şehirlerde toplantılarımızın ilk yılını tamamlayacağız. Yeni yılda ise yeni katılımcılarla Oğuz Atay eserleriyle tekrar toplantılara başlayacağız. Bu toplantıların yanı sıra bölgesel seminerler, sempozyumlar yapmayı planlamaktayız.
TEKRAR SAHNELENMESİNİ İSTİYORUZ
Kulüp olarak ilerideki hedefleriniz nelerdir?
Birçok hedefimiz var aslında. Hedeflerimizin en başında Oğuz Atay’ın daha çok okura ulaşması ve nitelikli okumaların yapılması geliyor. Diğer yandan bu hedefi desteklemesi için, Oğuz Atay’la ilgili kitap yazmış olan akademisyen ve yazarlarla ülke genelinde seminerler yapmayı planlamaktayız. Oğuz Atay’ın Oyunlarla Yaşayanlar eserinin tekrar sahnelenmesi ve ülke genelinde turne yapması gibi bir projemiz var. Diğer yandan yazamadan hayata gözlerini yumduğu Türkiye’nin Ruhu eseri için planlamalarımız var.
Kulübünüze üye olmak için ne yapmak gerekiyor?
Kulübümüzün üyelik şeklinde bir uygulaması yok aslında. Temelde Oğuz Atay okuyan herkes toplantılarımıza katılabiliyor. Haberleşme için sosyal medya ve WhatsApp gruplarını kullanmaktayız. Web sayfamızdan form dolduran tüm katılımcıları WhatsApp gruplarımıza ekliyoruz ve toplantı duyurularını kendileriyle paylaşıyoruz. Kulübümüz tamamen bağımsız bir organizasyon. Hiçbir dernek, vakıf veya siyasi grupla bağlantımız yok. Tamamen Oğuz Atay okuyucularının bir araya geldiği özgür bir platform. Herkes gönüllü olarak görev yapıyor ve bir yönetim şeması yok. Temel hedeflerimizi kavramış herkes moderatör olarak görev alıp, kendi şehrine toplantılarımızı organize edebiliyor.
Benim sormayı unuttuğum ve sizin dikkat çekmek istediğiniz bir nokta var mı?
Oğuz Atay Kulübü’nün kitap değerlendirme etkinlikleri tamamen ücretsiz etkinlikler. Katılımcılar yalnızca mekanda kendi tükettikleri yiyecek ve içeceklerin ücretini ödüyorlar. Diğer yandan Oğuz Atay Kulübü tamamen gönüllülük üzerine işlemektedir. Bu bağlamda ne moderatörler ne kurucular kulüp üzerinden hiçbir şekilde gelir elde etmemektedir. Para toplamak, yardım toplamak gibi maddi sonuçları olan tüm organizasyonlar yasaklanmıştır. Bu nedenle kulübün maddi bir yapısı yoktur ve olmayacaktır. Kulüp, hiçbir siyasi görüşü desteklememekte, hiçbir dernek ve vakıfla iş birliği yapmamaktadır. Toplantılarımızda günlük siyaset konuları konuşulmamakta ve tartışılmasına izin verilmemektedir. Ayrıca sizin nezdinizde kulübümüze ilgi duyan ve bize kendimizi anlatma fırsatı veren İzmir İLKSES Gazetesi’ne teşekkürlerimi sunuyor, tüm Oğuz Atay severleri kulübümüzün faaliyetlerine davet ediyorum.
İzmir'de leyleklerin şiir gibi dansı
15 Yıllık Tecrübe Üretime Dönüştü