Sayfa Yükleniyor...
Salgın sürecinin ön cephedeki kahramanlarından hemşire Ayşe Yetişen, sağlık emekçilerinin yaşadıklarını “Pandemide Hayat” kitabında anlattı: “Verdikleri mücadeleyi birebir yaşayacaksınız.”
ONURHAN ALPAGUT-RÖPORTAJ
Salgın sürecinin ön cephedeki kahramanlarından hemşire Ayşe Yetişen, pandeminin başından bu yana sağlık emekçilerinin verdiği zorlu mücadeleyi “Pandemide Hayat” kitabında anlattı. Aynı zamanda şair olan Yetişen, Temren Yayınları’ndan çıkan öykü kitabının yanı sıra bir de “Aşkın Köz Dansı”adlı şiir kitabı bulunuyor. “Pandemide Hayat” adlı kitabında pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının sahada yaşadığı zorlukları ve karşılaştığı kaos durumunu birinci ağızdan okurlarına aktaran Yetişen, “Sağlık çalışanlarının bu süreçte verdikleri mücadeleyi onların hayatlarının içine girerek birebir yaşayacaksınız…” dedi.
Kısaca kendinizden söz eder misiniz?
Manisa Turgutlu doğumluyum. İlkokulu Turgutlu’da Kurtuluş İlkokulunda okudum. Daha sonra Turgutlu Ortaokuluna gittim. 1988 yılında Turgutlu Lisesinden mezun oldum. Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulunu kazandım. Lisans eğitimimi 1992 yılında tamamladım ve aynı yıl içinde Ankara Gazi Üniversitesinde çalışmaya başladım. 2000 yılında eş durumu ile Kocaeli Üniversitesi Hastanesine tayin oldum. Kocaeli’de üç yıllık çalışmadan sonra tekrar tayin ile atamam 2003 yılında İzmir’e geldim. 2003 yılından beri İzmir de bir sağlık kuruluşunda çalışmaktayım.
28 YILDIR SAHADA YER ALIYOR
Kaç senedir meslek mücadelesinin içerisindesiniz, pandemi sürecinde aktif olarak yer alan bir sağlık personeli olarak neler gördünüz, neler yaşadınız?
28 yıldır Lisans mezunu hemşire olarak bu meslekte görev yapıyorum. Kocaeli Ün. Hastanesinde Diyaliz Sorumlu hemşiresi olarak çalıştım. Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde 2 yılı yakın diyaliz sorumlu hemşireliği yapıp, daha sonraki meslek yaşantımı yaklaşık 13 yıldır Kemoterapi hemşiresi olarak sürdürmekteyim. Meslek hayatım boyunca yapmış olduğum Bilimsel çalışmalarım mevcut. “Son Dönem Böbrek Yetmezliği Hastalarının Stres Durumlarının Değerlendirmesi” adlı makalem Nefroloji Derneği. Diyaliz Ve Transplantasyon Hemşireliği Derneği Dergisinde Cilt 1 Sayı 1 Ağustos Kasım 2004 Sayfa 32 yayınlandı. Yine Bilimsel Kongrelerde sunmuş olduğum bilimsel çalışmalar oldu. 15 Eylül 2003 yılında “SAPD Hastalarında Eğitim Sürekliliğinin Önemi” ve “Hemofiltrasyon Uygulamasında Solüt Klirensinin Hesaplanması Ve Hemşirenin Rolü” adlı bilimsel çalışmam poster ve sözlü bildiri olarak 13. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz Ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresinde bilimsel çalışmalarda yerini aldı. 12.ci Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve transplantasyon Hemşireliği Kongresinde “Plazmaferez Uyguladığımız Vakaların değerlendirilmesi” ve “Hemediyaliz ve Sürekli Ayaktan Periton Diyalizi Hastalarında Demografik faktörlerin Anksiyete ve Depresyon Üzerine Etkisi” adlı çalışmam poster olarak sunuldu. 2011 yılında Supportive care in Cancer Abstrac of the 2011 International MASCC/ İSOO Symposium da “Kemoterapi Hastalarında Eğitimin Stres Duygu Durumlarına Etkisi” adlı çalışmam poster olarak sunuldu. Bilimsel çalışmalardan sonra meslek hayatımda yaşadığım zorlu süreci özellikle de Pandemi Döneminde yaşanılan özelikle biz sağlık çalışanlarını zor süreçlerini ve duygu durumlarını öyküleyici bir dil ile ama kurgulamadan yaşanılanla birebir gerçek olaylardan faydalanarak siz okuyuculara anlatmaya çalıştım.
VERİLEN ZORLU MÜCADELEYİ ANLATTI
Aşkın Köz Dansı’ndan hemen sonra ‘Pandemide hayat’ kitabını kaleme aldınız. Bu kitaplarda biz okurlara neler anlattınız?
