Sayfa Yükleniyor...
Ege Üniversitesine yeni bir fakülte kazandırmak için çalışan Rektör Prof.Dr. Necdet Budak, veteriner fakültesi için bakanlık düzeyinde girişimlerde bulunurken, İzmir Veteriner Hekimler Odası Başkanı ise Türkiyenin yeni bir fakülteye ihtiyacı olmadığını belirtti
KENAN YEŞİL - ÖZEL HABER
Tarım fuarı ve bir takım temaslar için geçtiğimiz haftalarda İzmire gelen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Ege Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Necdet Budaka hayırlı olsun ziyareti yapmıştı. Ayrıca Bakan Fakıbaba, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı arasında yapılan protokol imza törenine katılmıştı. Tören sonrasında Rektör Prof.Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesine veteriner fakültesi yapma isteklerini de gündeme getirerek Bakan Fakıbabadan destek istemişti ve Bakan Fakıbaba ise bu isteği sıcak baktıklarını, ellerinden gelen tüm çabayı sarf edeceklerini ve fakültenin ise İzmire yakışacağını söylemişti. Bu gelişmeler sonrasında Ege Üniversitesine yapılması planlanan veteriner fakültesi konusunu İzmir Veteriner Hekimler Odası Başkanı Gökhan Özdemire sorduk. Türkiyede 26 tane veteriner fakültesi olduğunu belirten Özdemir, yeni bir fakülteye ihtiyaç olmadığını söyledi.
VETERİNER FAKÜLTESİ GİRİŞİMİ
Geçtiğimiz yıl ekim ayında Ege Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Prof.Dr. Necdet Budak, göreve geldiği günden bu yana hiç durmaksızın üniversite için çalışmalarını sürdürüyor. Üniversite personeliyle bir araya geliyor, akademisyenlerle akşam çayında bir araya gelerek onlarla görüş alışverişinde bulunuyor. Rektör Prof.Dr. Budak, öğrencilerin isteğini ise bir an olsun geri çevirmiyor. Bazen rektörlük makamında öğrencilerle birlikte çay içerken, bazen de öğrencilerin evlerine konuk olup onlarla beraber yemek yiyor. Ege Üniversitesinin bilimsel çalışma sayısını artırmak isteyen Rektör Prof.Dr. Necdet Budakın yeni hedefi ise üniversiteye yeni bir fakülte kazandırmak. İzmirde veteriner fakültesi olmamasından dolayı kente yeni bir fakülte kazandırmak isteyen Rektör Prof.Dr. Necdet Budak, bir dönem bakanlıktan çalışma arkadaşı olan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba ile bu isteğini paylaştı.
REKTÖR DESTEK İSTEDİ
Geçtiğimiz haftalarda bir takım temaslar için İzmire gelen ve Ege Üniversitesini ziyaret eden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, burada Ege Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Necdet Budak ile görüştü. Bakanlık ve üniversite arasında işbirliklerin artırılması konusunu görüşülürken Rektör Prof.Dr. Budak, Ege Üniversitesine yeni bir fakültenin yapılması konusunda Bakan Fakıbabadan destek istedi. İzmirde veteriner fakültesi bulunmamasından dolayı Bakan Fakıbabaya Ege Üniversitesine veteriner fakültesi kazandırma isteklerini anlatan Rektör Prof.Dr. Budak, Bakandan olumlu cevap aldı.
BAKANDAN TEK ŞART
Ege Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Necdet Budakın önderliğinde veteriner fakültesi yapılması konusunda girişimler olduğu öğrenilirken, hazırlanmış olan henüz net bir planın olmadığı gelen bilgiler arasında. Bakan Ahmet Eşref Fakıbaba ise veteriner fakültesi yapılması için tek şart koydu. İzmir ve çevresinde hayvancılıkla uğraşan vatandaşlardan ve hayvancılık sektörünün paydaşlarından fakülteye ihtiyaç var talebi gelmesi doğrultusunda Bakan Fakıbabanın veteriner fakültesi yapılmasına destek vereceği gelen bilgiler arasında.
FAKÜLTEYE İHTİYAÇ YOK
Ege Üniversitesine veteriner fakültesi açılması konusunda Rektör Prof.Dr. Necdet Budakın girişimleri olduğunu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba da fakültenin açılması için gerekli çalışmalarda destek olacağı bilgisinin kendilerine de geldiğini belirtenİzmir Veteriner Hekimler Odası Başkanı H. Gökhan Özdemir, Ege Üniversitesine veteriner fakültesi açılması konusunda gazetemize değerlendirmelerde bulundu. İzmirde veteriner fakültesi olmadığına ve İzmirin merkezinde ya da herhangi bir ilçesinde de fakülteye ihtiyaç olmadığına vurgu yapan Özdemir, İzmirde veteriner fakültesi yok. İzmire açılacak fakültenin ne katkısı olur sorusuna yanıt vermeden önce genel anlamda fakültelerin açılması konusundaki farklı bakış açılarından söz etmek gerekir. Fakülteler özellikle son yıllarda açıldığı illeri hatta ilçeleri kalkındırmak, oraya öğrenci nüfusunu çekmek gibi düşüncelerle açılmakta. Bu da bir nevi bir fabrika ya da iş yeri açmak gibi bölgeyi kalkındırmak amacıyla yapılmakta. Ancak fakülteler özel eğitim kurumlarıdır. Fakülte açmanın tek amacı meslek sahibi ve erbabı yetiştirmek olmalıdır. Bu açıdan baktığımızda yani bölgeyi kalkındırmak açısından bakarak açılması planlanıyorsa İzmirin merkezinde ya da herhangi bir ilçesinde buna ihtiyacı yoktur dedi.
