Projeye destek konut üretimine ret!

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER
Kültür ve Turizm Bakanlığının İzmir’in turistik ilçesine yapmayı planladığı Çeşme Projesi hakkındaki tartışmalar sürüyor... Çeşme Turizm Gelişim Bölgesi'ne 7 temalı köy ve 200'e yakın butik otelin yapılacağının açıklanması üzerine bölgede yıllardır yaşayan ve ilçedeki birçok sorun için mücadele veren EKİNOKS İzmir Kültür ve Çevre Derneği Başkanı Başak Yasemin Kumaş’ın görüşlerini dinledik. Yapılması planlanan projeyi ‘şartlar çerçevesinde’ desteklediklerini, ancak doğa katliamına neden olan konut üretimini reddettiklerini söyleyen Kumaş, “Çeşme’nin her yakasında yıllardır doğa katliamları yaşanıyor. Eğer bir master plan yapılmazsa katledilmeye de devam edecek” dedi. 
Öte yandan, ‘Emlak-istimlak turizmini reddettiklerini’ söyleyen Kumaş, delinen imar yasaları ve rezidans yapılaşması hakkında hiçbir duruş sergilemeyen bazı çevreci kişi ve kurumların genel siyaset üzerinden hamaset yaptıklarını öne sürdü. Çeşme’de ‘slogan çevreciliğinden’ öteye gidilemediğini belirten Kumaş, topyekun bir mücadele mümkün olamadığı için; termal kaynakların yasal olarak tescil edilemediğini, kıyıların, koyların işgal altında olduğunu, 100 metre kanunu ihlallerinin yaşandığını, sulak ve ağaçlık alanların, orman sahalarının, endemik bitkilerin, kum zambaklarının, katran ardıçlarının bulunduğu hazine ve milli emlak parsellerinin şiddetli bir saldırı altında olduğunu gündeme getirdi.

TEK GELİŞTİĞİMİZ KONU: İNŞAAT, EMLAK!

“Turizm Bakanlığı’nın projesine karşı bir dernek değiliz” diyen Kumaş, şöyle devam etti: “1986 yılında dönemin Bayındırlık Bakanlığı tarafından, turizm bölgelerine ayrılmış alanlarda 1/100 binlik imar planları hazırlanmış; Boyalık, Ilıca, Şifne, Paşalimanı gibi birçok yer turizm geliştirme sahası olarak ayrılmış. Ancak alt planların yapılmaması nedeniyle buralar sadece ve sadece konut, villa, toplu konut, site gibi imalatlar için kullanılmış. Artık neredeyse adım atacak parsel kalmamış. 86 yılının bayındırlık planlamasında hiçbir metrekare alan turizme ayrılmadan konut üretimine harcanıp gitmiş. Bunun dışında tarım arazilerimiz var. Mesela Mamurbaba, Çiftlikköy, Ovacık gibi Alaçatı’nın birçok yerinde villa yapımı için ısrar ediliyor. Dernek olarak bizim isteğimiz Tarım Bakanlığı’nın tarımı koruma alanı olarak tahsis edilmiş alanlarda imara kesinlikle müsaade etmemesidir. Turizme ayrılmış alanların ise sadece turizm amaçlı kullanılmasıdır. Biliyorsunuz ki Çeşme’mizin bir termali var. Ancak halen daha bu konuda hiçbir adım atılmadı. Arkeolojik alanlarımız var. Erythrai Antik Kentimiz var. Yani ören yerine çevrilmeyi bekleyen alanlarımız mevcut. Turizmde önemli bir ekonomi ve destinasyon bekleyen bir bölgeyiz. Ama ne tarım ne de turizmde gelişemiyoruz. Tek geliştiğimiz konu inşaat, emlak!”

ŞU AN HER YAKASINDA BİR KATLİAM VAR

“Çeşme’nin şu an her yakasında bir katliam var” ifadelerini kullanan Başkan Kumaş, “Sadece projenin konuşulmasıyla başlamadı bu katliam, zaten yıllardır yaşanıyor! Eğer bir master plan yapılmazsa katledilmeye de devam edecek. Bir imar barışı çıktı, tüm kaçak yapılar yasalaştı. Çeşme imar barışında rekoru kırdı, Türkiye’nin en fazla başvuru yapan ilçesi oldu. Yani siz master plan yapıp düzenlemeye geçmeden, kanun önderliğinde bu alanları turizm için 12 aylık bir destinasyon olacak şekilde en alt planlara kadar tamamlamadan ve onların kontrolü altında devam etmeden Çeşme’yi asla ve kata turizm dinamiği yapamazsınız. Tarımın da aynı şekilde ele alınması gerekiyor” dedi.

ÇEŞME’DE SLOGAN ÇEVRECİLİĞİ VAR!

Halk arasında hakim bir siyasi görüşün olduğunu da söyleyen Kumaş, “Çok güzel manipüle ediliyorlar. Hayatlarında o bölgeyi belki de hiç görmemişlerdir. Ben Mersinli Koy’dan itibaren proje sahasını bilirim. Hem karadan, hem de denizden bilirim. Defaatle gezmişliğim, görmüşlüğüm vardır. Fakat insanlarımız orayı bir tarım destinasyonu olarak biliyorlar. Veya orman. Hayır, doğru düzgün bir ağaç bile göremezsiniz. Madem derdiniz, kaygınız ağaç, Altınkum’da da ağaç katliamı var. Ardıç ağaçları kepçelerle katlediliyor. Bakın, çevre hassasiyeti bu şekilde slogan atılarak olmaz. Bir olayı her yönüyle, ekonomisiyle, genç nüfusa istihdamıyla, zirai alanların korunmasıyla, ekolojisiyle değerlendirmek lazım. ‘Boykot var, koşalım’ şeklinde olmaz. Mücadelemde verdiğim dilekçelerin, girdiğim mahkemelerin haddi hesabı yok. Burada popülizm, slogan çevreciliği var! Çeşme’de ağaç kesilir, biz gideriz, savcılığa suç duyurusunda bulunuruz. Ama bir kişi bile bizimle alana gelmez. Bu bölgelerde delinen imar yasaları ve rezidans yapılaşması hakkında hiçbir duruş sergilemeyen bazı çevreci kişi ve kurumların genel siyaset üzerinden hamaset yaptıklarını düşünüyoruz” bilgisini paylaştı.

DAHA FAZLA KONUT ÜRETİMİNE AÇILMASIN

Başkan Kumaş, son olarak, “Çeşme halen termal kaynaklarının yasal olarak tescil edilmesini bekliyor. Kıyılar, koylar işgal altında. 100 metre kanunu ihlalleri, sulak alanlar, ÖDA (Öncelikli Doğal Alan) ağaçlık alan, orman sahaları, endemik bitkiler, kum zambakları ve katran ardıçlarının bulunduğu hazine ve milli emlak parsellerimiz şiddetli bir saldırı altında… Biz Çeşme’de turizm yatak kapasitesinin artmasını, Çeşme’nin bir turizm destinasyonu olmasını istiyoruz. İlçemizin sadece yazın yazlıkçıların gece kulüplerini doldurduğu, bütün sahillerimizi ele geçiren beach kulüplerin olduğu, yerli turistin hakimiyetinde kalan, hiçbir döviz girdisi olmayan, sosyal ve ekonomik katkısı olmayan emlak istimlak turizmini reddediyoruz! Konut üretimine yönelik Çeşme daha fazla açılmasın istiyoruz!” sözlerini kullandı.

Haber Merkezi