Kitap adında da anlaşılacağı gibi Pandemi ilan edildikten sonra gün ve gün sağlık çalışanlarının yaşadığı kaosu, duyguları, bilinmezlikleri, çaresizlikleri, kendi hayatlarını riske atarak verdikleri mücadeleyi, bu süreçte yaşanan ekonomik, siyasal ve toplumsal sorunları, hem kültürel açıdan hem de siyasal açıdan yaşanan zorlukları öyküleyici bir dil kullanarak okuyucuya sunuyor. Pandemi döneminde en büyük yükü sağlık çalışanları omuzlamış durumda. Özellikle manevi yönden tam bir kaos ve bilinmezlik içinde bulunuyorlar kendilerini. Bu süreçte bir yandan kendi canlarını korumaya çalışırken bir yandan da Kovid-19 virüsüne yakalanmış hastalarına şifa dağıtmaya çalışıyorlar. Yani iki sorumluluğu bir arada yürütüyorlar. Bir de bunlara kendi aileleri ve çocuklarının, anne babalarının sorumlulukları da eklenince omuzlamış oldukları bu yük bir kat artmış oluyor. Pandemide Hayat kitabında sağlık çalışanlarının, doktorundan hemşiresine, laborantından, tıbbi sekreterine tüm hastane çalışanlarının vermiş olduğu mücadeleyi, yaşadıkları zor süreçteki duygu ve düşüncelerinin de yer aldığı yolculuğa çıkıyorsunuz. Okulların ve kreşlerin kapanması ile çocuklarının bakım sorunlarının ortaya çıkması ve bunu akabinde bütün sağlık çalışanlarının izin haklarının kapanması, istifalarının durdurulması ve çalışmak zorunda kalmaları sonucu yaşamış oldukları zorlu süreçte verdikleri mücadeleyi onların hayatlarının içine girerek birebir yaşayacaksınız. Gri bir sis kentin üzerine çökmüş, tüm kenti kasvetli bir hava kaplamıştı. Mart ayının dondurucu soğuğu olmasa da üşüten bir hava vardı dışarıda. Pandemi ile birlikte yaşadığı kente düşen kasvetli havayı bu şekilde tanımlıyor olay kahramanımız Hayat.
YENİ KİTAPLAR RAFLARDA YERİNİ ALACAK
Sizlerden yine yeni kitaplar görecek miyiz?
Evet, “Aşkın Köz Dansı” ilk Şiir kitabımdan sonra ikinci şiir kitabını ve “Tokmakalan Köyü” adlı anı kitabını basım için hazırlıyorum. En kısa zamanda raflarda yerini alacak.
Sorduklarıma ek olarak neler söylemek istersiniz?
Toplum olarak araştırmaktan, okumaktan ve üretmekten vazgeçmemeliyiz. Birde her zaman Bilimin ışığında yürümeliyiz. Akıl, bilim ve vicdan yanımızdan hiç eksik olmasın.
Sizi süreçte en çok etkileyen olay (hikaye) ne idi kısaca anlatabilir misiniz?
Bu sorunuza “Pandemide Hayat” kitabımda yer alan bir şiirle cevap vermek istiyorum.
YAŞAM
Yaşamak nefes almak değilmiş
Muhabbetmiş.
Eş, dost, arkadaş, akraba.
İyi günü de, kötü günü de paylaşmakmış
Sohbet arası kapatılan kahve telvesinde
Bakılan falmış.
Bir saat önce ayrılsan bile
Sevdiğin kişilere tekrar, tekrar sarılmakmış
Eve gelen misafirlerin
Gürültü, şamatası arasında
Attığın bol kahkahaymış.
En sevdiğin arkadaşınla
Karşılıklı politika konuşurken
O öyle değil böyle idi diyerek
Hiddetlenip savaşmakmış.
İş çıkışı arkadaşların ile toplanıp
Kafede bir bardak çay eşliğinde
Günün yorgunluğunu atmakmış.
Üst komşunun, yan taraftaki akrabanın
Çat kapı ben geldim sesi ile
Bol köpüklü kahvenin fincana konmasıymış.
Sıcak yaz gününde
Sahilde dolaşırken
Bir tanıdığa rast gelip
Ayaküstü dakikalarca ettiğin sohbetmiş.
Koronavirüs bize
Yaşamanın sadece nefes almak olmadığını
Sohbetin, sevdiklerine zaman ayırmanın
Paylaşmanın, sevgi ile kucaklaşmanın
Yeri geldiğinde tartışmanın
Sevdiklerine doyasıya sarılmanın
Yaşamın anlamı olduğunu anlattı
Pandemide Hayat. Sayfa 73
Haber Merkezi