FAKÜLTE AÇMAK ÇÖZÜM DEĞİL
Veteriner fakültesi açılması konusunda gerekçelerin en başında hayvancılığın geliştirilmesi için önemli olduğu söylemi olduğuna değinen Özdemir, Bu da doğru bir yaklaşım değildir. Bu mantıkla baktığımızda tıp fakültesinin en fazla sayıda olduğu illerdeki insanların hastalanma oranlarının minimum olması gerekir ki böyle bir durum söz konusu değildir. Kaldı ki fakültelerin amacı meslek için donanımlı insan yetiştirmektir. Bu nokta atlanmamalıdır. Hayvancılığın geliştirilmesi için yapılacaklar arasında bir araştırma geliştirme merkezi açmak düşünülebilir. Üreticinin desteklenmesi, bölgede hizmet veren veteriner hekimin desteklenmesi gibi pek çok çözüm yapılabilir. Ancak fakülte açmak bunlardan biri değildir. Fakülte açmanın İzmire katkısı olması için çok özellikli bir çalışma yapmak gerekir. Aksi taktirde veteriner fakültesi açmak ne yazık ki kamu kaynaklarının kötü kullanımı olacaktır diye konuştu.
VETERİNER HEKİM ALIMI
Veteriner hekim ihtiyacı konusuna da değinen Gökhan Özdemir, veteriner hekimlerin istihdam durumları hakkında da bilgiler verdi. Kamuda veteriner hekim ihtiyacının fazlasıyla olduğunu dile getiren Özdemir, ancak mevcut meslektaşlarının bile kamuda görev yapamadığını belirterek şöyle konuştu: Her meslekte yeni nesillerin yetişmesi gerekir. Ama yalnızca daha çok mezun vererek bu ihtiyaç karşılanmaz. Veteriner hekim ihtiyacı kamuda fazlasıyla var ancak mevcut meslektaşlarımız bile kamuda görev yapamıyor. Yıllardır yapılan personel alımlarına baktığımızda veteriner hekim alımı her zaman en alt sıralarda. Gıda, Tarım Hayvancılık Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere veteriner hekim personel sayılarını fakültelerden mezun olanlara oranladığımızda ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır.
MESLEĞİMİZ DEĞERSİZLEŞİR
Böyle bir sistem içinde yeni fakülte açmak istemenin özel sektöre istihdam fazlası hekim temin etmek olacağına dikkat çeken Özdemir, Çok basit bir mantıkla açıklarsak arz fazlalaştığında talep azalır, doyma noktasına ulaşılır ve 5 yıl zorlu bir eğitim süreci sonrası mezun olan veteriner hekimler asgari ücretli personel konumunda bırakılır. Bu durum dünyada saygı duyulan mesleğinizin ülkenizde değersizleştirilmesi olarak sonuçlanır. Biz bu yanlışlara karşıyız. Hayvan nüfusunun sahipli sahipsiz pet hayvanları, yaban hayvanları, gıda amaçlı yetiştirilenler, su ürünleri, egzotik hayvanlar gibi pek çok çeşitliliği olduğunu ve ülkemizdeki varlıklarını düşünürsek kamuda ve özel sektörde istihdam şansı yüksek elbette. Ancak ülkemizde veteriner hekim sayısı artarken hayvan nüfusu, yetiştiricilik, üretim gibi faaliyetler azalır ve kalite düşerse veteriner hekim sayınızın anlamı olmaz diye konuştu.
AVRUPADA İLK SIRADAYIZ
Türkiye genelinde 26 tane fakülte olduğunu ifade eden Özdemir, Ege Bölgesinde ise 2 tane veterinerlik fakültesi olduğunu söyledi. Özdemir, Şu an veteriner fakültesi sayımız 26. Ege Bölgesinde Aydın ve Muğla Milasda var. Dünyada fakülte sayısı sıralamasında 3. Avrupada 1. sıradayız. Ancak hayvancılığımız 1inci sırada değil. Halk sağlığı ve koruyucu hekimlikte 1inci sırada değiliz. Bilimsel araştırmalarda ve buluşlarda 1inci sırada değiliz. Yani bu birinciliğin ve fakülte sayısını artırmanın ne mesleğimize ne de ülkemize bir faydası yoktur dedi.
TAM DONANIMLI EĞİTİM ŞART
Veteriner fakültelerinde verilen eğitimler hakkında görüşlerini aktaran Gökhan Özdemir, sözlerini şöyle tamamladı: Veteriner fakülteleri özellikli eğitim kurumları. Gelişen teknolojiyle bağlı olarak ilerlemeler göstermek zorunda olan bir meslek grubuyuz. Dolayısıyla bir derslik, basit bir laboratuvardan ibaret olarak düşünülemez. Klinik öncesi bilimleri, klinik bilimleri mutlaka tam donanıma sahip olarak kurulmalıdır. Öğrencilerin yoğun ders programları ile uğraşırken hayattan kopmamaları için de bir üniversiteliye yakışır olanakları olmalı. Tam anlamıyla bir kampüs ortamı oluşturulamayan hiçbir veteriner fakültesi kurulmamalıdır. Bu şartlar baştan oluşturulmuyorsa eğitimin kalitesini konuşmak çok da gerçekçi olmayacaktır.
Haber Merkezi