- Gündem
- 17.05.2025 23:58
İZEMDER Başkanı Rıdvan Akgün, konut satın alırken mağdur olmamak için oturma raporunu almak şartıyla konut bedelinin en az yüzde 10 ve yüzde 20 bedelinin ödenmemesi gerektiğini belirtti
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
İzmir Emlak Kulübü Derneği Yönetim Kurulu (İZEMDER) Başkanı Rıdvan Akgün, ülke genelinde konut satışları artarken, birçok müteahhidin ellerindeki konutları, oturma raporu olmadan sattıklarını iddia ederek vatandaşları uyardı. ‘15 güne, 1 aya kadar rapor çıkacak’ vaatleriyle kandırılıp, tapularını alan vatandaşların, sonrasında müteahhit tarafından oturma raporu alınmayınca mağduriyetlerin yaşandığına dikkat çeken Akgün, “İnşaat üreten birçok inşaat firması ve müteahhit olmadan sermayesiyle inşaat yapan birçok kişi ekonomik olarak iyi noktada olmadığından, öz kaynak oranları yeterli olmadığından, inşaatı çeşitli taşeronlarla bitirip, oturma raporu alma aşamasında SGK ve Vergi Dairesi borçlarından dolayı belediyeye evrakları hazırlayıp teslim edemiyor ki bu şartların içerisinde SGK ödentisi yapılması ve vergi borcu olmaması var. Bütün müteahhitlerin vergi borcu ve SGK borcu olduğundan ve oturma raporunda eksik evraklar oluştuğundan dolayı belediyeler müracaatı kabul etmiyor. Kabul etmediğinden dolayı da oturma raporunu alamıyor. Alamayınca da oturma raporu veremiyorlar. Veremiyorlar ama aynı zamanda da ‘3 ay sürer, 5 ay sürer, 1 yıl sürer’ diye konut alanlara yalan söylüyorlar” dedi.
NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Akgün, oturma izni olmadan, tapuları vermenin önünde hiçbir engelin bulunmadığına vurgu yaparak, “Gayrimenkulün tapusu, bina yapılmadan bile verilebiliyor. Arsa halindeyken, kat irtifakı kurulup bağımsız tapular çıkarılıyor, arsa halindeyken bile tapu satışı yapılabiliyor. Ama oturma raporu dediğimiz olay, iskan yani barınmayla ilgili son nokta. Bu konuda müteahhidin nefesi kesiliyor. Parası olmadığından, çok borcu olduğundan, hesapsız kasap misali hareket ettiğinden ve borçlarını ödemediğinden dolayı oturma raporunu alamıyor. Kötü niyetli müteahhitlerin çokluğundan dolayı konut alanlar kandırılmakta, konut oturma raporu olmayan konutları satmakta ve oturma raporunu sonra alacağız diye yalan söylemekteler. Nelere dikkat edilmeli? Konut alırken oturma raporunu almak şartıyla konut bedelinin en az yüzde 10 ve yüzde 20 bedelini ödememeleri gerekiyor. Farz edelim ki 500 bin lira konut bedeli. En az 50 bin lirayı, 100 bin lirayı oturma raporunun sonuna bırakmak, aldıktan sonra ödemek şartıyla almaları gerekiyor. Bu, kesin ve sonuç alınabilecek bir şart olabilir. En kesin çözümü de vatandaşın oturma raporu olmayan konut almamasıdır. Belediyeden gidip araştırmaları lazım, bu şirketin oturma raporu alıp almama durumu var mı diye, bu iskan raporu diye geçer belediyede. Bu raporu alması için engel teşkil edebilecek herhangi bir şey var mı? Bu sorulabilir. Kısacası, konut alacak şahıs araştırma yapması lazım” diye konuştu.
SİGORTA SİSTEMİ DEVREYE GİRMELİ
Konutların, inşaat bittikten sonra satılması kanununun gelmesi ya da oturma raporu almakla ilgili bir sigorta sisteminin devreye girmesi gerektiğini söyleyen Akgün, oturma raporu olmayan konutlarda birçok sıkıntının yaşanacağına işaret ederek sözlerini şöyle sonlandırdı: “Oturma raporu olmadığı için konuta başta elektrik, su, doğalgaz bağlanmaz. Bu mümkün değil. Bu durum anca aflarla sağlanabilir. İmar barışı gibi bir yasa çıkması lazım. Yasal sorumluların, sorumluluklarını affedecek yasaların çıkması lazım. Diğer türlü oturma raporu olmayan bir konuta ne elektrik bağlanır, ne su bağlanır ne de doğalgaz bağlanır. Ne yapıyor müteahhit? İşte oturma raporu alıncaya kadar şantiyenin elektriğini, suyunu kullanabilirsiniz diyor. Veya kurnaz davranıyor, 500 liraya bir tane elektrikli şofben koyuyor, sıcak su kullanımını da buradan sağlayabilirsiniz diyor. Şantiye elektriği dediğiniz zaman, siz aylık 200 lira elektrik kullanacaksanız, bu şantiye elektriği ile 500 liraya çıkacak. Bu tür satışlar Buca’nın otobana yakın olan yeni inşaatlarında başta olmak üzere kuzey aksında da sıklıkla görülüyor. Ulukent tarafı, Menemen tarafında da bu tür satışlara rastlanıyor. Özellikle yeni müteahhitliğe başlayan kişiler bu işleri yapıyor. Eski ve köklü müteahhitlik firmalarının bu işi yapmaları mümkün değil.”