- Gündem
- 16.03.2025 09:48
JFMO İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, “İzmir tektonik yapısı itibari ile depremlerin sıklıkla yaşadığı ve yaşayacağı bir ildir. Bu gerçek hiçbir zaman unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı
Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi’nde geçtiğimiz günlerde AFAD’ın bildirdiğine göre 5,0 büyüklüğünde deprem oldu. Deprem, Marmara ve Ege Bölgesi’nde hissedildi. Depremde can kaybı ya da yaralanan olmadı. Deprem sonrası bölgede 46 artçı sarsıntı yaşandı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası (JFMO) İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, depremin İzmir’deki birçok vatandaşı korkuttuğunu dile getirerek “Merkez üssü Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi’nde M5.2 büyüklüğündeki deprem İzmir’deki birçok vatandaşımızı korkuttu. Depremden sonraki ilk 2 saat içinde en büyüğü 3.6 olan 25 artçı sarsıntı kaydedilmiştir. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Sismoloji Laboratuarı’nda yapılan bilimsel çalışmada, artçı sismisite dağılımı analiz edilmiş ve depremin, sadece sismolojik bulgulardan anlaşılabilecek şekilde Ayvacık’ın KD yönüne doğru yaklaşık 5 km uzunluğunda bir fay kırığı oluşturduğu sonucuna varılmıştır. Bu büyüklükteki bir depremin, ilk 1 hafta içinde büyüklüğü 3’den fazla olan bir kaç artçı sarsıntı oluşturabileceği göz önüne alındığında, vatandaşların tedbiri elden bırakmamasında fayda bulunmaktadır. M5.2 büyüklüğündeki Ayvacık depremi, İzmir ve Ege Bölgesinin güney ve doğu kesimlerini etkileme potansiyeline sahip bir büyük depremin habercisi değildir. Bu yönde, halkta gereksiz endişe ve kaygıya neden olabilecek, elinde bilimsel veri olmadan bazı akademisyenlerce yapılan münferit ve kişisel basın demeçlerine kulak asmamalarını rica ediyorum” dedi.
NEDEN KORKU YARATTI
Öziçer, “Bu depremler bizlere gösteriyor ki Akdeniz coğrafyasında depremi en şiddetli hisseden ülke biziz. Aslında 5.2 büyüklüğündeki deprem normal koşullarda yıkıcı bir deprem değildir ve normal hayatı etkilemez. Kendimize sormalıyız 5.2 büyüklüğündeki bir deprem 250 km uzaklıktaki İzmir’de neden panik ve korku yarattı? Binalarımızın yaşının çok eski oluşu, bu eski yapılaşmanın alüvyon dediğimiz kötü zemine oturuyor olması korkuyu ve riski artıran sebeplerdir. Geçmişte yaşadığımız acı tecrübeler gösterdi ki parsel bazında zemin etüt projelerinin önemi her geçen gün kat ve kat artmaktadır. Sahte mühendislerin ortaya çıktığı bu dönemde her belediyede denetim mekanizmalarının artması bir gerçek olmuştur. Bu süreçlerde en çok ta maalesef vatandaşlarımızın korkularını artıran beyanatlar ve haberler türemektedir. Deprem 3 bilinmeyenli denklem gibidir. Ne zaman, nerede ve hangi büyüklükte olacağını ortaya koyan bir teknoloji henüz gelişmemiştir. Bundan dolayı boş hurafelere inanmalarını rica ediyorum. İzmir tektonik yapısı itibari ile depremlerin sıklıkla yaşadığı ve yaşayacağı bir ildir. Bu gerçek hiçbir zaman unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı. HABER MERKEZİ