Kızılderililere özgü bir ürün olan ve son dönemde genç yaşlı birçok kişi tarafından ilgi gören rüya kapanlarını üretip satan Sevilay Akduman, “Resmi kıyafet giyip iş yapmak bana göre değildi. Ben de kendi işimi kurdum” dedi
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
İzmir’in uğrak yerlerinden biri olan ve özellikle öğrencilerin tercih ettiği Sevgi Yolu, farklı yetenekleri ve meslekleri de bir araya getiriyor. Adı gibi sevgi dolu insanların bir araya geldiği ve sevgiyle yaptıkları ürünleri sergiledikleri bu yolda birbirinden farklı birçok farklı sektör bir arada yer alıyor. Kızılderililere özgü bir ürün olan ve son dönemde genç yaşlı birçok kişi tarafından ilgi gören rüya kapanları da Sevgi Yolu’nda yerini alıyor. İzmir dışında üniversiteyi bitirdikten sonra yeniden İzmir’e dönen ve kendi mesleğini yapmak yerine arkadaşından öğrendiği rüya kapanlarını yapmaya başlayan Sevilay Akduman, bu işi yapmaya nasıl karar verdiğini anlattı. Akduman, “Üniversiteyi bitirdikten sonra birçok iş görüşmesine gittim ve birkaç işte çalıştım. Ancak bu işlerinin hiçbiri bana uygun gelmedi. Sevgi Yolu’nda bir arkadaşım bu işi yapıyordu. Bir süre onun yanına gelerek yardımda bulundum ve sonrasında kendisiyle çalışmamı istedi. Bir süre onunla çalıştıktan sonra kendi işimi kurmak istedim ve o günden sonra bu küçük dükkânımı açtım” değerlendirmesinde bulundu.
SONRADAN KEŞFEDİLMİŞ YETENEKLER
Üniversite de dış ticaret bölümünü bitirdiğini dile getiren Akduman, “Kendi işimi yapmayı düşünmedim. Üniversiteyi bitirdikten sonra İzmir’e döndüğümde birkaç görüşmeye gittim. Ancak bu iş yerlerinin şartları bana uygun değildi. Çok düşük ücretler teklif ettiler ya da çok resmi kıyafetler giymem istendi. Bana Uygun değildi. Ben de kendi işime yönelmeye karar verdim bu doğrultuda kendi el becerimle ürünler yapmaya başladım. Sonrasında da zaten kendime uygun olan bu işi buldum” diye konuştu. Bu işteki yeteneğini arkadaşı sayesinde keşfettiğini söyleyen Akduman, “Ben buna sonradan keşfedilmiş yetenekler diyorum. Böyle bir yeteneğim varmış ve ben bunu sonradan fark ettim. Arkadaşımın yanına gelip gittikçe farklı fikirler ortaya çıkmaya başladı ve böylece bu işe yeteneğim olduğunu keşfettim. Ben yaptığım işi normalinden biraz daha farklı hale getirmeye çalıştım. Daha büyük daha dekoratif amaçlı ürünler ortaya çıktı. Bunun yanında yakma dediğimiz teknikle yine farklı tasarımlar yaptım. Bu işte eğer yeteneğin varsa çok küçük bir şey de öğrensen bu yeteneğini geliştirerek her gün yeni bilgiler ekleyerek farklı ürünler ortaya çıkarmaya başlıyorsun. Her gün üzerine bir şeyler koydukça farklı tasarımlar ortaya çıkıyor ve bu da insanı heveslendiriyor. Bu yaptığım işlerin hiçbirinde herhangi bir eğitim almadan bir kursa gitmeden öğrendiğim küçük bir şeyin üzerine yenilerini ekleyerek ortaya çıktı. Sadece arkadaşım gösterdi” şeklinde konuştu.
