Omuz omuza üretmeye devam!

İzmir tarımının lokomotifi olduklarının altını çizen İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Özen, çiftçinin her daim yanında olduklarını, sorunlarını ve mutluluklarını birinci ağızdan dinlediklerini söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 08.12.2020 08:12
  • Güncelleme Tarihi : 08.12.2020 08:12
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Omuz omuza üretmeye devam! haberinin görseli

Dağlarından yağ, ovalarından bal akan gökyüzü altındaki en güzel yeryüzü olarak tarif edilen İzmir, coğrafi konumu, verimli ovaları, hammadde kaynaklarına yakınlığı, organize sanayi bölgeleri, genç, dinamik, vasıflı ve çalışkan nüfusu ile başta tarım sektöründe olmak üzere gelişen ve yükselen konumunu her geçen gün arttırarak ülke tarımındaki haklı yerini geliştirmeye devam ediyor. İzmir, toprak, iklim, topoğrafik yapı ve ekolojik özellikleri ile polikültür tarıma da son derece elverişli ve tarımın her kolunda yetiştiriciliğin yapılabildiği güçlü bir potansiyele sahip. Kentin bu potansiyelinden daha da yararlanmak ve tarımını geleceğe taşımak için İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü de köy köy, mahalle mahalle çiftçilerin yanında olmaya devam ediyor. Biz de İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen ile müdürlüğün bugüne kadar yaptıkları ve yapacakları projeleriyle ilgili konuştuk.

SORUNLARI BİRİNCİ AĞIZDAN DİNLİYORUM

İzmir’de göreve geldiğiniz günden bu yana yaptığınız projelerle ilgili bilgi verebilir misiniz?

Ocak ayı itibariyle Bakanlığımızın değerlendirmesi sonucu İzmir İl Müdürlüğü görevine getirildim. Tabii yeni bir şehir, yeni bir yapı. Dışardan bakıldığında bir turizm şehri gibi algılanan İzmir’imizin aslında ne kadar önemli bir tarım şehri olduğunu gördüm ve bu noktadan hareketle bu şehrin tarımını daha iyi noktalara taşımak için çalışmalara başladık. Yapmak istediğimiz onlarca işin, ilk adımlarını atmaya başladığımızda da tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını ülkemizde de görüldü. Kısıtlamalar, yasaklar arasında bizler bu şehrin 146 bin çiftçi ailesiyle birlikte ülke tarımı için var gücümüzle çalışmaya üretmeye devam ettik. Göreve başladığım günden bu yana İzmirli üreticilerimizle bir arada olmak ve İzmir tarımını daha yakından tanımak için mesai mefhumu gözetmeksizin çalışıyoruz. Bir şehrin Tarım İl Müdürünün onların yanında olduğunu görmeleri ve sorunlarını bana iletebiliyor olmaları benim için çok önemli. Direkt onların ağzından dinliyoruz ve notlarımızı alıyoruz. Belki her soruna çözüm bulamayız, bizi aşan şeyler de olabilir ama inanın elimizden geleni yapıyoruz. Bu noktadan hareketle yeni projeler üretiyoruz. İstekleri doğrultusunda o bölgede neler yapabiliriz onlarla birlikte kararlaştırıyoruz.

HEDEFİMİZ HEP DAHA İYİSİ

En çok önemsediğiniz, çocuğunuz gibi benimsediğiniz projenizi sorsam hangi cevabı alırım?

Hiç birini birbirinden ayırmıyoruz. Yaptığımız ve yapacağımız tüm projelerde de aslında tek bir amacımız var “Tarıma Hizmet Edene Hizmet Etmek.”

İzmir tarımını gelecekte hangi projeler bekliyor?

