Pamukta 300 bin ton hedefi mümkün

Ege Bölgesi’nde makinalı hasadın arttığını ve yüzde yüz makinalı hasat yapıldığını belirten İTB Yönetim Kurulu Üyesi Şeref İyiuyarlar, “Ege Bölgesi’nde önümüzdeki sezonlarda tekrar 300 bin ton pamuk rekoltesine ulaşmanın mümkün olduğunu düşünüyorum” dedi

  • Oluşturulma Tarihi :
  • Güncelleme Tarihi :
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Pamukta 300 bin ton hedefi mümkün haberinin görseli

KENAN YEŞİL

İzmir Ticaret Borsası ve Yunan Pamuk Birliği (HCA) işbirliğinde düzenlenen 2. Akdeniz Pamuk Yolu Etkinliği oturumlarla gerçekleştirildi. Pamuk ve tekstil sektöründeki son gelişmeler başlıklı oturumda konuşan İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Üyesi Şeref İyiuyarlar, Ege Bölgesi’ndeki pamuk üretiminde son gelişmeler konusunda katılımcıları bilgilendirdi. 2000’li yılların başları Ege Bölgesi’ndeki pamuk üretiminin en önemli kırılma dönemi olduğunu aktaran İyiuyarlar, 2009-10 sezonu ile birlikte pamuk fiyatlarında dünya piyasaları ile paralel şekilde yaşanan artış pamuk ekim alanlarını dip noktasından dönmesine ve artışa geçmesine sağladığını belirtti. Ege Bölgesi’nde makinalı hasadın arttığını ve yüzde yüz makinalı hasat yapıldığını belirten İyiuyarlar, “Ege Bölgesi’nde önümüzdeki sezonlarda tekrar 300 bin ton pamuk rekoltesine ulaşmanın mümkün olduğunu düşünüyorum” dedi.

PAMUKTA GERİLEME DÖNEMİ

2000’li yılların başları Ege Bölgesi’ndeki pamuk üretiminin en önemli kırılma dönemi olduğunu söyleyen İyiuyarlar, “Yüksek üretim maliyetleri, dünya fiyatlarına bağlı olarak yurtiçinde pamuk fiyatlarının düşük seviyelerde kalması, başta hayvancılık olmak üzere diğer tarımsal ürünlerde izlenen devlet politikaları ve tekstil sanayimizin pamuk tedariki için ithalata ağırlık vermesi pamuk piyasalarımızı olumsuz etkiledi. Bu gelişmeler üreticimizin pamuk üretiminden uzaklaşmasına ve pamuk alanlarında başta yem bitkisi mısır olmak üzere meyve ve sebze yetiştirilmeye başlanmasına neden oldu. 1996 yılında 2 milyon 500 bin dekardan 2009 yılında 800 bin dekara geriledi. Ekim alanlarında yaşanan gerileme Ege Bölgesi’nin yüzde 30’un üzerinde olan Türkiye pamuk üretimindeki payının da yüzde 17’lere kadar gerilemesine neden oldu” diye konuştu.

