- Gündem
- 17.06.2025 15:55
İTB bünyesindeki sektörlerde yaşanan sorunlara sektör paydaşları dikkat çekmeye devam ederken, pamukta kuraklık, üzümde fiyat karmaşası, incirde ise erken rekolte kara kara düşündürtüyor
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Türkiye’nin en eski ve köklü borsası olan İzmir Ticaret Borsası (İTB) bünyesinde barındırdığı sektörlerde yaşanan sorunlara dikkat çekmeye devam ediyor. İTB meclis üyeleri Mehmet Esmer, Bülent Uçak, Özhan Şen ve Şeref İyiuyarlar sektörlerinde yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Ege Bölgesi’nde ciddi bir kuraklık sezonu yaşandığını dile getiren Şeref İyiuyarlar, pamuğun bu kuraklıktan çok fazla etkilendiğini belirtti. Yaşanan kuraklıkla üreticilerin pamuk ekiminden vazgeçip buğday gibi ürünlere yönelmeye başlayacağını da ifade eden İyiuyarlar, “Yeraltı sularına da ulaşamıyoruz” dedi. Türkiye genelinde yaklaşık 40 bin ton pamuğun kaldığına vurgu yapan Bülent Uçak ise, tekstil fabrikalarının yüzde 50’sinin kapalı olduğunu belirtti. Mehmet Esmer de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan kuru üzüm alım fiyatında karmaşanın yaşandığına dikkat çekti. Kuru üzümde yaşanan sıkıntının kuru incirde de yaşandığına dikkat çeken Özhan Şen ise, rekoltenin erken açıklandığına da vurgu yaptı.
BARAJDA SIFIR SU VAR
Ege Bölgesi’nde ciddi bir kuraklık sezonu yaşandığını dile getiren Şeref İyiuyarlar, pamuğun bu kuraklıktan çok fazla etkilendiğini belirtti. Yaşanan kuraklıkla üreticilerin pamuk ekiminden vazgeçip buğday gibi ürünlere yönelmeye başlayacağını ifade eden İyiuyarlar, “Pamuk şu an acayip bir iniş yaşıyor. Türkiye’deki resesyondan en çok ve ilk önce etkilenen ürün maalesef konfeksiyonla beraber pamuk. Bugünlerde iklimler bir hayli değişiyor. Ege Bölgesi olarak son derece kurak bir sezon geçirdik. Şu an Demirköprü Barajı Manisa, Salihli, Menemen, Foça güzergahında nehirden karşıdan karşıya yürüyerek geçebiliyorsunuz ve barajda sıfır su var. Bunun yanında yeraltı sularından devam ediyorduk ancak maalesef 170-180 metrelik kuyularımız da kırmızı alarm vermeye başladı. Önümüzdeki sezon bu kuraklık böyle devam ederse Ege Bölgesi’nde pamuk olayı yavaş yavaş bitecek. Masrafı çok yapıyorsunuz, sulama dönemi geldiğinde sulama yapmadığınızda yapacak hiçbir şey yok. O açıdan Menemen Ovası şu an yüzde 90’nı buğday ekmeye hazırlanıyor. Buğday ekilecek, şayet kış yağmuru güzel olursa yeraltı suları takviye alırsa, barajdan iyi haber gelirse belki sılaj olur, arkasından pamuk ekilebilir ama böyle giderse pamuk ekilmesi mümkün değil. Ben şahsen fabrikamı bile açmam, o kadar kötü bir sezon” değerlendirmesinde bulundu.
ACİL EYLEM PLANI ŞART
Bülent Uçak ise “Pamukta en az bir milyon ton kesin ithalata ihtiyacımız var. Uluslararası pamuk ticaretinde bu kadar iyi bir tüketici ve kullanıcı olmamıza rağmen hiçbir hakkı-hukuku yeterince savunulmayan bir tekstil sektörü var. Tekstil için ‘Yatırım yapın’ demek kolay ama tekstilin savunulucuğunu, sorunlarını konuşan yok. Tekstil sektörü çok önemli bir sektör. Şeref Bey’in de ifade ettiği gibi yeraltı suları biterse durum felaket olur. Bunun için hemen çok acil bir eylem planı hazırlanması lazım. Herkes bu sorundan bahsediyor ama çözüm için bir şey görmüyoruz. Sadece küçük küçük veya STK’ların yaptığı tepkiler var. Devlet eliyle bir şeylerin acilen yapılması lazım” diye konuştu.
FABRİKALARIN YÜZDE 50’Sİ KAPALI
Türkiye genelinde yaklaşık 40 bin ton pamuğun kaldığına vurgu yapan Uçak, tekstil fabrikalarının yüzde 50’sinin kapalı olduğunu belirtti. Uçak, “Tekstil sektörü bu yıl itibariyle yaklaşık olarak 1 milyon 950 bin ton pamuk tüketti. Şu anda Türkiye genelinde 40 bin ton pamuğumuz var. Geldiğimiz noktada sanayici burada çok muzdarip. Türkiye’de şu anda üretim yapan tekstil fabrikaların yüzde 50’si kapalı. Müşterilerin taleplerini karşılayamıyoruz. Devletin bunları görmesi lazım. Bir tarafta üreten memnuniyetsiz, diğer taraftan ham maddeyi alanlar maliyeti kurtarmıyor. Devletin burada bir planlama yapıp ve yol göstermesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
“SEKTÖR HİÇBİR ŞEY ANLAMADI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan kuru üzüm alım fiyatında karmaşanın yaşandığına dikkat çeken Mehmet Esmer de “Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) 9 numara üzümde 27 lira fiyat açıkladı. Bu fiyattan sektördeki kişiler hiçbir şey anlamadı. 9 numaralı üzüme 27 lira denildi. 8 numara, 7 numaranın fiyatı nedir? Havada kaldı. Ayrıca bu 27 lira hangi rekoltenin karşılığı? 250 bin ton rekoltenin mi, 350 bin ton rekoltenin mi? Eğer rekolte 250 bin ton ise gerçekten 27 lira çok düşük bir fiyat, 350 bin ton rekolte varsa bu seferde sürdürülebilir fiyat olmaktan uzaklaşıyor. Toprak Mahsulleri Ofisi’ne sitemlerimizi bildirmek zorundayız” dedi.
“İNCİR REKOLTESİ ERKEN AÇIKLANDI”
Kuru üzümde yaşanan sıkıntının kuru incirde de yaşandığına dikkat çeken Özhan Şen ise rekoltenin erken açıklandığına da vurgu yaptı. Şen, “Kuru üzümde yaşanan alım sıkıntısının aynısını biz de kuru incirde yaşıyoruz. TMO iki sene önce 700 ton incir aldı, incirlerin çoğunu satamadılar ellerinde kaldı, piyasada tutmaya çalıştılar, ancak hiçbir şey yapamadılar ve depolarda çürüdü gitti. Bu sene incir iyi bekleniyordu ama ben yıllardır söylüyorum Ağustos’un 20’sini görmek lazım. Çünkü iklim şartları çok hızlı değişiyor. Deniz rüzgarları artıyor, poyrazlar azalıyor, nem dengesi çok değişiyor. Yağmur ve dolu yağışları oldu arkasından yoğun bir çiğ yağışı başladı. İncir çok hassas bir ürün ve iklimden çabuk etkileniyor. Rekolte 91 bin ton olarak açıklandı. Güzel bir rekolte fakat bu yağışlardan önce açıklandı. Eskiden en son güne kadar rekoltenin açıklanmasını ve sahalarda dolaşılmasınıbekliyorduk. Dediğim gibi bu sene rekoltenin biraz erken açıklandığını düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.