Sayfa Yükleniyor...
4. İzmir Rüzgar Sempozyumu ve Sergisinin basın toplantısında konuşan EMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, sempozyumu yerli üretim ve yan sanayi konusuna odaklanarak gerçekleştireceklerini söyledi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) ve Makina Mühendisleri Odası (MMO) İzmir Şubelerinin MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezinde 28-30 Eylül 2017 tarihlerinde düzenleyeceği 4. İzmir Rüzgar Sempozyumu ve Sergisine ilişkin basın toplantısı EMOnun ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Yerli Üretim ve Yan Sanayi temasıyla gerçekleştirilecek olan sempozyumun basın toplantısında EMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş ve MMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Güniz Gacaner sempozyum hakkında bilgi verdi.
1. İzmir Rüzgar Sempozyumunu 5-7 Nisan 2001 tarihinde Alaçatıda gerçekleştirdiklerini ifade eden EMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, Ülkemizde rüzgar enerjisinin daha yeni tartışıldığı bir dönemde gerçekleştirilen ilk sempozyumda bugün ulaşılan noktaya ışık tutulmuştu. Sempozyumun ikincisini ise 2011de gerçekleştirdik. Bölgemizde rüzgar enerjisine ilişkin yatırımların artmasıyla sempozyum çalışmalarını 2015de de devam ettirdik. Etkinliğin dördüncüsünü ise 28-30 Eylül 2017 tarihler arasında yerli üretim ve yan sanayi konusuna odaklanarak gerçekleştireceğiz dedi.
POTANSİYELİMİZ YÜKSEK
TMMOBa bağlı iki meslek odası olarak yıllardır Türkiyenin enerji ihtiyaçları için öncelikle yerli ve yenilenebilir kaynakların, merkezi bir planlama içerisinden, kamusal bir anlayışla kullanılması gerektiğinin altını çizdiklerini belirten Ulutaş, Ülkemizin rüzgar alanına ilişkin potansiyeli yüksektir. Türkiye Elektrik İletim AŞnin (TEİAŞ) verilerine göre 2014 sonu itibariyle rüzgar enerjisine dayalı 3 bin 630 megavatlık (MW) kurulu güç bulunmaktaydı. 2014 sonunda rüzgarın toplam kurulu güç içindeki payının yüzde 5,2 düzeyinde olduğu ve santral sayısının ise 90 olduğunu görüyoruz. Haziran 2017 verilerine bakıldığında santral sayısının 31i lisanssız olmak üzere 185e, kurulu gücü ise 21,2 megavatı (MW) lisanssız olmak üzere toplamda 6 bin 161 MWa ulaştığı görülüyor. Aradan geçen 2,5 yıllık kısa süreye rağmen yüzde 70in üzerinde bir büyüme gerçekleşmesi sevindirici olmakla birlikte, Elektrik İşleri Etüt İdaresinin Rüzgar Enerjisi Potansiyel Atlası adlı çalışmasına göre sadece ilimiz İzmirde ekonomik olarak kurulabilecek potansiyelin 11 bin 854 MW olduğu göz önünde bulundurulursa, henüz yolun başlangıcında olduğumuzu söyleyebiliriz. Türkiye genelinde 48 bin MWlık rüzgar enerjisi potansiyeli bulunduğu dikkate alındığında ise 6 bin MWla potansiyelimizin yalnızca yüzde 12-13lük kısmını kullanabildiğimizi söyleyebilir diye konuştu.
YERLİ ÜRETİM TEŞVİK EDİLMELİ
Başta İzmir olmak üzere Türkiyenin rüzgar potansiyelinin kullanım oranı, doğaya, çevreye, kültürel ve tarihi dokuya zarar vermeden büyütülmesinin olanaklı olduğunu dile getiren Ulutaş, Elektrik Mühendisleri Odası ve Makina Mühendisleri Odası olarak, kaynakların yerli olmasının yanında bu kaynaklar için kullanılacak ekipmanlardaki yerli üretimin de önemli olduğunu ifade ediyoruz. Yerli ekipman ve teknoloji geliştirilmesi konusunda ülkemizin henüz emekleme aşamasında bulunduğundan hareketle, rüzgar ve güneş enerjisine ilişkin Ar-Ge çalışmalarının, enerji alım fiyatlarına dayalı mali mekanizmaları aşacak bir şekilde teşvik edilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz. Yerli enerji kaynaklarının ithal ekipmanlarla değerlendirilmesi, ekonomimizin temel problemi olan cari açığın düşürülmesine beklenilen katkıyı sağlayamayacaktır. Başta mühendislerimiz olmak üzere bu alandaki yetişmiş işgücümüz, Ar-Ge yapacak, teknoloji geliştirecek niteliktedir. Hem teorik bilginin hem de deneyimlerin aktarılması için bir platform işlevini gören sempozyumumuzun, ülkemizin mühendislik birikimini artırması ve bu birikiminin kamu yararına katma değere dönüşmesi dileğiyle, tüm ilgileri sempozyumumuza davet ediyoruz şeklinde konuştu.
EKONOMİK VE SOSYAL BOYUT
MMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Güniz Gacaner ise rüzgar enerjisi alanına ilişkin son bilimsel ve teknolojik gelişmelerin değerlendirileceği sempozyumda, alanda çalışan akademisyenleri, mühendisleri bir araya getirerek tartışma platformu kurmayı hedeflediklerini belirterek, Etkinlikte, konunun teknik yanlarının yanı sıra ekonomik ve sosyal boyutlarını da ilgilileriyle irdeleyeceğiz. Sempozyum boyunca oluşacak bilgilenme ve tartışma platformuyla, alandaki gelişmeye ivme sağlamayı hedefliyoruz. Sempozyum Yürütme Kurulunun gerçekleştirdiği 20 toplantı sonunda 4. İzmir Rüzgar Sempozyumu ve Sergisinin programı hazırlanarak sektör bileşenleriyle paylaşılmıştır. Üç gün boyunca yoğun bir programın katılımcıları beklediği sempozyumda sunumlar, teknik bildiriler önemli yer tutuyor. Rüzgar alanında son gelişmelerin ve sorunların paylaşılması amacıyla hazırlanan sempozyum programı, ülkemizde faaliyet gösteren firma ve kurumlardan temsilcilerin sunumları ile zengin bir içeriğe sahip olacaktır dedi.
SEMPOZYUMDA NELER VAR?
28-30 Eylül 2017 tarihlerinde MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezinde gerçekleşecek 4. İzmir Rüzgar Sempozyumu ve Sergisinin üç günlük programında açılış oturumunun yanı sıra altı ana konuda sekiz oturum düzenlenecektir. Rüzgar Enerjisinin Geleceği ve YEKA; Rüzgar Enerjisi Teknik Standartları, Yerli Rüzgar Endüstrisi, Yatırımcılar Oturumu, Rüzgar Santrallerinin İşletilmesi ve Rüzgar Enerji Santrali Kurulum, Bakım-Onarım başlıklı oturumlarda sunumlar gerçekleştirilirken, Küçük Ölçekli Rüzgar Türbinleri ve Rüzgar Ölçüm Teknolojileri ve Yenilikler konularına ilişkin dört oturumda ise akademik bildiriler sunulacaktır. Sempozyum ve sergiye izleyici olarak katılmak ücretsiz olacak.
Haber Merkezi