Ölümler durmayacak

Mültecilerin umut yolculuğundaki duraklarından bir olan Çeşme'de dramlarını gözlemledik. Doktorların her hafta kontrole gittiği ziyaretlerde, mültecilerin içler acısı durumu bir kez daha yürekleri burktu


  • Oluşturulma Tarihi : 27.01.2016 10:01
  • Güncelleme Tarihi : 27.01.2016 10:01
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Ölümler durmayacak

E. ÇAĞLA GENİŞ

Başta Suriyeliler olmak üzere dünyanın birçok yerinden gelen sığınmacılar Avrupa’ya gitme yolunda tehlikeli olmasına rağmen en çok deniz yolunu tercih ediyor. Hemen hemen her gün Akdeniz’den, Ege’den gelen facia ve ölüm haberleri kimini Avrupa hayalinden vazgeçirirken kimisi ise 1 aylık bebeğiyle yolculuğa çıkmaya hazırlanıyor.

İzmir’in Çeşme İlçesi’ndeki en soğuk ve rüzgarlı tepe olan Çiftlikköy uzun süre mültecilerin Yunan adalarına geçmek için kullandıkları geçici konaklama yerlerinden biriydi. Kısa bir süre önce Çeşme’nin Çiftlikköy beldesindeki yarım kalan kooperatif sitesinden sağlıklı koşullarda yaşamaları için gelen talepler doğrultusunda tahliye edilen sığınmacılar şimdilerde ilçe merkezindeki pansiyonlarda konaklıyor. Afganistan ve İran’dan gelenlerin çoğunlukta olduğu sığınmacılar ilçe merkezindeki ucuz pansiyonlarda, günlüğü 20-30 liraya kiralanan odalarda, bir gözleri dalgalı denizde umut yolculuğuna çıkmayı bekliyor.

AFGAN VE İRANLI GÖÇMENLER ÇOĞUNLUKTA

Karşı kıyıya geçmek için rüzgar ve denizin elverişli olmasını bekleyen mülteciler Çeşme’deki pansiyonlarda en fazla 2-3 gün konaklıyor. Otellerde daha çok Afgan ve İranlı göçmenler kalıyor. Yunan Adaları’na geçmek için özellikle gece saatleri tekne ve lastik botlara binerek hareket ediyorlar. Ekonomik durumu iyi olan kalabalık aileler ise lüks tekneler kiralıyor.  Afganistan’dan sığınmacı olarak Türkiye’ye gelen Mustafa da Yunan adalarına geçmek için İstanbul’da bir süre çalışıp para biriktirerek 3-4 gün önce İzmir’e gelmiş. Ancak yaşanan ölümler onu bu tehlikeli yolculuktan vazgeçirmiş. Mustafa yeniden İstanbul’a döneceğini anlatarak şunları söyledi: “Ailem Afganistan’da, Türkiye’ye kadar geliriz ama öteye geçmeyiz diyorlar. Yakın kültürler olduğu için burayı seviyorlar. Antakya, İstanbul, Ankara’da çok Afgan var. Suriyeliler çok yok; onlar Çanakkale üzerinden karşıya geçiyor.  Türkiye’ye ilk geldiğimde İstanbul’a gittim. 3-4 gün önce İzmir’e geldim. Avrupa’ya gitmek istiyordum ama vazgeçtim. Çok insan ölüyor denizde. İstanbul’a geri dönüp çalışmaya devam edeceğim. Bu akşam ya da yarın dönerim. En azından arada ailemin yanına gidebilirim. Bu resmen cinayet... Botlara çok fazla insan koyuyorlar ve botlar batıyor. Çok çocuk ölüyor. Avrupa’ya gidenlerin durumu ise çok kötü…”

 