EVİN ATMOSFERİNİ DEĞİŞTİRİYOR
Düş kapanlarının Kızılderililerden gelen bir inanış olduğunu söyleyen Akduman, “Bu kapanların kötü rüyaları yakaladığı ve insanlardan uzak tuttuğuna inanılırmış. Ancak benim burada yaptıklarım biraz daha dekoratif amaçlı olduğu için evin farklı köşelerine yerleştirilebilir ve evin atmosferini değiştirebilir. Evin atmosferini ısıtacak ve biraz daha maneviyata dökecek ürünler. Bunların yanında kendi yaptığım bileklikler, küpeler ve kolyelerde var. Üretebildiğim her şeyi değerlendirmeye çalışıyorum. Malzemelerinin bir kısmını İstanbul’dan getiriyoruz. Bunun yanında doğal ürünleri de kullanmaya çalışıyorum. Örneğin, kışın sarmaşıkların yaprakları dökülüyor ve ben bu dalları kıvırarak farklı ürünler yapıyorum. Her şeyi değerlendirebiliyorsunuz. Elinize geçen bir malzemeden bir ürün çıkarabileceğinizi düşünüyorsanız o malzemeyi kullanabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
SEVGİ YOLU’NDA MUTLUYUM
Sevgi Yolu’nda yer alan dükkanın hem iş yeri hem de atölyesi olduğunu belirten Akduman, “Satış yaparken aynı zamanda yeni ürünler de ortaya koymaya çalışıyorum ve işimi evime taşımıyorum. Dükkanımın Sevgi Yolunda olmasının hem iyi hem de zor tarafları var. Ancak çoğunlukla iyi diyebilirim. Burada olmanın tek zor tarafı dükkanlarımız açık olduğu için yazın sıcaktan kışın soğuktan fazlasıyla etkilenmemiz. Buna da kışın sobalarla bir çözüm bulmaya çalışıyoruz. Bunun yanında kapalı bir alanda çalışmaktansa açık bir alanda çalışmak her zaman daha iyi geliyor. Her gün farklı insanlarla tanışıyorum ve bütün bir günüm hiç sıkılmadan geçiyor. Aynı zamanda iş yerimizin belli saatleri yok. Biyolojik saatimize göre hareket ediyoruz. Akşamları insanlar gelmeyi bıraktığında sende artık eve gitme zamanının geldiğini anlıyorsun. Tüm bunlara baktığımızda burada olmaktan çok mutluyum. Emeğimle yaptığım her şeyi burada insanlarla buluşturuyorum” dedi.
GENÇLER HAYAL KURUYOR
Her kesimden insanın farklı düşüncelerle yaptığı ürünlere ve işine ilgi gösterdiğini söyleyen Akduman, “Buraya gelen orta yaşlı insanlar genellikle acaba bende yapabilir miyim düşüncesiyle ürünlerle ilgileniyor. Gençler ise hayalleri doğrultusunda ilgi gösteriyor. Çoğu genç buraya geldiklerinde ileri de kendilerinin de böyle bir yere sahip olmak istediklerini söylüyorlar. Bende onlara çok zor olmadığını söylüyorum. Bu iş benimde hiç aklımda yoktu ama zamana bıraktığında bazı şeyler kendiliğinden oluyor” diye konuştu.
SERMAYE AZ, EMEK ÇOK
Yaptığı işin çok yüksek sermaye gerektirmediğini söyleyen Akduman, “Aslından biz burada emeğimizi satıyoruz. Çok yüksek paralar kazanmasak da sattığın bir ürünle evine yiyecek içecek götürebiliyorsun. Bir evin geçimini kısmi olarak karşılayabilecek bir iş. Tabiî ki çocuğu olan ve kirada oturan bir ailenin buradan kazandığıyla geçinmesi pek mümkün değil. Ben ailemle birlikte yaşadığım için çok rahat masrafımı çıkarabiliyorum. Ama yine de bir ailenin geçimini sağlamaya yakın para kazanabiliyorsunuz” şeklinde konuştu.