Paranın geçmediği pazar

E. ÇAĞLA GENİŞ

Büyükpark’ta kurulan pazara halkın ilgisi büyük oldu. Evinizde kullanılmayan ve bir gün lazım olur diye saklanan kıyafet, kitap, yiyecek, ev eşyaları, takı, kulaklık ve daha başka aklınıza ne geliyorsa her şey tezgahta yerini aldı. İsteyen herkesin kendi tezgahını açabileceği pazarda satış amaçlı bir alışveriş tercih edilmedi. Etkinliği düzenleyen üniversiteli gençler takas pazarını her ay yapmayı amaçlayarak geleneksel hale getirmek istiyor.

AMAÇ DAYANIŞMA

Tamamen bireysel inisiyatifler kullanılarak düzenlenen takas pazarı etkinliğinde diğer pazarlardaki gibi ederi kadar alışveriş mantığı yok. Etkinlik hakkında bilgi veren Ezgi Akyıldız, “Bir ürün getirip başka bir ürün alma yok. Elinizde bırakabileceğiniz bir şey varsa bırakıyorsunuz yoksa bile ihtiyacınız olanı pazardan alabiliyorsunuz. Herkesin katıldığı, yalnızca tek bir kitleye hitap eden etkinlik değil.  Bu zaten sürekli yapılan bir şeydi. Kendi özel mülkiyet alanlarımızı ne kadar genişletebiliriz ihtiyacımız olmayan bir üründen vazgeçmek ve başka birinin bunu yapmasını nasıl sağlayabiliriz diye bu etkinliği düzenledik. Daha önce Alsancak ve Ege Üniversitesi’nde de benzer pazarlar kuruldu. Ancak biz kendi girişimlerimizle ilkini geçen ay yaptık. Bu sefer daha fazla katılım oldu. Bizim amacımız bir şekilde birbirimize dokunup paylaşmayı yeniden öğrenebilmek” dedi.

“PERDE ALIP REÇEL BIRAKTI”

Etkinlikte yaşadığı ilginç bir olayı aktaran Akyıldız, “Pazarda perde, tabak, oyuncak, takı ve daha birçok şey bulabilirler. Parktan bir teyze geçerken etkinliğimizi görüp yanımıza geldi. Kendi yaptığı reçeli bize bırakarak tezgahtan perde takası yaptı. Gelen ürünler tek bir tür olmuyor. Zaten yılın her günü parayla alışveriş yaptığımız bir sistem içerisinde yaşıyoruz. Biraz bundan sıyrılıp aslında buna ihtiyaç duymadan da bir şeyleri döndürebiliriz. Alışveriş kültürü aslında her şey değil” diyerek etkinliğin önemine vurgu yaptı.

KAYNAŞMA VE DAYANIŞMA İMKANI

Sık sık takas pazarlarından ve Halkapınar’da kurulan bit pazarından alışveriş yaptığını söyleyen Gülsüm Karapınar, “Bu arkadaşların kurduğu pazara ilk kez geliyorum. Takas ve bit pazarı mallarını seviyorum. Eşyaların kullanabilir ölçüde olduğu sürede değiştirilmesinden yanayım. Yeni eşya almayı tercih etmiyorum. Takas pazarları mutlaka olması gereken bir şey, parasız alışverişten yanayım. Tüm hayatımızı paraya endeksli yaşamamız gerekiyor. Bu tarz etkinliklerle hem diğer arkadaşlarla kaynaşma imkanı yakalıyoruz hem de dayanışma ruhumuz gelişiyor” ifadelerini kullandı.