PAMUKTA KAYIPLAR GERİ KAZANILDI

2009-10 sezonu ile birlikte pamuk fiyatlarında dünya piyasaları ile paralel şekilde yaşanan artış pamuk ekim alanlarını dip noktasından dönmesine neden olduğunu dile getiren İyiuyarlar, “Ekim alanlarındaki artış sınırlı olsa da 2010 yılından sonra pamuk veriminde yaşanan önemli artış, Ege Bölgesi pamuk üretiminde zaman içerisinde yaşanan kayıpların bir miktar geri alınmasını sağladı. Ayrıca, hızla artan makinalı hasadın üretim maliyetlerinde neden olduğu bir miktar iyileşme üreticilerimizin pamuk tarımına bakışını olumlu etkiledi. Toplam maliyetin yüzde 25’inin üzerinde olan hasat maliyetinin makineli hasadın devreye girmesi ile birlikte yüzde 10 seviyelerine gerilemesi pamuk üretiminde önemli bir dönüm noktası oldu. 2016-17 sezonunda bölgemizde pamuk ekim alanları 944 bin dekara, lif pamuk üretimi 180 bin tonun üzerine çıkmış, aynı sezonda dekara ortalama kütlü verim 531 kilo, lif pamuk verimi ise 191 kilo olmuştur. Böylece Türkiye pamuk üretiminde Ege Bölgesi’nin payı da yüzde 24’ler seviyesine yükselmiş bulunmaktadır. 2016-17 sezonunda pamuk fiyatlarının yüksek seyri ve diğer tarım ürünleri piyasalarında yaşanan sorunlar, 2017/18 sezonunda pamuk ekim alanlarının artmasına neden oldu. Ekim alanlarındaki artış beklentimiz yaklaşık yüzde 20. Buna paralel olarak bölgemizde lif pamuk üretiminin 2006 yılından sonra ilk kez 200 bin tonun üzerine çıkacağını tahmin ediyoruz” şeklinde konuştu.

YÜZDE YÜZ MAKİNALI HASAT

Ortalama kütlü veriminin her geçen yıl yükselmesi, üretici açısından olumlu bir gelişme olduğuna vurgu yapan İyiuyarlar, “Fiyatların makul seviyelerde seyretmesi ve devlet desteğin devam etmesi durumunda üretimimizde her yıl artarak devam edeceğini düşünüyorum. Ege Bölgesi’nde önümüzdeki sezonlarda tekrar 300 bin ton pamuk rekoltesine ulaşmanın mümkün olduğunu düşünüyorum. Makinalı pamuk hasadı 2000’li yıllardan sonra hızlı arttı ve günümüzde Ege Bölgesi’nin yüzde yüzü makina ile hasat yapıyor. Hem üreticimiz hem de çırçırcımız makinalı hasadın başlangıçta neden olduğu acemiliği üzerinden atmış durumda. Bu durumun hem verim, hem de kalite üzerindeki olumlu etkisini görmeye başladık. Önümüzdeki dönemde de artarak görmeye devam edeceğimize inanıyorum” dedi.

DEKAR BAŞINA VERİMDE DÜNYA İKİNCİSİ

Dünyanın en verimli tarım arazileri arasında yer alan Küçük ve Büyük Menderes ile Bakırçay ovaları, Bölgemizin pamuk üretimine uygun iklimi ve bilinçli üreticilerimizin varlığı Ege Bölgesi’nde kaliteli ve verimli pamuk üretimine imkan sağlıyor. Dekar başına verimde Türkiye dünyada ikinci sırada. Bölge üreticilerimizin pamuk üretiminde, çırçır işletmelerimizin ise pamuğun işlenmesindeki başarıları pamuk üretiminin gelişmesi konusunda Ege Bölgesi’nin ülkemize öncülük etmesini sağladı. Kaliteli Ege Bölgesi pamukları dünyada uzun elyaflı pamuklar dışında yapılan sınıflandırmada, a kalite pamuklar içerisinde değerlendirilmekte, yurtiçi ve yurtdışındaki tekstil ve konfeksiyon üreticilerinden özel olarak talep görüyor. Birçok tekstil ve konfeksiyon üreticisinin özellikle Ege pamuğu veya Ege pamuğundan üretilmiş ara malı talep ediyor. Bu talepte Ege Bölgesi pamuklarının elyaf özellikleri önemli bir rol oynuyor. İzmir Ticaret Borsası tarafından tescili alınan “Ege Pamuğu” coğrafi işareti de Ege Bölgesi pamuklarının markalaşması amacıyla yapılmış bir çalışmadır.

Kaynak : HABER MERKEZİ

Okumaya Devam Et

Aşağı kaydırmaya devam edebilir veya ilgi alanınıza göre seçim yapabilirsiniz.