Sayfa Yükleniyor...
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, İzmir İl Başkanlığında Türkiyenin ekonomik gelişmelerini değerlendirdiği bir basın toplantısı gerçekleştirdi
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, İzmir İl Başkanlığında Türkiyenin ekonomik gelişmelerini değerlendirdiği bir basın toplantısı gerçekleştirdi
DAVUT İPEK
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, Türkiyenin ekonomik gelişmelerini değerlendirdiği bir basın toplantısı gerçekleştirdi. İzmir İl Başkanlığında düzenlenen toplantıda ülke ekonomisinin son dönemlerde kötüye gittiğini belirten Kılıç, Türkiye İstatistik Kurumu 2014 yılı ikinci çeyrek büyüme verisini açıkladı. İkinci çeyrek büyüme verisi yüzde 2,1 ile beklentilerin altında kaldı. Yani beklentilerin altında çıkan büyüme oranı, işlerin kötü gittiğini onaylamış oldu. Bu büyüme hızı, kanaatimizce ülkenin ihtiyaçları açısından oldukça yetersizdir. Zaten kredilerle desteklenen tüketim kültürüyle, yüksek oranlı ve uzun süreli büyümek mümkün değildir. Tüketime ve borçlanmaya dayalı bir büyümenin tıkanacağı belli bir şeydi dedi.
DÜNYA SIRALAMASINDA GERİLEDİK
Ekonomik çapta Türkiyenin dünya standartlarının gerisine düşmeye başladığını da belirten Kılıç şunları da söyledi: Türkiye İstatistik Kurumu ağustos ayına ilişkin TÜFE ve ÜFE verilerini de açıkladı. En son açıklanan enflasyon rakamlarına göre yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 9,54, üretici fiyatlarında yüzde 9,88 oldu. Genel meyve ve sebze fiyatlarına baktığımızda ise artışın yüzde 50nin üzerinde gerçekleştiğini görüyoruz. Hatta Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkinin açıklamalarına göre, kayısı, kiraz, fındık, şeftali, limon gibi bazı ürünlerdeki artış yüzde 300lere dayanmış durumdadır. Enflasyonda ve büyümede bir türlü tutmayan hedefleriyle Türkiye, dünya ekonomileri sıralamasındaki 17. basamağı Hollandaya kaptırdı ve 18. sıraya geriledi. Milli gelir de dolar cinsinden yaklaşık 400 dolar azaldı. Ekonomi Bakanı bile duruma isyan edip, yüzde 5 büyümeye mecburuz dedi. Yayınlanan sanayi üretimi rakamları ise, ekonominin ve büyümenin motoru kabul edilen sanayi üretiminin yavaşladığını, hız kestiğini göstermektedir. Sanayiye ve üretici sektörlere dayanmadan büyümeye çalışmak bu neticeyi getirmiştir. Bu gelişmeler beraberinde işsizliği de artırmaktadır. Ekonominin dengeleri olumsuz sinyaller verdiği gibi, ekonomideki durgunluğun sosyal huzursuzluğa dönüşmesi de bir başka sonuç olarak karşımıza çıkabilir. İşsizlik bir yandan en büyük problem olarak gündemi işgal ederken diğer yandan da çalışanlar yüzde 10a yaklaşan enflasyon oranın altında zam aldıkları için gerileyen alım gücüyle yaşam mücadelesi vermektedirler.
TÜRKİYE İÇİN KIRMIZI ALARM
Türkiyenin son dönemlerdeki enflasyon hedeflerinin tutmadığını söyleyen Kılıç, Gerek durma noktasına doğru giden büyüme, gerekse sıcak para olanaklarının azalma ihtimali, Türk ekonomisi için kırmızı alarmların çalmasına neden olmuştur. Sıcak para ve borçlanma yapısına bağlı olarak yürüyen ekonomi, sıcak para azalmaya başlayınca arıza vermeye başladı. 2014 yılında faiz ödemeleri için bütçede 52 milyar lira ayrılırken, 12 yıl içinde faize tam 600 milyar lira ödenmiştir. Toplumun en zengin yüzde 20lik kesimi toplam gelirden yüzde 45 pay alırken, en yoksul yüzde 20lik kesimin aldığı pay yüzde 6dır. Türkiye, dünyada Şili ve Meksikadan sonra gelir eşitsizliğine sahip 3. ülke durumundadır. Ekonomide başlayan belirsizlikler ve tereddütler, bu alanda yaşanan yapısal sorunları daha da derinleştirecektir. Belirsizlik havasının artması yatırımların ertelenmesine, piyasalardaki nakit akışının kesilmesine, genel üretimin düşmesine ve işsizliğin artmasına neden olacaktır. Yeni hükümetin programına baktığımızda da işsizliği bitirecek, yatırıma dayalı bir ekonomi politikası göremiyoruz. Sanayi, istihdam ve üretim göremediğimiz gibi. 2015 yılı için de tahminlerin pek parlak olmaması, cari açığın geçici olarak düşse de hala yüksek seyretmesi, ekonominin borç ödemek ve büyümek için dış kaynak ihtiyacının daha da artacak olması gibi durumlar, sorgulanması gereken konulardır. Tabi, ekonomi sıcak para ve borçlanma ağına düşürülmeden hükümet tarafından bu sorgulamaların yapılması gerekirdi dedi.
TÜRKİYE ÜRETEREK BÜYÜMELİDİR
Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç sözlerini şu şekilde sonlandırdı: Ekonominin yaşadığı yapısal sorunlar; dış ticaret açığı, cari açık, artan dış borçlar, işsizlik, istikrarsız büyümedir. Türk ekonomisinin yapısal sorunlarının ertelenmeye tahammülü bulunmamaktadır. Ekonomide yaşanan bu olumsuzluklar, ancak köklü önlemlerle çözülebilir. Çift hanelere yükselen işsizlik, iç talepteki yavaşlama, yüksek enflasyon ve faiz oranları, sıcak paraya bağımlılık gibi ciddi sorunlara öncelik verilmelidir. Türkiyedeki üretim yapısının değişmesine yönelik adımlar atılmadan bu sorunlara kalıcı çözüm mümkün değildir. Reel sektör yatırımlarını cazip hale getirecek atmosferin oluşturulması, ülkenin reel üretim gücünün geliştirilmesi gibi önlemlere mutlak ihtiyaç bulunmaktadır. İç pazarı genişletecek, üretimi arttıracak bir ekonomi politikası uygulamaya koyulmalıdır. Türkiye üreterek büyümelidir.
Haber Merkezi