Sayfa Yükleniyor...
Son dönemde zorlu çalışma koşullarından ötürü özel sağlık kuruluşlarındaki doktorların Tükenmişlik Sendromunda olduğunu belirten Torun, koşulların acilen iyileştirilmesi gerektiğini belirtti
YUSUF ÇAĞIRTEKİN
Özel sağlık kuruluşlarında çalışan doktorlar, son dönemlerde yaşadıkları çeşitli sorunlarla sık sık gündeme geliyor. Uzun çalışma saatleri, düşük ücretler, yetersiz sosyal güvence hakları vb. gibi sebeplere pandeminin getirdiği zorlu koşullar da eklenince “Tükenmişlik Sendromuna” yakalanan doktorlar, Sağlık Bakanlığının bu işi el atmasını bekliyor. Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı ve Türk Tabipler Birliği (TTB) Kurultay Delegesi Uzm.Dr. Mustafa Torun, özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin zor bir durumda olduğunu belirterek, ilgililerin bir an önce harekete geçmesi gerektiğinin altını çizdi.
MESAİ KAVRAMI YOK!
“Özel günlerde, resmi tatillerde, bayramlarda tatil yapamıyorlar. 45 saatin üzerinde çalıştırıldıklarına şahit olduğumuz zamanlar oluyor Mesai kavramı yok. Gecesi gündüzü yok” diyerek özel hekimlerin içinde bulunduğu zorlu şartlara dikkat çeken Torun, “Hiçbir şekilde kendine ayıracağı zamanı olmayan hekim arkadaşlarımız var. Hekimlerimizin sözleşmeleri evrensel değil… Sözleşmelere meslek örgütünün herhangi bir şekilde müdahalesine izin verilmiyor ve ayrıntılı değil, usulen yapılıyor. Çalışma koşulları, saatleri, tatil günlerindeki durumu ayrıntılı bir şekilde yazılmıyor. Bu sebeple de giderek hekimler aleyhine süreç işlemeye devam ediyor. Zorlu koşullar sebebiyle ‘Artık bu mesleği yapmayacağım’ diyen hekim arkadaşlarımız oldu ve bu sayı çok fazla. Tükenmişlik sendromu yaşayan hekimlerin sayısı giderek arttı… Bugün hekimler istifa edemiyorlar; istifa dilekçeleri işverenler tarafından kabul edilmiyor. Emekliliği gelen birçok hekim çalışmak istememesine rağmen yaşam koşulları ve ekonomik kriz nedeniyle çalışmak zorunda kalıyorlar ve çalışma koşulları da son derece ağır” ifadelerini kullandı.
KAMU VEYA ÖZEL DİYE AYRILAMAZ
Türk Tabipler Birliğinin sağlık otoritesi tarafından sürekli engellendiğini ve dolayısıyla çözüm noktasında Birliğin etkin olamadığını ifade eden Torun, “Hekimlik evrenseldir. Bu sebeple hekimler ekonomik koşullarla uğraşmak zorunda bırakılmamalıdır. Hekimlerin kafasında geçim sıkıntısı ön planda. Türkiye’de maalesef hekimlik giderek iş güvencesi olmayan bir duruma sokuluyor. Hekimlik evrensel bir bütünlükte olması gerekir, bu sebeple kesinlikle ayrım yapılmamalı. Tüm hekimler aslında bir kamu görevi yapıyor. Sağlık evrensel ve yaşamsaldır. Dolayısıyla bu alanda çalışan hiçbir emekçi kamu veya özel diye ayrılamaz. Kamuda tanınan tüm haklardan aynı şekilde özel sağlık kuruluşu çalışanları da yararlanabilmeli” dedi.
İŞVERENİN İŞİNE GELİYOR
Torun, “İşveren istediği şekilde yönlendirebiliyor, istediği hekimi işten çıkarabiliyor. Bu gidişle işsiz hekimler dönemi başlayacak… Kamuda o kadar açık varken atama yapılmadığı için hekimler özel hastanelerde çalışmak zorunda bırakılıyor. Sorun ancak meslek odalarının direkt yetkili kılınması ve imzalanan sözleşmelerin çağdaş normlara göre hazırlanmasıyla çözüme kavuşabilir. Yoksa saldım çayıra Mevla’m kayıra bir düzen oluyor ve bu düzen sadece işverenin işine geliyor… Bu da var olan sistemden kaynaklanıyor. Türkiye’de artan özel sağlık kuruluşu sayısıyla hekim istihdamı artacağı söylenmişti ancak bu sistemle hekimler daha çok özlük hakları yönünden sömürülmeye başlandı. Hekimlerle ilgili tüm yasalarda sağlığın ve hekimliğin evrensel olduğunun belirtilmesi gerekliliğini ve hekimlerin hiçbir şekilde parasal, özlük sorunlarıyla uğraşmamaları gerektiğini söylüyoruz. Hekimler yoksulluğa terk edilmemeli, emeklerinin karşılığını alabilmeli. Bunun için de tabip odalarına her türlü yetki verilmesi gerekiyor” dedi.
Haber Merkezi