Tarım bu ülkenin hatta dünyanın geleceği. İzmir tarımını daha iyi noktalara taşıyacak, daha çok üretim yapılmasını sağlayacak, çiftçilerimizi mutlu edecek, yalnız olmadıklarını, devlet olarak her zaman, her türlü destekle yanlarında olduğumuzu göstereceğimiz çok projemiz var. İzmir tarımın her alanında ki üretimi ile yaklaşık 15,4 milyar Türk lirası üretim değerine sahip ve tarımsal üretim potansiyeli ile Türkiye üçüncüsü. Hedefimiz tabii ki hep daha iyisi. İzmir’imizin bilinçli ve yeniliğe açık çiftçileriyle bunu başarabileceğimizi biliyoruz. Bakanlığımızca verilen desteklemeler ve projelere uygulanan hibelerle, bizler çiftçilerimizle omuz omuza üretmeye devam edeceğiz.

Göreve geldiğiniz ilk günle bugün arasında İzmir tarımı için nasıl bir karşılaştırma yapabilirsiniz?

Aslında bu karşılaştırmayı benim yapmam doğru olmaz. Biz yeni bir bakış açısı uygulamaya çalışıyoruz. Daha çok üretimin içindeyiz. Üreticiye dokunarak, dinleyerek, birlikte çözerek ilerliyoruz. Göreve geldiğim ilk günden bu yana “Üreten İzmir Büyüyen Türkiye” sloganıyla üretimin içinde, üreticinin yanında olduk. Bundan sonrasında da bu şekilde olacak. İzmir artık her zaman yanlarında olmayı hedefleyen bir Tarım Müdürlüğü ile birlikte.

İzmir tarımının Türkiye tarımına rol model olduğu konusu birçok platformda dile getiriliyor. Siz İzmir tarımını nasıl yorumlarsınız? İzmir, tarımıyla Türkiye’yi doyuruyor mu?

İzmir sahip olduğu sanayii tesisleri ile milli gelire önemli katkılar sağlayan, verimli toprakları, uygun iklimi ve doğasıyla adeta Türk tarımının kalbi olan bir şehir. 6,4 milyar Türk lirası bitkisel üretim değerine sahip. Hayvansal üretim değeri ise 9 milyar Türk lirası. 1,2 milyon ton süt üretim miktarı ile Türkiye 2.’siyiz. Bu şehirde yıllık 400 bin tonun üzerinde beyaz et üretimi gerçekleştiriliyor. Kırmızı et üretimi miktarımız ise yaklaşık 34 bin ton. Su ürünleri yetiştiriciliğinde yılda 82 bin ton üretim kapasitesiikinci sıradayız. Tüm bu rakamlara baktığımızda tarımsal üretimin her kolunda başarılı bir yerdeyiz. Patates, pamuk, kereviz, pırasa, silajlık mısır, buğday, enginar, domates, hıyar, karpuz, kiraz, kestane, zeytin, mandarin, süs bitkileri ve kesme çiçek üretiminde öncüyüz. Tüm bu ürünlerin ihracattaki başarısına da bakarsak sadece Türkiye’yi doyuruyoruz demek tevazu olur.

CUMARTESİ BULUŞMALARI

Üreticilerle güçlü bir iletişiminiz var, cumartesi buluşmalarıyla üreticilerin sorunlarıyla bire bir ilgileniyorsunuz. Neler söylemek istersiniz?

Yukarda da belirttiğim gibi “tarıma hizmet edene hizmet etmek” için yola çıktık. “Cumartesi Buluşmaları” benim için çok önemli. 30 ilçenin tamamına gittik, tamamında köy ve mahalle kahvelerinde üreticilerimizle aynı sofrayı paylaştık, çaylarını içtik, ellerini öptük. Tarım İl Müdürü olarak onlara gidince yüzlerindeki o gülümsemeyi, sıcaklığı görmek inanılmaz mutluluk verici. Bakanlık olarak çalışmalarımızı, desteklerimizi, izlemeleri gereken yolları, üretimde yapmaları gerekenleri, sorunlarını, dertlerini, keyiflerini, mutluluklarını konuşuyoruz. Birlikte hasat yapıyoruz, birlikte ekiyoruz, dikiyoruz, yeri geliyor birlikte çapa yapıyoruz. Kısacası bu yola çıkarken aklımızda ne varsa onu yapıyoruz. Ayrıca ilçelerimizde faaliyet gösteren işletmelerimizi ziyaret ederek onların üretim sürecini, teknolojilerini yerinde inceliyoruz. Varsa bir eksikleri, hataları ya da daha iyi nasıl oluru birlikte konuşuyoruz. Şunu da söylemek isterim ki pandemi nedeniyle her ne kadar ara vermek zorunda kaldıysak da, İzmir İl Müdürü olarak görev yaptığım sürece Cumartesi Buluşmaları devam edecek. Daha iyi daha sağlıklı günlere ulaştığımızda yine üreticilerimizle omuz omuza olacağız.

