Prof. Dr. Göregenli’den ‘sosyal mesafe’ uyarısı!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
 Dünyayı etkisi altına alan ve Türkiye’ye de sıçrayan koronavirüs salgınıyla mücadele sürüyor. Salgınla mücadele kapsamında yaygın kullanılan ‘sosyal mesafe’ kavramı hakkında önemli bir açıklama geldi. Sosyal Psikolog Prof.Dr. Melek Göregenli, detaylı bir bilgilendirme yaparak ‘sosyal mesafe’ kavramını hayata geçirme sürecinde yaşanabilecek sıkıntıların altını çizerken önemli uyarılarda bulundu. Göregenli, “Fiziksel olarak uzak ama sosyal olarak yakın olmamız lazım. Yapmamız gereken kişisel mesafeyi büyütmek yani yakın olduklarımızla bile fiziksel olarak uzak durmaktır. Evden çıkmamak dahil... Ama sosyal dayanışmaya ihtiyacımız var hem de çok… Sosyalliğin yan yana gelmeden de yaşanabileceği günümüzde; fiziksel izolasyon, sosyal izolasyona yol açmak zorunda değil. Fiziksel olarak uzak duralım ama sosyal mesafeyi azaltalım; dayanışma, paylaşma ve birbirinin farkında olmak, kolektif sorumluluk demektir” dedi.



YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ!
“Fiziksel olarak uzak ama sosyal olarak yakın olmamız lazım” diyen Göregenli, “Yaygın kullanılan ‘sosyal mesafe’ kavramı, sürecin daha bireysel kapanma biçiminde yaşanmasına neden olabilir. Bu kısa sürecek bir şey değil, yeni örgütlenme ve sürece müdahale, dayanışma biçimleri yaratabilmek için, şimdiden, diğerini görmeyen bir iyi kalma halinin olamayacağını bilmemiz ve anlatmamız iyi olabilir. Aslında akademik bilgi birikimi de fiziksel mesafenin sosyal olarak ne yaşayacağımızı belirlediğini söylese de, günümüzde artık mekansal uzaklığın sosyal uzaklaşmaya neden olmadığını biliyoruz. Bu sürecin, ‘her koyun kendi hayatını kurtarsın, parası ve imkanı olan da zaten yaşar, yoksulun, sesi çıkamayanın canı da umurumuzda değil’ şeklinde bir liberal tahayyülle yaşanmasına izin vermeyelim. Ya hep beraber ya hiçbirimiz demenin tam zamanı. Her zamankinden çok birbirimize, örgütlerimize, siyasal iradelerimizi birlikte çoğaltmaya ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
NE YAPMALI?
Her zamankinden daha fazla sosyal dayanışmaya ihtiyacımız olduğunu vurgulayan Göregenli, “Sosyal mesafe doğru bir kavram değil. Çevre psikolojisi literatüründe ‘kişisel mesafe’ kavramı, insanların çevresindeki fiziksel mesafeyi tanımlayan esnek geçirgen beden merkezli boşluk demektir ve kişilerarası fiziksel mesafeyi anlatır. Bu mesafe kültürlere göre değişir ve insanlar arası etkileşim kişisel mesafeden doğrudan etkilenir; proksemi ilkesi bu. Akdeniz ve Doğu kültürlerinde, bu mesafe Kuzey ve Batı’ya göre daha azdır yani insanlar daha yakındır. Şu anda yapmamız gereken kişisel mesafeyi büyütmek yani yakın olduklarımızla bile fiziksel olarak uzak durmaktır, evden çıkmamak dahil. Ama sosyal dayanışmaya ihtiyacımız var hem de çok… Fiziksel izolasyon, sosyalliğin yan yana gelmeden de yaşanabileceği günümüzde, sosyal izolasyona yol açmak zorunda değil. Fiziksel olarak uzak duralım ama sosyal mesafeyi azaltalım; dayanışma, paylaşma ve birbirinin farkında olmak, kolektif sorumluluk demek. Bu günler geçtiğinde geride kalanların kendisine sorup cevap vermek zorunda kalacağı en zor soru bu” açıklamasında bulundu.