- Gündem
- 06.12.2025 11:46
Otizmde veriye, eğitime ve insanlığa ulaşılamıyor
Dünyada otizm tanısı almış çocukların sayısının katlanarak arttığını ancak Türkiye’de otizmli bireylere ilişkin sağlıklı veri bulunmadığını belirten Dikmen, otizmli çocukların eğitiminde de sorunlar olduğunu vurgulayarak “Okulda istemeyenler var” dedi
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : HABER MERKEZİ
BERKAY ERDEN / ÖZEL HABER - Dünya genelinde paylaşılan verilere göre çocuklarda otizm görülme oranları giderek artarken, Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre bu oran yüzde 1 olarak ifade ediliyor. Amerika ve Avrupa’da bu konuda elde edilen verilerin açık bir şekilde paylaşıldığı uzmanlar tarafından belirtilirken, KEDİ Otizm Derneği Başkanı Serap Dikmen, Türkiye’de ise sağlıklı bir veriye ulaşılamadığını ifade etti. Olan verilerin ise Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) gerekçe gösterilerek paylaşılmadığını belirten Dikmen, bu durumun Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmelerine aykırı olduğunu vurguladı. Türkiye’de otizmli çocukların eğitimlerinin de sorunlar olduğunu söyleyen Dikmen, otizmli çocukların okullarda ve sınıflarda istemeyen insanların hala var olduğuna dikkat çekti.

VERİLER KVKK’YA TAKILIYOR
Dünyada çocuklarda otizm görülme oranının yıllar içinde giderek arttığını söyleyen Dikmen, Türkiye’de ise bu konuda sağlıklı bir veri olmadığını ifade etti. Olan verilerin de paylaşılmadığını dile getiren Dikmen, “Ülkemizde ne yazık ki otizmli kişi sayısı ya da artış oranı ile ilgili bir istatistik bulunmamakta. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı dahil Amerika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin verisini esas alıyor. Her yıl düzenli veri açıklayan merkezin son açıklaması 2022 yılına ait, buna göre ABD’de 8 yaşındaki çocuklarda otizm oranı yüzde 3,2’ye yükseldi. Bu oran 2020’de yüzde 2,77, 2018’de yüzde 2,27 ve 2000’de yüzde 0,66 idi. Yine bu merkezin yayınladığı bir rapora göre, ABD’de her 31 çocuktan 1’inde otizm olduğu tahmin ediliyor. Bu da otizm yaygınlığının 2000 yılında 150’de 1 olduğu zamandan bu yana yüzde 384 oranında bir artış olduğunu gösteriyor. İngiltere’den yapılan bir araştırma, ülkedeki çocuklarda oranın 2009’da yüzde 1,57’den yüzde 1,76’ya çıktığını ortaya koydu. DSÖ, dünya genelinde çocuklarda görülme sıklığının 2012’deki yüzde 0,62’den yüzde 1’e çıktığını tahmin ediyor. Ancak birçok ülkenin vakaları tespit edip bildirecek kaynaklara sahip olmadığı uyarısını da yapıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, okullar bünyesinde bulunan otistik çocuklar üzerinden bir veriye ulaşabiliyor. Aslında BM Engelli Hakları Sözleşmesi ve Otizm Eylem Planı’nda yer aldığı üzere, istatistiklerin sağlıklı tutularak açıklanması gerekiyor. Ancak maalesef ülkemizde bu konuda sağlıklı bir veri tabanı oluşturulamamış durumda. Olan birkaç parça veriyi talep ettiğimizde de KVVK gerekçe gösterilerek sivil toplum örgütleriyle paylaşılmıyor” şeklinde konuştu.

MADDİ GÜÇ EĞİTİMİ ETKİLİYOR
Türkiye’deki otizmli çocukların eğitiminde niteli ve nicelik olarak sorunlar bulunduğunu belirten Dikmen, her kurumda farklı bir sistem uygulandığını dile getirdi. Kaynaştırma eğrimlerinin ise başarılı olamadığına dikkat çeken Dikmen, “Milli Eğitim’deki bütçe sorunu dışında, çocukların haftada 2 saat, ayda 8 saat gibi Özel Eğitim ve Rehabilitasyon kurumları eliyle aldığı özel eğitimin önce niceliği yetersiz. Niteliğine gelince, özel kurumlarda bir eğitim birliği yok, her kurumda farklı bir uygulama, farklı olanaklar, farklı sıkıntılar var. Özellikle erken çocukluk dönemi için haftada 2 saat oldukça yetersiz, çocukların gelişimine sekte vuruyor. Aileler maddi güçleri oranında takviye dersler, terapiler aldırmak durumunda kalıyor ki, bunların seans ücretleri oldukça yüksek. Başta maddi gücü olan aile bile bir süre sonra tükeniyor. Kaynaştırma eğitimi ise başlı başına bir sorun. Çünkü ne okul idarecileri ne de öğretmenler kaynaştırmayı benimseyemedi, ruhunu anlayamadı. Otizmli çocuğu okulunda, sınıfında istemeyen bile var. Bireyselleştirilmiş Eğitim Programları, kağıt üstünde yapılıyor. Takibi yapılmıyor. Otizmli çocuklarla akranlarının kaynaşmasını sağlayacak etkinlikler yapılmıyor. Yani bizim çocuklarımız fiziken orada oluyorlar ama ilgisiz ve yalnız kalıyorlar” dedi.
Kaynak : HABER MERKEZİ