Muhtarlarla buluşma etkinliğiniz, İzmir tarımını, köyleri ve çiftçileri nasıl etkiliyor?

Aslında burada da çıkış noktamız sorunları birinci ağızdan dinleyebilmek. Muhtarlarımızın ilettiği her sorun aslında o köyün, o çiftçilerin sorunu. Muhtarlarımız da tarımın içinden. Böyle olunca da onlardan dinlemek ve yapılabilecekleri birlikte kararlaştırmak, birlikte tartışmak önemli. Biz onlara gidiyoruz, ilçe müdürlüklerimizce ayarlanan bir organizasyonda buluşuyoruz. Hepsini tek tek dinliyoruz. Dinlemediğimiz muhtarımız, sorunlarını bilmediğimiz köyümüz yok diyebiliriz. Toplantılarımızda aldığımız notları dönünce ivedilikle çözüme kavuşturma noktasında çalışmalara başlıyoruz. Sorunlar tabii ki hep bizimle ilgili olmuyor. Bu tip sorunlar geldiğinde de gerekli kurum ve kuruluşlarla da irtibat sağlayarak, o sorunları iletiyoruz. Çözümü noktasında bir ışık yakmak bile bizim için çok önemli. İzmir olarak en büyük şansımız şüphesiz ki Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli. Kendisi de bir İzmirli olarak üreticimizin her zaman yanında. Bizi aşan sorunlar noktasında da kendisiyle görüşmeler sağlıyoruz.

BİRLİKTE ÇALIŞIYORUZ!

İzmir tarımının en büyük kurumlarından olan İzmir Ticaret Borsası (İTB) ile ortaklaşa yaptığınız projeler neler? Bu projeler İzmir tarımını hangi noktaya getirdi-getirecek?

Biz bu şehrin tarımının lokomotifiyiz. Bu şehirde tarıma gönül veren, tarımın tüm paydaşlarıyla, STK’lar ve kurumlarla ortak birçok çalışma yapılmış, yapılıyor ve yapılacak. Hepsiyle aslında tek bir payda da buluşuyoruz o da İzmir tarımı. Tarımı da en iyi bilen bizleriz. O yüzden yapılacak her projede, her çalışmada birlikte hareket edersek tam başarıyı sağlayabiliriz. İzmir Valiliği, İzmir Ticaret Odası, İzmir Ticaret Borsası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, Ege İhracatçılar Birliğinin proje ortağı olarak bulunduğu Tarıma Dayalı Organize Sanayi Bölgelerinde çalışmalarımız hız kesmeden devam etmekte. Kınık’ta Tarıma Dayalı İhtisas Sera Tohum, Fide ve Tıbbi Aromatik Bitkiler Organize Sanayi Bölgesi, Bergama’da Tarıma Dayalı İhtisas Süt Organize Sanayi Bölgesi, Bayındır’da Tarıma Dayalı İhtisas Sera (Çiçekçilik) Organize Sanayi Bölgesi oluşturuyoruz. Bakanlığımız Tarım Reformu Genel Müdürlüğü ile birlikte ilgili projelere katkı sunmaktayız. Üniversitelerimizle protokoller yaptık. Yine ortak paydada İzmir ve ülke tarımı için birlikte çalışıyoruz.