İKİ KIYIDAN GÖNÜLLÜ YARDIMI

Yunanistan'ın Sakız Adası ile İzmir'in Çeşme İlçesi’nde sığınmacılara yardım için kurulan gönüllü platformlar iş birliği yapıyor. Her hafta ilçeye gelen gönüllü doktorlar mültecilerin kaldığı otelleri gezerek sağlık kontrolü yapıyor. Tüm gün süren taramalarda göçmenlerin kaldığı odalara tek tek girilerek hasta olan bebekler, çocuklar ve erişkinler muayene ediliyor. Kontroller esnasında hastalar ve doktorlar arasında yaşanan diyaloglar göçmen krizinin acı bilançosunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Kısa bir süre önce denizden kurtarılan bir çocuğun egzama olan elleri için uygun tedavi edici ilaçlar veriliyor. Amaçlarının mültecilere yalnız olmadıklarını hissettirmek olduğunu söyleyen doktorlar, daha iyi bir dünya dileğiyle sığınmacılarla vedalaşıyor.

“SUDAN KURTARILANLARA YARDIMA GİDİYORUZ”

İmece İnisiyatifi, mültecilere yardım amaçlı kurulmuş bir inisiyatif değil. Bundan 3 yıl önce antikapitalist zeminde hareket eden ve yaşam alanı kurma iddiasında olan bir oluşum. Kayıtsız kalamayacakları için mülteci sorununa da eğildiklerini anlatan İmece İnisiyatifi üyesi Ali Güray Yalvaçlı, “Burada çok ciddi bir çizgide hareket ediyoruz. İnsanlara yardım ediyoruz ama yasaların koyduğu çizgiyi aşmıyoruz. Bizim burada yaptığımız ani yardım. Kimseden para almıyoruz, ihtiyaçlarımızı söylüyoruz. İzmir’de, Manisa’da ve burada ilgilendiğimiz 14 aile var. Bu ailelerin her türlü ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Kira desteği, kömür, sağlık, erzak ve iş bulmalarıyla ilgili yardım ediyoruz. Suriye’de patlayan bir bomba sonrası kulağı duymayan 3 yaşındaki bir çocuğa bugün işitme cihazı taktık. Sahil Güvenlik ve Jandarma ile işbirliği halindeyiz. Gece saat 3’te sahil güvenlik tarafından 115 kişi denizden kurtarıldı, sırılsıklam denildiğinde acil durum yapıyoruz. Toplanıp kolilerimizle yardıma gidiyoruz. Termal battaniyelerle sudan kurtarılanlara yardıma gidiyoruz. Çok kapsamlı çalışıyoruz” dedi.

“4 YAŞINDA ÇOCUK DONARAK ÖLDܔ

Ülkelerinden binlerce kilometre uzakta, çocuklarına daha güvenli bir gelecek sağlamak için çıktıkları yolculukta mültecilerin yanında olan İmece İnisiyatifi her gün mültecilere yardımseverlerin getirdiği ihtiyaç malzemelerini konvoy halinde taşıyor. Sığınmacılar, Çiftlikköy’den tahliye edilmeseydi ağır kış koşullarından dolayı ölümler devam ederdi diyen İmece İnisiyatifi gönüllüsü Ali Güray Yalvaçlı, “Bu soğuk havalarda o köyde insanlar kalmaya devam etseydi kesinlikle ölümler yaşanacaktı. Orası bir tepeydi ve barındıkları yerlerde kapı pencere yoktu. Bölgede ölümler yaşanmaması için bizim de talebimiz vardı bu insanların oradan alınmasıyla ilgili. Köy boşaltılmadan önce 4 yaşında bir çocuk donarak öldü. Köy boşaltıldı şimdi en azından otellerde kalıyorlar. Burada zaten fazla konaklamıyorlar. Hava şartlarına göre 2 ya da 3 gün kalıyorlar. Rüzgar ve deniz müsait olduğunda botlara atlayıp gidiyorlar. Geçişlerde bir azalma yok hava şartları müsait olduğu sürece Azmak ve Altınkum gibi çeşitli plajlardan 10-15 bot şeklinde geçiş yapılıyor. Kasım ayından bu yana 32 bin kişiye yardım etmişiz, bu aynı zamanda karşıya geçen insan sayısını da veriyor” ifadelerinde bulundu.

Haber Merkezi