- Gündem
- 19.05.2025 11:45
KÖY-KOOP Başkanı Neptün Soyer, tarım ve kooperatifleşmede kadın sütunun yarım olduğunu söyledi. Soyer, “Kooperatifleşme süreçlerimizde hala daha kadın-erkek konuşuluyor” dedi
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
KÖY-KOOP Başkanı Neptün Soyer; Tarım ve Orman Bakanlığı’nın organize ettiği ve iki gün boyunca çiftçi kadınının tarımda yaşadığı sorunların masaya yatırıldığı 'Sürdürülebilir Kalkınma İçin Tarımda Kadın Çalıştayı’nda Türkiye’de kooperatifleşme ile ilgili sorularımızı yanıtladı. Türkiye’de kooperatifleşmenin aslında yaygın olduğunun altını çizen Soyer, son beş yılda kadınların da içinde olduğu Ticaret Bakanlığının da desteklediği kooperatifler, Tarım Bakanlığının verdiği desteklerle hayvancılığın daha çok geliştiği bir kooperatifçilik anlayışının hâkim olduğunu vurguladı. 'Sürdürülebilir Kalkınma İçin Tarımda Kadın Çalıştayı’nın yapılmasındaki amacın kooperatifleşmede kadın adının az olması olduğunu söyleyen Soyer, “Tarımsal kalkınma kooperatiflerinde ve birliklerde tarımda yarı yarıya kadın ve erkek eşit olarak çalışıyor. Karar mekanizmasında maalesef bu eşitliği göremiyoruz, bizim isteğimiz kadınların karar alma mekanizmasında da olması. Kooperatifleşme dediğim gibi son zamanlarda iyi bir ivme yakaladı ama yönetimsel sorunlarımız ve üretimde kooperatiflerin finansman sorunları var. Bu konularla ilgili bakanlığın biraz daha destekleyici çalışmalarının olması gerektiğine inanıyorum” diye konuştu. Hollanda’daki kooperatifleşme ile Mardin’deki kooperatifleşmenin karşılaştırılmasının doğru olmadığını savunan Soyer, “Dünyada kooperatifçilik adını 1800’li yıllarda koymuşlar. Demokratik, eşitlikçi, liyakat üzerine kurulmuş bir sistem. Bu yüzden sosyolojik yapımızın farklı olması nedeniyle Hollanda’daki kooperatifleşme ile Mardin’deki kooperatifleşmeyi karşılaştırmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Hollanda gibi ülkelerde kooperatifleşme sürecinde kadın-erkek eşitsizliği konuşulmuyor ama bizim kooperatifleşme süreçlerimizde hala daha kadın-erkek konuşuluyor. Tarımda hala kadın-erkeği konuşuyoruz. Öncelikle bunu aşmamız gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
KADIN SÜTUNU YARIM
Toplumun gelişmesi için sadece tarımda değil her alanda kadın ve erkeği iki sütuna benzettiğini dile getiren Soyer, tarımda kadın sütunun yarım kaldığını söyledi. Türkiye’nin dışa bağlı bir girdi sorununun da olduğunun altını çizen Soyer, Türkiye’de şiddetle bir tarım politikasına ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Soyer, “Kadın ve erkek sütunu öyle sağlam ve birbirine mesafeli durmalı ki bu memleketin çatısı da sağlam olsun. Ama maalesef tarımda kadın sütunu sağlam değil yarım. Bu karşılaştırmayı yapabiliriz. Bunun yanında Türkiye’de dışa bağlı bir girdi sorunumuz var. Yani biz hayvancılık yaparken yem sorununu bir türlü çözemiyoruz. Mayıs ayında Süt Konseyi süt için 2 TL tavsiye fiyatı verdi. Bu kararın uygulanması sürecinde yem 13 TL zamlandı. Bizim bunları konuşmamız lazım. Yem ve girdi sorununu düzenlememiz gerekiyor. O zaman süt fiyatını konuşmamıza bile gerek kalmayacak. Bir tarım politikasına ihtiyacımız var. Hangi bölgede ne üretilir, ne kadar üretilir, nerede ne tüketilecek? Bunları bize gösterecek bir tarım politikasına şiddetle ihtiyacımız var. Her şeyi planlamamız gerekiyor, ne kadar üreteceğiz, ne kadar tüketeceğiz, ne kadar işçi çalıştıracağız, bunların hepsinin çözülmesi gerekiyor ki belki o zaman biz bu verimli topraklardan gerçekten o bereketin faydasını görürüz” şeklinde konuştu.
BAKANLIĞIN HOŞUNA GİTMELİ
Son olarak, tarımın son zamanlarda çokça gündeme gelmesini son derece olumlu gördüğünü söyleyen Soyer, “Tarımın gündemde olması güzel bir şey. Sonuç olarak yaptığımız bu tarz çalıştaylarda, bir şeyler söylendiği için sorunlar, talepler ve bunların çözüm önerilerini masaya yatırıyoruz. İyi şeyler olsun diye eleştirileri duymak Tarım ve Orman Bakanlığının hoşuna gitmeli, daha iyi şeyler yapmak için bakanlık bundan fayda çıkarmalı. Peki, dünyada neden tarım konuşuluyor? Çünkü gıda artık problemli. İyi gıda tüketilmesi için iyi tarım yapılması gerekiyor. Organik tarım Avrupa’da almış başını gitmişken biz hala organik mi, iyi tarım mı, doğal mı? Diye tartışıyoruz. Çünkü tarımın sonunda sofra var ve bu sofrada yediklerimizin sağlıklı olması gerekiyor. O yüzden tarım çok önemli” değerlendirmesinde bulundu.