Pandeminin sığınağı: ‘Şifa Köyleri’

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER

Pandemi yaşam biçimlerini değiştirirken, zorunlu sosyal izolasyonun yerini ise tercih edilen izolasyon almaya başladı. Yoğun iş temposundan bunalan insanlar, artık tatil için otelleri değil; karavan,çadır ve butik tarzı evleri tercih ediyor. Tam da bu noktada Yüksek Biyolog ve Davranış Bilimci Can Kayacılar’ın ‘Şifa Köyleri’ projesi son derece dikkat çekici. Projenin detaylarını gazetemize anlatan Kayacılar, şifa köylerine ihtiyacın artacağına vurgu yaptı. Şifa köylerinde nasıl bir tarım tasarladıklarını da aktaran Kayacılar “Şifa köyleri sağlıklı yaşamın temelinde olan 3 basamağı birden içeren köyler olarak ön plana çıkıyor” dedi.

ŞİFA KÖYLERİNE İHTİYAÇ ARTACAK!

Şifa köylerine ihtiyacın artacağına dikkat çeken Kayacılar, şunları söyledi: “Şifa köyleri sağlıklı yaşamın temelinde olan 3 basamağı birden içeren köyler olarak ön plana çıkıyor. Bu basamaklar sağlıklı beslenme, güçlü sosyal ilişkiler ve düzenli spor. Artan şehir yaşamının stresinin azaltılması ve sağlığımızın çevre koşullarının değişiminden etkilenerek giderek bozulmasından dolayı gelecekte şifa köylerine çok ihtiyaç olacak. Korona sürecinde özellikle korumakta zorlandığımız sorunlarımızın başında mental problemlerimiz geliyor. Çünkü korona süreciyle birlikte yaşadığımız endişe, stres, kaygı gibi durumlar bizlerde çok derin izler bıraktı. Bu izlerin iyileşmesi için kendimizi daha çok doğada arar bulduk. Şifa köyleri de özellikle bu ihtiyacı karşılayabilecek şekilde dizayn edilmeli.”

BESLENME KİŞİSELLEŞİYOR

Şifa köylerinde insanların stresten arınmasını ve hastalıkların iyileşmesini sağlayan zengin gıdaların olacağını söyleyen Kayacılar, “Beslenmeye ve yaşam stiline bağlı hastalıklar, insanlığın sahip olduğu hastalıkların yüzde 90’ından fazlasını oluşturuyor. O nedenle şifa köylerinde özellikle insanların stresten arınmasını ve hastalıklarının iyileşmesini, hafifletilmesini sağlayan ‘antioksidan zengini’ gıdalar olacak. Bu gıdalar özellikle kişiye özgü şekilde dizayn edilecek. Yani insanlar hastalıklarını belirtecekler vebu hastalıklara özgü, o hastalığa iyi gelen gıdalar beslenme programının içerisinde olacak. Kişiselleştirilmiş beslenme programları yurtdışında uygulanmaya başlandı bile. Çünkü bir aile içerisinde bile birbirinden farklı beslenme ihtiyaçlarına sahip olan bireyler olmakta. O nedenle beslenmenin kesinlikle kişisel olması gerekiyor. Örneğin, bir hasta romatizmal problemlerden yakınıyorsa, o hastanın mutlaka antiinflamatuvar yani yangıyı giderici besinlerle beslenmesine ihtiyaç söz konusudur. Bu beslenme çeşitliliğini şifa köylerinde bulunan diyetisyenler sağlayacaktır” ifadelerine yer verdi.

