- Gündem
- 12.11.2025 19:30
Özgür Özel: Hatalarla dolu iddianame ile karşı karşıyayız
Özgür Özel, Silivri Marmara Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu Ekrem İmamoğlu ve diğer partilileri ziyaret etti. Basın mensuplarına açıklamada bulunan Özel, "19 Mart sivil darbesinin iddianamesi nihayet 237 gün sonra yazıldı ve 3 bin 900 sayfa hatalarla, çelişkilerle, hepinizin gördüğü iki ayrı kişinin apayrı suçlardan aynı ifadeyi kes, kopyala, yapıştırla verdiği ya da verdiği iddia edilen hatalarla dolu bir iddianame ile karşı karşıyayız" dedi.
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : HABER MERKEZİ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı (İBB) görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nu, diğer tutuklu partilileri ve gazeteci Merdan Yanardağ'ı ziyaret etmek için saat 11.00 sıralarında Silivri'deki Marmara Ceza İnfaz Kurumu'na geldi. Yaklaşık 5 saat süren görüşmelerin ardından Özel, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
'AHMET ÖZER SERBEST KALDI BU ÇOK UZUN SÜREDİR ALDIĞIMIZ TEK İYİ HABERDİ'
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bir kez daha Silivri’deyiz. Tabii bugün uzun süredir beklediğimiz, bir türlü yazılamayan, yazılamadığı için parçalara ayrılmaya çalışılan ve bir kez 'Cumhurbaşkanına ahtapot dedirttik diye bunun için de ahtapotu ispat etmeliyiz' baskısının yapıldığı ve yazıldığı andan itibaren de hepinizin de gördüğü, birazdan da bahsedeceğim şekilde tel tel dökülen bir iddianamenin ertesi gününde buradayız. Diğer taraftan bir diğer iddianame uzun süredir tensip zaptı bekliyordu. Dün tensip zaptı ile birlikte sevgili Ahmet Özer serbest kaldı. Bu çok uzun süredir aldığımız tek iyi haberdi. Çok sayıda arkadaşımızla görüştük. Başta Ekrem Başkan ve tüm arkadaşlarla sohbetimizin ilk başı, geçen haftadan bu haftaya yaşadığımız büyük üzüntülerdi. Bilhassa Azerbaycan- Gürcistan arasında düşen askeri uçaktaki şehitlerimiz. Hepsini çok derinden yaralamış durumda. Ayrıca Kocaeli’nde yaşanan katliam şeklindeki iş kazası, Diyarbakır’daki iş kazası, bütün arkadaşlarımızı fevkalade üzmüş durumda. Bu konudaki üzüntülerini ifade ediyorlar" dedi.
'EKREM BAŞKANIMIZ SEÇİM KAZANMAKLA SUÇLANIYOR'
Özel, "19 Mart sivil darbesinin iddianamesi nihayet 237 gün sonra yazıldı ve 3 bin 900 sayfa hatalarla, çelişkilerle, hepinizin gördüğü iki ayrı kişinin apayrı suçlardan aynı ifadeyi kes, kopyala, yapıştırla verdiği ya da verdiği iddia edilen hatalarla dolu bir iddianame ile karşı karşıyayız. İddianame ile ilgili akşam mitingde de konuşacağız. 