Ortaylı DEÜ’lü öğrencilerle buluştu

DEÜ İzmir'in Kurtuluşunun 100. Yılı Etkinlikleri kapsamında kente gelen İlber Ortaylı, törende, Kurtuluş Savaşı’nın anlam ve önemini DEÜ’lü öğrencilerle paylaştı


  • Oluşturulma Tarihi : 15.03.2022 12:40
  • Güncelleme Tarihi : 15.03.2022 12:40
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Ortaylı DEÜ’lü öğrencilerle buluştu haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ KAYA

Adını İzmir’in kurtuluşu ve Kurtuluş Savaşı’nın sona ermesini simgeleyen şanlı günden alan Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 100.yılında gerçekleştirdiği etkinliklere başladı.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İzmir'in Kurtuluşunun 100. Yılı Etkinlikleri kapsamında DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ve Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın katılımlarıyla gerçekleştirilen açılış programına öğrencilerde yoğun ilgi gösterdi.

ZAFERE YAKIŞIR BİR PROGRAM

Okunan İstiklal Marşı ve Saygı Duruşunun ardından İzmir Mandolin Orkestrası performansını sergiledi. Kürsüye gelerek açılış konuşmasını yapan Rektör Hotar, şunları kaydetti: “Kurtuluş Savaşı'nın sembol şehri güzel İzmir'imizde gerçekleştireceğimiz etkinliklerle İzmir'in gururu gününü kutlayacak; yurdumuzu düşman işgalinden kurtaran, vatanı canlarından önde tutan şehitlerimizi anacağız. İsmini, İzmir'in ve ülkemizin bağımsızlığa kavuştuğu günden alan Dokuz Eylül Üniversitesinin fertleri olarak destansı zafere yakışır bir program hazırladık. Bu vesileyle üniversite mensuplarımızı ve vatandaşlarımızı bir araya getirdik. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kurtuluş mücadelemizin kahramanlarını ve bütün şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz.”

TÜRKİYE BİR DENGE ÜLKESİDİR

Rektör Hotar’ın ardından sahneye çıkarak söz alan Prof. Dr. İlber Ortaylı ise günün anlam ve önemini ele alarak, Kurtuluş Savaşı ile ilgili tarihin ciddi şekilde yazılması mevcut evrakın değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Ortaylı, “Zaman zaman basında yer alan terbiye dışı evraklar entelektüel ve bilginler tarafından boğulmalıdır. Gazetelerde Çanakkale ve İstiklal savaşları için yazılanların fikir hürriyeti ile alakası yoktur. Hiç kimse demokrasinin anavatanı İngiltere’de böyle yazamaz. Fransa’da yazanın sülalesi işsiz güçsüz kalır. Türkiye’de bunlar mümkün oluyor. Belirli gruplar, maalesef içinde etnik gruplar da var bunu marifet sayıyorlar. Türkiye bir denge ülkesidir. Burası batınca Türkler batmaz ama çok kavimlerin canı yanar. Bunu anlamaları lazım” dedi.

DIŞ MİHRAKLARDAN ÇOK…

Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yönelimin içeriden geldiğine işaret eden Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Bugün bu bölgeyi karıştıranlara sorulacak soru; kışkırttığınız ve karıştırdığınız unsurların bağımsız bir hayat kurma kapasitesi var mıdır? Yani, kızın evden kaçmasını teşvik ediyorsunuz ama kız ne olacak, mühendis mi, sekreter mi olacak yoksa sokağa mı düşecek? Oğlan çocuğu çiftçilik biliyor mu, marangozluk yapabilir mi, inşaat ameleliği yapacak gücü var mıdır, yoksa sokakta esrar satıp tetikçilik mi yapacak? Bu sorular sorulmadan Türkiye Cumhuriyetine karşı bir yönelim söz konusudur. Maalesef yönelim dış mihraklardan çok içerdekilerden geliyor” ifadelerini kullandı.

FEVKALADE CAHİL BİR RAKİBİDİR

‘Çanakkale Savaşı lüzumsuz bir savunmaydı. Zaten girdiler’ eleştirilerine yanıt veren Ortaylı, “Girdiler ama savunma yaptığımız zaman bizimle çarpışan ordu ve donanmayla 1918’de giren aynı şey değildi. Süngüsü bitmiş, yaşama şansı kalmamış tuhaf bir işgal kuvveti. Girdiler ama itilaf devletleri birbirlerine düşman müttefiklerdi. Türkiye’de basın, tarih literatürünün fevkalade cahil bir rakibidir. Tabii binlerce okunan bu yazıların karşısında biz tarihçilerin elinden çıkan ve en çok satılan kitapların bile şansı yok” dedi.

SIRADAN BİR SÖZ DEĞİL

Mustafa Kemal’in ‘Geldikleri gibi giderler’ sözünün moral vermek için söylenen sıradan bir söz olmadığını anlatan Prof. Dr. İlber Ortaylı, şöyle konuştu: “1918’de zırhlılar İstanbul’a girdiği vakit 1 ay sonra, yıldırım ordular komutanı olan Halep cephesinden Mondros mütarekesi dolayısıyla teslim olarak İstanbul’a gelen komutan, bir törenle karşılandı. Haydarpaşa Garı’ndan geçirilecek istimbotta yanında eski yaverler vardır. ‘Vaziyeti görüyorsunuz Paşam’ denince ‘Geldikleri gibi giderler’ diyor. Moral vermek için değil gideceklerini biliyor. ‘Yolda kurduğum örgütlenmeyi kurduğumuzda gidecekler’ diyor” ifadelerini kullandı.

Açılış konuşmalarının ardından etkinlikler devam etti; alanında uzman hocalar tarafından paneller düzenlendi.