Protein deposu  zor günler yaşıyor!

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüsü salgını Türkiye’de yumurta üreticilerini de olumsuz etkiledi. Korona virüsü salgını nedeniyle sınır kapılarının kapatan ülkeler, ihracata da kısmen kaplılarını kapatmış oldu. Öyle ki haftada 200 tır ihracat yapan yumurta sektörünün ihracatı, kapıların kapanmasıyla neredeyse durdu. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan İzmir Yumurta Üreticileri Birliği (YUM-BİR) Başkanı Derya Pala, yumurta sektörünün ciddi sıkıntılar içinde olduğunun altını çizen Pala, artan girdi maliyetlerine de vurgu yaptı. 



İHRACATSIZ OLMAZ! 
Yumurta sektörünün birçok sektör gibi ihracatla ayakta durabildiğini belirten Pala, “Bizim sektörümüz de diğer birçok sektör gibi ihracata bağlı bir sektör. Piyasadaki istikrarımız ve fiyat dengesi ihracata bağlı. İhracatımız üç haftadır tamamen durdu. Ülkemizden haftalık 200 tır civarında mal çıkarken, ki o da zaten beyanname farklı açılıp İran üzerinden gidiyordu çıkıyordu. Dolayısıyla böyle bir yol kullanıldığı için maliyetler çok yüksekti. Yani zaten hali hazırda maliyetlerin altında rakamlarla ihracat yapılıyordu. İran sınır kapısı kapandığı için neredeyse hiç iş yok. Son iki haftadır sadece deniz yoluyla haftalık 20-25 konteynır civarında körfez ülkelerine bir ihracatımız söz konusu. Bu hafta henüz o da yapılmadı. İç piyasada ciddi bir ürün fazlalığı var. Her ne kadar perakende de bir talep varmış gibi görünse de gerçekte durum öyle değil. Yumurtada üretim fazlası olduğu için fiyatlarında artış yerine bu hafta itibariyle gerilemeye başladı. Öte yandan kafe, restoran ve otellerde tüketilen yumurta ortadan kalktı. Buradan talep gelmediği için hem pastorilize tarafından hem doğrudan tüketilen kabuklu yumurta tüketiminde azalma oldu. Nereden bakılırsa bakılsın yumurta sektöründe ciddi sıkıntılar var” diye konuştu. 
MALİYETLER CİDDİ ORANDA ARTTI!
İhracat sıkıntısının yanında artan maliyetlere de dikkat çeken Pala, “Bir de maliyetler tarafındaki sıkıntılarımız var. Maliyet fiyatlarımız çok arttı. Mısır dışında pek çok girdimiz neredeyse tamamı ithalata dayalı ürünler. Bunun dışındaki ay çiçek küspesi, soya küspesi, vitaminler ve enzimler gibi kalemleri ithal ediyoruz. Mesela en önemli protein kaynağı olan soya küspesi 395 dolardan 460 dolara yükseldi. Çin bir süredir Amerika’dan soya küspesi almıyordu. Çin’de biraz hayat normale döndükten sonra özellikle son iki haftadır bizden soya talep etmeye başladı. Amerika’da çalışmayan işletmelerin olmasından kaynaklı mı yoksa Çin’in talebinden mi bilemiyorum ama bize de yansıması çok hızlı oldu. Dediğim gibi 395 dolardan 460 dolara yükseldi ve mal tedarik ederken zorlanıyoruz. Her sektörün iç dinamiği çok farklı. Biz ihracata endeksli bir sektör olduğumuz için çok etkilendik. Ham madde açısından çok etkilendik. Dolayısıyla bir sektörü bir diğerinden ayırmak söz konusu değil. Bana göre açıklanan ekonomik destek paketinde hiçbir sektöre özel bir destek söz konusu değil. Tüm sektörleri kapsayacak biraz daha kapsamlı düzenlemelere ihtiyaç var” ifadelerine yer verdi. 
ÇİFTLİKLERİN KAPANMASI KOLAY DEĞİL
Yaşanan zorlu süreçten dolayı bazı çiftliklerin kapandığı yönündeki iddiaları değerlendiren Pala, İzmir bölgesinde böyle bir durumun yaşanmadığının altını çizdi. Pala, “Yöresel olarak İzmir’de tavuk çiftliğinin kapandığını sanmıyorum. Tabi ki her yörede zora düşen çiftlikler vardır ama bir tavuk çiftliğinin kapanması zordur. Konya’da bazı çiftliklerin kapandığına dair bir haberde okudum ancak dediğim gibi İzmir’de böyle bir durumun olmadığını biliyorum. Evet, sektörde çok ciddi bir sıkışmışlık var ama dediğim gibi bir çiftliğin kapatılması o kadar kolay değil” diye konuştu. 

 

Haber Merkezi