Palmiye Sitesi davasında yeni gelişme: Reddi hakim talebi

Kahramanmaraş merkezli depremlerde, Kahramanmaraş’ta yer alan ve 150 kişiye mezar olan Palmiye Sitesi’ne yönelik davada müştekiler, müteahhitlerinden Hacı Mehmet Ersoy’un tahliyesine karar veren mahkeme heyetinin tarafsızlığını yitirdiği gerekçesiyle “Reddi heyet” ve “Reddi hakim” talebinde bulundu.


  • Oluşturulma Tarihi : 17.02.2025 22:16
  • Güncelleme Tarihi : 17.02.2025 22:16
  • Kaynak : DHA
Palmiye Sitesi davasında yeni gelişme: Reddi hakim talebi

Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan binalara ilişkin davalar devam ediyor.

Bu kapsamda son olarak, depremlerde yıkılan ve 150 kişinin hayatını kaybettiği, Kahramanmaraş'ta yer alan Palmiye Sitesi ile ilgili 1’i tutuklu, 1’i firari 3 sanığın 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapsinin istendiği davanın 3’üncü duruşması gerçekleştirildi.

3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık jeoloji mühendisi Ömer Tarakçıoğlu (55), taraf avukatları ile sitede ölenlerin yakınları katılım gösterdi. Tutuklu müteahhit Ali Babaoğlu’nun (62) cezaevinden SEGBİS sistemiyle bağlandığı duruşmaya, tahliyesinden sonra hakkında yakalama kararı çıkartılan firari sanık Hacı Mehmet Ersoy (81) katılmadı.

 

MÜŞTEKİLERDEN REDDİ HEYET HAMLESİ

Duruşmanın başında mahkeme başkanı, dava dosyasına müştekiler ve avukatları tarafından reddi heyet dilekçesi sunulduğunu, usul gereği duruşmada reddi heyet taleplerine ilişkin görüşleri alacaklarını söyledi.

 

“İLK DEFA BİR YARGILANMANIN BİR PARÇASIYIM”

Sitede yakınlarını kaybedenlerden Semra Dinçtürk, heyetle birlikte reddi hakim talebinin olduğunu belirtti.

Reddi hakim gerekçesinde, Hacı Mehmet Ersoy’un 26 Aralık 2024’teki duruşmada tutuklandığını ancak 17 Ocak’ta alınan sağlık raporuyla tahliye edildiğini, itiraz üzerine 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin de 29 Ocak’ta Ersoy hakkında yakalama kararı çıkardığını hatırlatan Dinçtürk, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Ben ömrü hayatım boyunca ilk defa bir mahkeme salonuna geliyorum. İlk defa bir yargılamanın bir parçasıyım. Yargılama işlerinden uzak bir insanın bile sanığın tüm bunları kaçmak için kullanacağını öngörebilmişken, sizler yıllardan beri bu salonlarda bu işi yapan meslek erbapları olarak kuvvetle muhtemel kaçacak bir sanığın adli kontrol şartıyla usulüne uygun olmayan bir raporla yargılanmasına karar verdiniz. Şimdi soruyorum, kendi ihtiyaçlarını bile göremeyen bir sanık nasıl kaçar? 2 üniversite raporunda da açık ve aleni bir şekilde suçun ve suçlunun belirtilmesine rağmen mağdurun yanında olmanız gerekirken, göz ardı edilen bunca şeyden ötürü heyetinizle birlikte reddi hâkim talep ediyorum.”

 

“KAÇAN KAÇMIŞ GİDEN GİTMİŞ”

Müştekilerden İrem Türkmener Karslı ise nasıl alındığı belli olmayan bir rapora istinaden Hacı Mehmet Ersoy’un tahliye edildiğini ifade etti.

Türkmener, “Herkes karşımızda biz kime güveneceğiz. Sanık nerede hakim bey? Hacı Mehmet Ersoy’un rapor alınmadan önceki mini mental test sonuçlarını istiyorum. Günlük yaşam aktiviteler testinin önceki ve sonraki değerlerini istiyorum. Gelen raporda bu testin sonucu yok. Bu test sonuçlarını görmek isterim ama kim getirir bilmiyorum ama kaçan kaçmış, giden gitmiş zaten. Umarım bu gece rahat uyursunuz hakim bey. En içten dileklerimle reddi hakim talebinde bulunuyorum” diye konuştu.

