Ölümlü ambulans kazasında örnek karar

Ambulans şoförünün ölümlü kazasında tazminat davasına Yargıtay’dan gelen ret kararı üzerine Türk Sağlık Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, kamuoyunu bilgilendirmek adına basın açıklaması düzenledi


  • Oluşturulma Tarihi : 06.01.2016 09:14
  • Güncelleme Tarihi : 06.01.2016 09:14
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Ölümlü ambulans kazasında örnek karar

EMİNE YALÇIN

Türk Sağlık Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, yaptığı basın açıklamasında kamu görevi esnasında ölümlü kazaya karışan ambulans şoförüne karşı açılan toplam 131 bin lira tazminat davasına, Yargıtay’ın ret kararı vermesini görev esnasında yapılan trafik kazaları hakkında örnek karar niteliğinde olduğuna dikkat çekti.

Ambulans şoförü Onur Eşsiz ise yaşadığı olayın kimsenin başına gelmemesini dileyerek, başından geçen olayı üzüntü içinde anlattı.

131 BİN LİRA TAZMİNAT

Türk Sağlık Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, meslek riskleri açısından dünyadaki en riskli meslek gurupları arasında yer alan sağlık çalışanlarının hemen hemen her gün farklı bir sıkıntı ile karşı karşıya kaldıklarının altını çizerek, “2004 yılında (08.09.2004) sirenleri ve ışıkları açık olan ambulansla hasta taşıma esnasında, meydana gelen ölümlü bir trafik kazasında, 18 yaşında hayatını kaybeden (Ö.M.) vatandaşımızın yakınları tarafından açılmış olan davada şoför arkadaşımıza 24 ay hapis bir yıl ehliyete el konulma ve yaklaşık toplam 131 bin TL tazminat ödemeye mahkum edilmişti. Yaklaşık on yıl süren davada, 131 bin TL’lik tazminatı Sağlık Bakanlığı ölen vatandaşın yakınlarına ödemiş ve kurum ödediği tazminatı kusurlu personel olarak şoför arkadaşımıza rücu ettirmiştir. Bakanlığa bağlı kurum avukatlarımız ‘şahsi bir meseledir’ gerekçesiyle mahkemede şoför arkadaşımıza savunmazlarken, sendika üyemiz olan arkadaşımıza destek olmak, savunmak yine bizlere ve avukat arkadaşımıza düşmüş ve Yargıtay’a yapılan itiraz sonucunda Yargıtay’dan gelen cevap, şoför gerekli tedbiri almış ise, yani hasta taşıma esnasında sirenleri ve ışıkları açmış ise birinci derecede sorumlu Sağlık Bakanlığı’dır şeklinde karar vermiştir” diye konuştu.

ÖRNEK BİR DAVA

Yaşanan olayda 8/1 oranında suçlu görünen şoför Onur Eşsiz’in Yargıtay kararı ile beraat ettiğini de sözlerine ekleyen Doğruyol, yaşanan olayın görevi başında kaza yapan şoförler açısından örnek bir dava olduğunu söyledi. Doğruyol, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Örnek yargı kararından; görevi başındaki şoför araç kullanmanın gerekli sorumluluklarını yerine getirmiş, ağır kusurlu değil ise, maddi manevi ceza verilemez sonucu çıkmaktadır. Geçtiğimiz günlerde bir sendikanın maddi hasarlı bir kaza sonucunda 8/8 kusurlu olan vatandaşın ambulans sürücüsü ATT arkadaşımıza karşı açmış olduğu manevi tazminat davasında ‘ambulans sürücüsü ATT muhatap değildir’ şeklindeki karar, örnek bir karar değildir. 8/8 kusurlu olan vatandaş zaten yüzde 100 suçlu durumdadır. Sivil toplum kuruluşlarının en önemli görevlerinden biri de üyelerine ve çalışanlarına doğru bilgi vermek ve yönlendirmektir. Bu vesileyle, kazada hayatını kaybeden vatandaşımıza bir kez daha Allah’tan rahmet geride kalanlara sabır, metanet ve başsağlığı diliyoruz.”

“BU DAVANIN EMSAL OLMASINI DİLİYORUZ”

Basın açıklamasına katılan Avukat İhsan Yılmaz ise, şu şekilde konuştu: “Müvekkilim Onur sirenleri ve ikaz ışıkları açık seyir ederken bu talihsiz kaza meydana geliyor. Onur görevini yerine getirirken tüm tedbirleri almış durumda. Bu şekilde savunmalarımızı yaptık. Mahkemede bizim yapmış olduğumuz savunmaları dikkate alarak davanın reddine karar verdi. Bu davadan sonra bakanlık bu tip vakalarda rücu edeceği zaman tekrar tekrar düşünmesi yönünde bu davanın bir emsal olmasını diliyoruz.”

“AİLE OLARAK OLUMSUZ YÖNDE ETKİLENDİK”

Ambulans şoförü Onur Eşsiz de 2004 yılında Torbalı’dan durumu ciddi olan bir hastayı Doktor Behçet Uz Çocuk Hastanesi’ne getirmek üzere yola çıktığını belirterek, olayı şu sözlerle anlattı: “Karabağlar Yeşillik Caddesi’nde Garanti Bankası yaya geçidinde sağ tarafta 2 kamyonun kırmızı ışıkta durduğunu ve karşıdan karşıya geçecek olan çocuğu da gördüm. Ancak o esnada bana sarı ışık yandı. Zaten ben bir önceki ışıkta durmuştum. Süratim 60 kilometreydi. Çocuk karşıya geçerim düşüncesi ile bir anda yola fırladı. Kulağında da kulaklık vardı. Muhtemelen bizi görmedi de duymadı da diye düşüyorum çünkü ters tarafa bakarak koşmaya başlamıştı. 1 adım attıktan sonra ben çocuğa çarptım. Çarpma ile değil de kafasını asfalt zemine vurması sonucu çocuk vefat etti. Hızlı bir şekilde hastaneye götürdüm. Ameliyata aldılar. Maalesef kurtarılmadı. Vefat eden çocuğun ailesine sabır çocuğa Allah’tan rahmet diliyorum. Kimse başına böyle bir iş gelsin istemez. Aile olarak olumsuz yönde etkilendik. Ben bu davada insanların gözü önünde olmayayım diye ailemi alarak Kars’a yerleştim. Mesleğimi orada hasta nakil aracı kullanarak devam ettiriyorum. Benim çocuklarım sene sonunda her yıl takdir alırlardı. Benim bir çocuğum şu an okulu bıraktı. Böyle bir olayın kimsenin başına gelsin istemem.”

Haber Merkezi