Osmanoğulları: Türkiye’de şüpheli kadın ölümleri arttı

İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi sonrasında Türkiye’de kadın cinayetlerinin ve şüpheli kadın ölümlerinin arttığını söyleyen Tülin Osmanoğulları, “Artık kadın ölümlerinde etkin soruşturma yapılmıyor” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 05.01.2024 08:43
  • Güncelleme Tarihi : 05.01.2024 10:49
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Osmanoğulları: Türkiye’de şüpheli kadın ölümleri arttı haberinin görseli

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER 

Türkiye’nin 20 Mart 2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına karar verildi. Alınan karar birçok kişi tarafından büyük tepkiyle karşılanırken kararı doğru bulanlar da oldu. Sözleşmeden çıkılmasının ardından merak edilen konulardan biri de kadın cinayetlerinde artışın yaşanıp yaşanmadığı yönündeydi. Konuyla ilgili hükümet kanadından yapılan açıklamaya göre sözleşmenin iddia edildiği gibi bir faydası olmadığını, hatta kadın cinayetlerinin sözleşmenin kaldırılması itibariyle azaldığını belirtse de kadın örgütleri bunun tam aksini iddia etti. 

MEDYAYA YANSITILMIYOR

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Temsilcisi Tülin Osmanoğluları, Türkiye’de 2023 yılında 315 kadın cinayeti 248 şüpheli kadın ölümü olduğunu söyleyerek en büyük artışın şüpheli kadın ölümlerinde olduğuna dikkat çekti. Ayrıca hükümetin kadın cinayetlerini kasıtlı olarak medyaya yansıtmadığını da iddia eden Osmanoğulları, “Kadın cinayetlerinde devlet tarafından kasıtlı olarak bir veri tutulmadı. Basına yansıması engellendi. Böylece sözleşmenin faydasız olduğu, sözleşme sonrasından kadın cinayetlerinde azalma görüldüğü algısını oluşturmaya çalışıyorlar” diye konuştu.

SÜREGELEN BİR ŞİDDET VAR

Türkiye’de 2011 yılında uygulanmaya başlanan İstanbul Sözleşmesi’nin işlenen kadın cinayeti oranlarına bakıldığında gözle görülür faydası olduğunu söyleyen Osmanoğulları, sözleşmenin kaldırılmasından sadece 2 yıl sonra kadın cinayetlerinde ciddi bir artış gözlendiğini değindiği açıkladı.  Osmanoğulları, “İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasıyla birlikte Türkiye’de kadın cinayetlerinde çok ciddi bir artış görüldüğü aşikâr. Üstelik bunun yanında şüpheli kadın ölümlerinde de bir artış oldu. 

Bunun nedeni de şu; artık şüpheli kadın ölümlerinde etkin soruşturma yapılmıyor. Direkt olay kapatılıyor. İstanbul Sözleşmesi kaldırılmadan önce ise kadına yönelik şiddet bir bütün olarak ele alınıyordu. Şiddeti en başından önlemeye yönelik çalışmalar yapıyordu. Yani kız çocuklarının okutulması, kadının iş hayatında yeri olması, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gibi. Ancak sözleşme kaldırıldıktan sonra hepsi tarihe karıştı. Sözleşmenin özellikle kadın cinayeti yaşandığında izlenen süreç sebebiyle de bir caydırıcılığı vardı. Çünkü kadına yönelik şiddet ya da kadın cinayeti olduğunda olay yeri incelemeden başlayıp, adli tıptan yargılama sürecine kadar etkili bir inceleme yapmasını sağlıyordu. Bu da şüpheli ölümleri büyük ölçüde azaltmıştı. Şimdi ise katiller her şeyi birbirinden öğreniyor ve nasıl ceza alınmaz, nasıl cinayete intihar süsü verilerin peşine düştü. Geçtiğimiz haftalarda cenazesini kadınların kaldırdığı Zehra Barbak’ın katili bile yakalanır yakalanmaz ‘Bu bir namus cinayetidir’ dedi. Neden böyle dediği çok açık, çünkü oradan indirim alacağını biliyor. Öte yandan kadın örgütleri her yüksekten düşene ya da her tanımlanmayan ölüme de şüpheli kadın ölümü demiyor tabi ki. Olayın öncesini titizlikle araştırıyoruz. Yüksekten düştüğü ya da intihar ettiği söylenen kadınların, hayatındaki erkekle geçmişinde yaşadığı bir şiddet döngüsü var mı ya da olay yaşanırken orada bir erkek var mı diye bakıyoruz. Sonrasında görüyoruz ki olayın öncesinde zaten süregelen bir şiddet var” ifadelerine yer verdi.  

KADIN CİNAYETİ ORANI AZ GÖZÜKSÜN DİYE

Türkiye’de her gün 2 ya da 3 kadın öldürüldüğünü dile getiren Osmanoğulları, kadın cinayetlerinin işlenmemesi için caydırıcı tüm unsurların hükümet tarafından kaldırıldığının altını çizerek “Türkiye’de 2023 yılında 315 kadın cinayeti 248 şüpheli kadın ölümü oldu. Bu sadece basına yansıyan kısım. Maalesef İstanbul Sözleşmesi’nden çıktıktan sonra kadın cinayetlerinde devlet tarafından kasıtlı olarak bir veri tutulmadı. Basına yansıması engellendi. Hatta öyle ki son zamanlarda, muhabirler polis telsizini dinleyerek olay yerine gittiği için kadın cinayeti oranı az gözüksün diye polis telsizlerinden anons geçilmediği yününde duyumlar aldık. Böylece sözleşmenin faydasız olduğu, sözleşme sonrasından kadın cinayetlerinde azalma görüldüğü algısını oluşturmaya çalışıyorlar. Son birkaç haftada sadece İzmir’de 3 kadın öldürüldü. Kim bilir duymadığımız daha niceleri var” açıklamasında bulundu. 

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