Sayfa Yükleniyor...
Zeytinyağına verilecek primin 2 lira 50 kuruş olması gerektiğini ifade eden Başkan Sürek, “Bu rakam devlete ek bir yük getirmeyeceği gibi ürün kayıt altına alınacağından ilave kaynak bile yaratacaktır” dedi
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Hilmi Sürek, 2018/2019 sezonu zeytin Türkiye rekoltesinin 193 bin 613 ton olarak tahmin edildiğini ancak sızma yağ miktarının rafinajlığa kıyasla düşük seviyede olduğunu söyledi. Tariş olarak sezon başlarken yemeklik yağ fiyatına bir önceki yıla göre yüzde 20 artışla fiyatı 17 TL olarak açıkladıklarını belirten Sürek, “Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği, 100 yılı aşkın köklü yapısında en büyük desteği ortaklarından almaktadır. Bu yıl zeytinyağı sektörü üretimde bazı ve piyasalarda bir takım zorluklar içindedir. Bu zorlu geçen sezonda ortak üreticilerimize her tür desteği verdik, vermeye de devam edeceğiz” dedi.
“ORTAKLARIMIZI KORUYORUZ”
Zeytinyağında alıcısız seyreden piyasada Tariş olarak şu ana kadar ortaklarından gelen tüm ürünleri aldıklarını kaydeden Sürek, Birlik alım miktarının yaklaşık 4 bin ton seviyelerine ulaştığını ve alımların devam ettiğini bildirdi. Sürek, “Tarım sektörü için kooperatifleşme her dönem bir önem taşımaktadır. Üreticilerin piyasa insafına terk edildiği, zorlu sezonlarda örgütlü yapının içinde olmak çok daha önemli hale geliyor. Tarımsal üretim doğaya ve onun sunduğu olumlu-olumsuz tüm sonuçlara açık bir yapıdadır. Bu nedenle hiçbir sezon birbirine benzemediği gibi üretim miktarı, kalitesi ve dolayısıyla piyasası da belirsizlik arz ediyor. Bu nedenle örgütlü kooperatif ve birlik çatısı tüm zamanlarda ortaklarını koruyan yapıdadır. Örneğin bu sezon piyasa isteksiz seyir izlediği için fiyatlar seviyesinde bir miktar düşüş gözlendi. Tariş olarak biz hem alım kampanyasını açık tutarak, hem de bir önceki sezona göre yüzde 20 fiyat artışı sağlayarak, Birlik’in ortaklarının yanında olduğunu ortaya koyduk” ifadelerini kullandı.
Birlik Başkanı Sürek, Uluslararası Zeytin Konseyi (COI) verilerine göre 2018/2019 sezonunda dünya üretiminin 3 milyon 64 bin ton olarak tahmin edildiğini ve bir önceki sezondan da 685 bin ton devir stoku olduğunu belirterek, bunun da toplamda 3 milyon 749 bin ton üretime tekabül ettiğini açıkladı. Bu sezon İspanya’nın 1 milyon 550 bin ton üretim beklentisi olduğunu kaydeden Sürek, İspanya’nın bir önceki yıldan devreden stokunun da yüksek miktarda olduğunun bilindiğini anlattı. Sürek, “İspanya’nın yüksek rekoltesi ihracatta bir miktar daralma getirecektir’’ diye konuştu.
PRİM HER KESİME YARAR SAĞLAR
Sürek, son iki yılda zeytinyağına kilogramda 80 kuruş, önceki yıl ise 70 kuruş prim verildiğini hatırlatarak, bu rakamın piyasaya yansımadığını söyledi. Sürek, bu yıl prim beklentilerinin kilogramda 2 lira 50 kuruş olduğunu ileri sürerek, bunun için devletin ek kaynak yaratmasına da gerek olmadığını söyledi. Zeytinyağı üreticisi AB ülkelerinde üretimden, stoklamaya birçok alanda uygulanan desteklerin ciddi miktarlarda olduğunu hatırlatan Sürek, Türk çiftçisinin de bu seviyede olmasa da prim yoluyla üretimde rasyonel destek alması gerektiğini öne sürdü. Primin zeytinyağının tarladan tüketiciye kadar ulaşan tüm zincirde maliyet avantajı sağlayacağını da anlatan Sürek, “Zeytinyağı için talep ettiğimiz kiloda 2 lira 50 kuruş prim rakamı son derece gerçekçidir. Bu rakamla üretici tarlasına ve ağacına daha özenle bakar. Zeytin arazilerine bahar gelir. Üretici alacağı bu miktar primle üretim maliyetlerini aynı oranda aşağı çekebilir. Sanayici ve tüccar da bu oranda düşük maliyetle ürün temin etmiş olacaktır. Tüketiciler de bu yansımadan aynı oranda yararlanacağından zeytinyağını daha uygun fiyatlarla satın alabilecekler. Söz konusu prim için devletin de ilave bir kaynak yaratmasına gerek olmayacaktır. Çünkü prim tam bir yıl sonra verildiğinde tüm ürün tarladan mutfağa kadar kayıt altına alınacağından ve vergi sistemine dahil edileceğinden her aşamasında ürün vergilenmiş olacağından buradan yaratılacak kaynak önemli olacaktır’’ diye konuştu.
Sürek, zeytinyağında uygulanan yüzde 8 KDV oranının da yüzde 1’e çekilmesinin de tüketiciye olumlu yansıyacağını belirtirken, sonuç olarak bu sağlıklı ürünün daha çok tüketilmesine de ortam hazırlayacağını sözlerine ekledi.
Haber Merkezi