- Gündem
- 07.07.2025 14:51
Yeni Gelişmeler Işığında Ekonomik Paradigmalar toplantısında konuşan ESİAD Başkanı Sivri, “Ülke olarak yeni programı ile de uygun yerli üretimi destekleyici topyekun reform gündemine dönmemiz gerekiyor” dedi
BURCU YANAR
Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD), “Yeni Gelişmeler Işığında Ekonomik Paradigmalar” konulu toplantısında Gazeteci Yazar Ege Cansen’i konuk etti. Toplantının açılış konuşmasını yapan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri, önemli açıklamalarda bulundu. Sivri, ekonomide reform gündemine dönülmesi gerektiğini belirtti. Sivri, ‘Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı’ kapsamında, programın enflasyonun etkilerinin yanı sıra nedenlerini de kapsaması gerektiğini söyleyerek, “İş dünyası topyekun reform bekliyor” dedi. Türkiye’nin ekonomik anlamda zor bir dönemden geçtiğini ve yaşanan gelişmelerle, açıklanan makroekonomik birçok göstergenin de bunu doğruladığını söyleyen Sivri, “TL’deki değer kaybıyla başlayan süreç, likidite problemi ve elektrik, doğalgaz fiyatlarındaki artışlarla birlikte TÜFE’de yüzde 24’ü, ÜFE’de ise yüzde 46’yı görmemize neden oldu. ÜFE ile TÜFE arasındaki 20 puanın üzerindeki bu fark, üreticinin maliyetlerinin henüz tüketiciye tam olarak yansıtılmadığı anlamına geliyor” diye konuştu. Sivri, “Ülke olarak Yeni Ekonomi Programı ile de uygun yerli üretimi destekleyici bir şekilde topyekun reform gündemine dönmemiz gerekiyor. Vergiden sosyal güvenliğe, tarımdan Ar-Ge’ye bir dizi alanda nitelikli sanayi üretimini tetikleyen yapısal önlemlerle ülkemizin sürdürülebilir bir ekonomi modeline geçmesinden başka çaremiz yok. Bunun için de öncelikle çıpalı bir ekonomi programı oluşturarak başta AB olmak üzere uluslararası ilişkilerde paydaşlarımızla sağlıklı bir ortamın yaratılması, siyasetin ekonomi üzerindeki ağırlığının azaltılması, özerk kurumların bağımsız ve liyakate dayalı çalışmasının tesis edilmesi ve Türkiye’de büyümenin üretim ve teknoloji odaklı, daha akıllı, kapsayıcı ve sürdürülebilir olması için gerekli zeminin yaratılması gerekmektedir” dedi.
TÜRKİYE’DE TERS ÇALIŞIYOR
Gelişmekte olan ülke ekonomilerinin gelişmiş ülkelerin manyetik alanı içerisinde yer aldığını belirten Ege Cansen ise, yabancı yatırımların ülkeye gelmesinin olumlu etkilerine karşın çıkmasının ağır sonuçlarına dikkat çekerek yabancı sermaye girişinin belirli kriterlere bağlanması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin ekonomik durumunu da değerlendiren Cansen, gelişmiş ve büyük ekonomilerin tek para birimli, Türk ekonomisinin ise çift para birimli olduğunu söyledi. Tek para birimli ülkelerde geçerli olan faiz, genişleme, daralma, enflasyon ilişkisinin Türkiye’de ters çalıştığını ifade eden Cansen, “Çift para birimli Türk ekonomisinde devalüasyon-enflasyon sarmalı vardır. Fiyat istikrarı TL’nin değerli olmasıyla sağlanır. Değerli TL, cari açık yaratarak finansal istikrarı bozar. Bu da fiyat istikrarını bozar. Ülkemizde ekonomiye dair üç büyük batıl inanç hakim. Türkiye’de tasarruf açığı var deniliyor ancak yoktur. Kamu iç borcunun düşük olması güçlü yanımız olarak görülürken aslında değildir. Ve son olarak yüksek faiz tasarrufu arttırır denilse de aslında azaltır” diye konuştu. ESİAD üyelerinin sorularını da yanıtlayan Cansen, ekonomide sıkıntılar olduğunu ancak bazı sıkıntılı ortamların iyi gelişmelere de zemin hazırlayabileceğine dikkat çekerek, “Umutsuz olmamalıyız. Sıkıntılarımız çok belki ama bunlar bugüne kadar ekonomide uygulanmayan kararların alınmasını sağlayabilir. İşimiz çok zor ama doğru kararlar alınıp, ivedilikle uygulanırsa bu zor günleri de faturasını ödeyerek aşabiliriz” dedi.
Bergama Akropolü'nün sevimli kuşları
Yangının acı rengi: Seferihisar griye boyandı