969 kez 'hatırladığım kadarıyla', 691 kez ‘öyleymiş, -mış, - muş', 546 kez ‘duydum', 499 kez ‘olabilir', 235 kez 'düşünüyorum', 9 defa da 'öyle hissettim' ifadelerinin yer aldığı bir iddianame ile karşı karşıyayız. Ekrem Başkanımız seçim kazanmakla suçlanıyor, cumhurbaşkanı adayı olmaya niyet etmekle suçlanıyor. Cumhuriyet Halk Partisi kurultayından alıntılar yapıyorlar, ilerleyen günlerde çokça göreceğiz bunları. Örneğin Manisalı arkadaşların, rahmetli Ferdi Zeyrek'in ve arkadaşlarımızın astığı 'Özgür gelecek' pankartı, 'Kazanacaklarından emindiler. Çünkü kurultayda şunu yaptılar, bunu yaptılar' diye yazılmış. Ya da hep bir ağızdan koca tribünlerin 'Güzel günler göreceğiz çocuklar'ı, 'Bu seçimi kazanacaklarını ve sonra da Türkiye'de iktidarı değiştireceklerini ve bunun kendileri için güzel günler olacağını, örgütün birbirini motive etmek için kullandığı şarkı' diye ifade etmeye çalışan bir kara mizah durumuyla karşı karşıyayız. Tabii onun yanında Ekrem Başkan'ın bu örgütü kurduğu ve ilk adımlarını 2014 yılında Beylikdüzü'nde atıldığını söylüyor. Ve tabii o kadar özensiz ki 2014'te Beylikdüzü'nde yaşanan bir olaydan bahsediyor. Ve onunla suçluyor. Oysa geçen hafta o olaydan biliyorsunuz Büyükçekmece'de görülen mahkemede Ekrem İmamoğlu beraat etti. Savcı 5 kere ertelettirdi, belli ki buraya 'Bizi bekle' demişler. 'Biz onu buraya örgütün kuruluşuna dayanak yapacağız' demişler. Orada savcı hep böyle 1 buçuk, 2 ay erteleyip, yine mütalaa vermeyince, hakim bey dedi ki 'Mütalaa vermeme gerekçesini söyle o zaman' dedi. Onu da diyemeyince, karar verdi beraat ettirdi. Bu acziyet onu buraya örgütün kuruluşuna temel suç olarak yazmış. Ama şimdi burada beraat ettiği için boşalmış. Zaten iddianamenin her tarafı hukuk fakültelerinde ilk başta öğretilen, 'Bir suçtan yargılanıyorsan aynı suçtan bir daha mahkeme açamazsın' Aynı suçtan mahkeme açmaya yönelik bir sürü saçma sapan çabayla karşı karşıyayız" dedi.
'SOMUT BİR DELİL ORTAYA KONULABİLMİŞ DEĞİL'
Özel, "Akın Gürlek denen kişi, Eylül ayının 2’sinde sayın basın mensupları topladı ve dedi ki 'Sadece tanık beyanıyla tutuklu kimse yok. Varsa söyleyin, yarın bırakalım' dedi. İddianameye yazdı. Ondan iddianame istiyorduk. Yargılanmak değil yargılamak için diye. Kadriye Kasapoğlu, sadece tanık beyanı. Mehmet Pehlivan, Kadir Öztürk, Sabri Caner Kırca, Hüseyin Yurttaş ve daha niceleri sadece tanık beyanıyla. Hani Akın Gürlek denen kişi demiş ki 2 Eylül günü, 'Beyanla kimseyi tutmuyorum. Beyan var ama bunu delillendiriyoruz.' Kadriye Kasapoğlu’nun içeride tutulmasına ilişkin ne delilin var senin? Biraz önce saydığım isimlerin hangisinde ne delil var? Aksine hiç kimsede delil yok. Öyle bir nokta ki somut bir delil ortaya konulabilmiş değil. Konulan yer var, iftiracıların iftiracı olmaya zorlandıkları noktada 1-2 delilimsi şey var. Zaten kendi suçlarından korkmuşlar, millete suç atmışlar. Bir suç varsa, o iftiracı o suçu işlemiş, 'Yakalandım' diye de başkasına atıyor. Ekrem Başkan’ın bir kör kuruşla, şimdi buradan Akın Gürlek denen kişiye, Akın Gürlek isimli şahsa soruyorum: İlk gün sabahleyin sen basın bildirisi çıktın '560 milyar lira yolsuzluk' diye. Bir kuruşunun kanıtı var mı? Dün de arkadan haber yaptırıyor, '140 milyar lira'. Bir kere ‘560’ dedin, 140’a mı düştün şimdi tenzilat mı yaptın? Bugün baktık bunun 100 milyar lirası dışarıdan bulunan krediler, metro için. 'Metrolar bitmediğine göre parayı yedi bunlar' yazmış. 