 

“SOL KOLUMU HALEN HİSSETMİYORUM”

Enkazdan 17 saat sonra çıkarılan Emine Özcan ise Hacı Mehmet Ersoy’un demans olmasının mümkün olmadığını belirterek, “Davanın ilk zamanlarında tepkileri yerinde ve soruları cevaplayabiliyordu. Sol kolumu halen hissetmiyorum, enkazdan 17 saat sonra 3 inşaat işçisi kovalarla toprak çekip ayaklarımdan sürükleyerek çıkarabildiler. Ben bir öğretmenim, sol kolum uyuştuğu için heyet raporu almak istedim, ortopedi doktoru ‘Sen iyisin, görünürde bir şey’ yok diye beni işe saldılar. Ağlaya ağlaya ders anlattım. Ben rapor alamadım ama o demans olmadan aldı. Mahkemenin tarafsızlığını kaybettiğini düşünüyorum ve reddi hakim talebimi iletiyorum” dedi.

 

“FETHİ KABİR TALEBİNDE BULUNACAĞIM”

Müşteki avukatlarından Gülsüm Özdoğru, Hacı Mehmet Ersoy’un tahliyesine neden olan raporun şaibeli bir rapor olduğunu ifade etti.

Reddi heyet talebinde bulunan Özdoğru, şunları kaydetti:

“Herkes bu adamı gözüyle gördü sanık sandalyesinde oturdu, avukat ‘Nurhan hamım’ dedi ama kendisi ‘Nurten’ dedi. Yani 23 yıl öncesini hatırlayan, size ‘Efendim’ diye hitap etmesini bilen burada saatlerce oturup tuvalete dahi gitmeyen, kafeteryaya tek başına yürüyerek gidip neşeyle çayını içen adam. Turp gibiydi. 2’nci duruşmada tutuklandıktan sonra da birden bire kocamış bu adam. Bunu gözle gördüğümüz halde siz vicdani kanaatinizle kabul etmediniz sayın başkanım. Siz bu adamı gördünüz, 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi SEGBİS görüntülerine bakarak ‘Bu adam demans değil’ deyip itirazımı kabul etti ama ne işimize yaradı, sanık nerede? İlgili kanunda hükümlüler için maruz kaldıkları ağır bir hastalık, engellilik veya kocama hali adli tıp kurumundan alınan bir raporla ki biz bunu talep ettik ama siz reddettiniz. Ya da Adalet Bakanlığı’nca belirlenen bir hastaneden alınan ve adli tıp kurumundan onaylanan bir raporla bu maddeden yaralanabilir. Üstelik enkazdan çıkanları defalarca adli tıp raporu için adli tıptan rapor almaya gönderen bir heyet, sanığın 10 günde adli tıptan bile olmayan rapora göre tahliye ettiniz. Bu insanlardan alıyorsunuz ama sanıktan almıyorsunuz. Nasıl tarafsız olduğunuzu düşünebiliriz bu durumda. Bu saatten sonra sanık hakkında ölü raporu dahi getirseler fethi kabir talebinde bulunacağım. Kandırılmışsınız sayın başkan, sayın heyet. ‘Hapishanede yatamaz’ dediğiniz adam kaçtı. Bu rapor sadece mahkemeyi yanıltmaya yönelik hazırlanmış bir rapordu.”

Müşteki avukatları savunma yaptığı sırada sanık avukatları müdahale edince müştekiler ve sanık avukatları arasında gerginlik yaşandı. Bu sırada firari sanık Hacı Mehmet Ersoy’un avukatı Ahmet Saka, müştekilerden Merve Mislina Akçöp’e “Kes sesini” dedi. Saka’nın bu sözleri üzerine Akçöp, “Kim oluyorsun, acısı olanlara nasıl bağırabiliyor. ‘Kes sesini’ diyor bana. Sen kes sesini. 5 tane canını kaybetmiş birine ‘Kes sesini’ diyemez. Ben konuşacağım sen sesini keseceksin” dedi.

 

SUÇLAMALARI REDDETİLER

Mahkeme başkanının araya girmesiyle gerginlik sona ererken, sanıklar Ali Babaoğlu ile Ömer Tarakçıoğlu da savunmalarında suçlamaları reddetti.

 

DAVA ERTELENDİ

Duruşma sonunda mahkeme heyeti, müştekiler ve avukatların reddi heyet taleplerini görüşülmek üzere bir üst mahkemeye gönderilmesine karar verip, davayı 12 Haziran tarihine erteledi.

DHA

Yazarımız Kim ?

DHA