PERMAKÜLTÜR EĞİTİMLERİYLE TARIM

Şifa köylerinde nasıl bir tarımı tasarladıklarını da aktaran Kayacılar, “Şifa köylerinde özellikle permakültür eğitimleri verilecek ve insanlar permakültür mantığı ile tarım yapmayı öğreneceklerdir. Bu çerçevede birlikte eğitim, birlikte sosyalleşme ve permakültür atölyeleri ile doğa ile tanışmanın ne demek olduğunu görebileceklerdir. Şifa köyleri insanların doğa ile tanışmasını, sağlıklı yaşamak için beslenmenin düzenlenmesini ve gerekli ve yeterli egzersiz almasını sağlayacak, eğitmenlerle etkileşimle bilgilenmeyi ve sosyalleşmeyi güçlü bir şekilde sağlayacak merkezlerdir. Şifa köylerinde düzenli ve disiplinli bir yaşam söz konusudur. O nedenle herkesin uyum sağlaması, diyetisyenler, spor eğitmenleri ve doğa bilimcilerle eğitimlerin sağlandığı bir köy olması gerekmektedir” şeklinde konuştu

YEŞİL ENERJİYLE DİZAYN EDİLMİŞ

Şifa köylerinde ayrıca insanların hastalıklarının belirleneceği ve sağlık hizmeti de alabilecekleri bir sağlık merkezinin de olması gerekmektedir. Böylece insanların sağlıklarını bilimsel olarak kontrol altına alınabilmesinin sağlanması, testlerin yapılması ve gerekli tetkiklerin sağlanması de şifa köylerinde olması gereken bir diğer bileşenlerden biridir. Şifa köyleri özellikle tıbbi ve aromatik bitkilerin özellikle gıdalarda yoğun bir şekilde kullanıldığı, gastronomlar eşliğinde yenilikçi gıda ürünlerinin tasarlandığı ve insanların beslenmelerine sunulduğu bir yer olarak da bilinmelidir. Şifa köyleri tamamen yeşil enerji ile dizayn edilmiş, elektriğini güneş ve rüzgardan alan, suyunu yağmur hasatlarıyla elde eden bir köy düzeneğidir. Bu kapsamda tasarlanmıştır. Geleceğin köylerinin de bu şekilde olacağı bilinmektedir” ifadelerini kullandı.

GELECEĞİN BÜYÜK ÇİFTLİKLERİ

Kayacılar, “İnsanlar gelecekte stresten uzak, iklim krizinin etkilerini daha az hissedeceği yerler arayacaklardır. Bitkisel üretimin seralarda, özellikle de topraksız tarım yöntemleriyle üretildiği, daha kontrollü ve daha doğal yerler olarak şifa köyleri ön plana çıkmaktadır. Şifa köyleri permakültür ile kendi kendini tarımsal anlamda besleyebilecek bir ekosistemdir aslında. Ayrıca insanların tarım yaparak, egzersiz yaparak, sosyalleşerek ve bilinçli insanlar eşliğinde sağlıklı beslenerek kendilerini şifa köylerinde yenileme imkanına kavuşacaklardır. Şifa köyleri aslında geleceğin çok büyük çiftlikleridir. Benzer şekilde dizayn edilmiş, eğitim veren insanlarla dolu, bilgiye erişimin kolay olduğu ve insanların kendilerini geliştirebilecekleri bir ortamdır şifa köyleri” şeklinde konuştu.

AMAÇ YAŞAM STİLİ DEĞİŞİKLİĞİ YARATMAK

“Şifa köylerinin asıl amacı insanlarda ‘bir yaşam stili değişikliği’ yaratmaktır” diyen Kayacılar, “Yaşam stili değişikliği eğer bahsi geçtiği gibi sağlıklı bir yönde olursa, en amansız kanser hastalıklarında bile yüzde 80 oranında iyileşmeye neden olabiliyor. O nedenle yaşam stili değişikliği yapmak şart. Bu değişikliğin yapılabileceği yerlerin başında da işte oluşturulması planlanan şifa köyleri geliyor. Şifa köylerinin temel amaçlarından biri de insanlarda yaşam stili değişikliğini uzmanlar eşliğinde gerçekleştirmek ve böylece hastalıklardan arınmalarını sağlayıp, yeni bir yaşam biçimini benimsemelerine yardımcı olmak. Şifa köyleri henüz proje aşamasında bir olgu ama gelecekte süratle hayata geçirilebilecek bir proje niteliğinde. Bu konudaki çalışmalarımızı tüm ekip arkadaşlarımızla birlikte sürdürmekteyiz” değerlendirmesinde bulundu.

Haber Merkezi