'Bu paralar iştiraklere aktarılıp yandaş şirketlere bilmem ne mi verilmiş?’ Hangi yapılan ihalenin karşılığında iş teslim alınmamış? 560 milyar lira yolsuzluk yayınlarından sonra şimdi 560 liralık yolsuzluk göstersin bize. İBB’den Medya A.Ş. bin 200 cep telefonu satın almış, CHP delegelerine dağıtmış. Bütün mahkemeler bunun ispatlanamadığını, böyle bir iddianın bile bir meczubun, delinin söylemi olduğunu, kanıtı olmadığını söylemişti. Hadi Medya A.Ş’den bin 200 cep telefonunu bul bakalım. Hadi dağıtmadın bizim delegelere, satın alındığını göster. Var mı kanıt? Yok. İmamoğlu’nun lüks araçları nerede? Beş gün konuştunuz. MHP’li milletvekilinin çıktı. 'Pandemide bin 388 tane konsere fahiş fiyat ödendi' Hani iddianamede yok. Hani iddianameye koymamışsın bunu. İddianamede ne var biliyor musunuz? İçinde jammer olduğu var, 'para' demiyor. 'Ekrem İmamoğlu oğluna 772 milyon lira para yollamış.' 772 bin lira arkadaşlar. 772 bin lira para, o parayla da altı metrelik derme çatma bir tekne alındığını sağır sultan biliyor. Buradan Ekrem Başkan'ın talebi, benim partinin Genel Başkanı olarak talebim, bütün arkadaşlarımız için talebimiz: Sayın Bahçeli de destek vermişti. Derhal duruşmaların tamamının televizyonlardan canlı yayınlanması için bir yasal düzenleme yapılmasını bekliyoruz" dedi.
'BU DAVA HUKUKİ DEĞİL SİYASİ BİR DAVA'
Özel, "Dün önce bir yaptı, eline vurdular ve çekti. Düzenleme yazdı, olmadı, bir daha yazdı. Nihayet dün yazdığı yazı bugün ulaştı. Suçüstü yakalandı. Anayasanın parti kapatma maddelerini hatırlatarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na Cumhuriyet Halk Partisi’ni şikayet ediyor. Dün yollamış yazıyı. Sonra millet ayağa kalktı ya. 'Parti kapatma da nedir?' diye. ‘Cumhuriyet’in, Atatürk’ün kurduğu partiyi Akın Gürlek’e mi kapattırırlar' diye. Millet canına okudu ya. Önce bir tane yazı; yazıyor, yazıyor, yazıyor. 'Biz parti kapat demedik de şunu söyledik' Sonra tepkiler devam edince bir tane daha. 'Parti kapatılmasını istemedik' filan. Gitmiş yazı. Ben dün söyledim. Tarihe kayıt oldu artık o. Erdoğan kendisinin geçmişte yaşadığı ve kendisine yaşatılan, yaşatılmayan her şeyi arkadaşlarımıza yaşatıyor. Bizim bir parti kapatma davamız eksikti. Allah razı olsun o da oldu. 18 Mart günü akşam vakti, diploma iptali, ertesi sabah operasyon. Biri İstanbul Üniversitesi’nden, biri İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan. Tek elden koordine. Amacı ne? 'Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olamasın' Bu yargılamadan kurtulursa 'Diplomasız olsun', diplomadan kurtulursa 'Yargılansın' Şimdi Akın Gürlek’e ağız dolusu allah senden gani gani razı olsun diyorum. Ben bu kadar iyi anlatamazdım bu işin siyasi olduğunu. Ben bu davanın hukuki değil, siyasi bir dava olduğunu dünkü iddianame kadar iyi anlatamazdım. Hem açıkça anlatmış. Hem 'suçlama' diye yaptığı yerlerde çuvallamış. Hukuki zemin sıfır. Siyasi zemin bin 500. Ben de zaten bunu söylüyorum" dedi.
Kaynak : HABER MERKEZİ